USULCA VE UZAKTAN SEVDİĞİM

Gözlerin kaç gece eder

Dudakların kaç karanfil

Gülünce sehpalar devriliyor

Kızgınlığın kaç yanardağı

 

 

 

Düş ikliminde saklı bedenim belki de recim edildiğimin ispatıdır kavşağında şiirin incecik kanaviçeler derlediğim ah, o düş sepetim ve resmimle rest çekiyorum hayata: kuytusunda ruhumun mavi dalgalar…

 

İsyankâr yüreğim,

Melodilerin eşliğinde düşen yola

Düşmekse gözünden aşkın

Yalnızlığın kıyılarında saklıyım

Sevginin hatırına derin çok derin

Çukurlar açtığım…

 

Ah, göz çukurlarında rüzgârın

Kimse ıslıklayan

Iskartaya çıkmış sefil aşkın meramı mı sahiden

Şiirler derlediğim siyah saçlarında gecenin

Matemlerimle ördüğüm

Sefil varlığımda saklı nice bilinmez

Bilindik sadece aşktı yürekten sevdiğim.

 

Kara kutusu ömrün

İnfilak eden sözcükler kâh frapan

Kâh hazan yüklü

Hatmettikçe geceyi ve aşkı

Fıtratıma ters düşen bir bilmece

Kör noktasıyım özlemin

Kordan hecelerle şiirler derlediğim

Uydusu olsam ne ki sevdanın?

Uymadığım kadar insanların mizacında

Saklı bir tebessüm ile ilahı mutluluğun

Haraç mezat sevenlerden değilim madem

Matem bildiğim hayatın her katresi

Nasıl da darmadağın içim.

 

İçerlediğim ne ki?

İçtiğim şiirlerden diktiğim düş sepeti

Telaffuzu olmayan bir yorgunluktur

Mintan bildiğim ruhumun kefeni

Kifayetsiz varlığımla demlendiğim yaz bahçesi

Oysaki nasıl da buz gibi içim

Dingin bir ruh illa ki özlemim

Lakin hatırşinas meleklerimin kadridir beni farklı kılan

Ve usulca ve uzaktan sevdiğim

Asla değil yalan.

Tevekkül yüklü kabrime yolculuğum

Yaşamaksa canlı canlı gömüldüğüm





Gülüm ÇamlısoyGold Üye / Kadın / 6/2/2017