Terbiye et düşlerini ve de taziyelerini sun dünde kalan mutluluğa unutma da asla asılı olduğun dalı.
Alı al moru mor düşler g/ör, eşkâli huzura dönük: en çok da teslim olduğun kadere itaat et: göm de kalan tüm yarımları yarın diye baş koyduğun yola fısılda: kabul görmesen de devam yola kaybettiğin bunca zamanın üstüne de yağarken usul usul…
Diş izleri kolunda saklı yaran:
Saat bellediğin yamalı yüreğin
Yankısı varsın duyulmasın sesinin.
Yan çizen kimse kaybolduğuna hükmeden dünün
Oysaki sen toplamısın gidenin de kalanın da
Hibe ettiğin duygularından örülü kaderin
Hacizli sesinde yalnızlığın
İlla ki hamt et
Hazır ol’ da geçen ömrünün de bekasıdır yazdıkların
Mazi ne ki günden yana varlığın?
Matemin kördüğüm olsa da kucak açtığın
Yarınlara.
Sezilerin ne ezik ne yitik
Saymadığın kadar kayıp sevdiklerin
Belki de ayıp addedilen bir nükte
Sevgiyle d/okunduğun her yürekte
Kabul görmesen bile.
Haşmetlidir mevsim
Bazen sen düz duvara tırmanan
Bazen biz olmaya dönük bir arzu
Soyutlandığın hayat ve ufuk
Kuru kuru sevmekten de öte açtığın yüreğin
Kol kanat gerenlerse çoktan çekip gittiler.
Hatırşinastır gök kubbe
Her kaybolduğunda kendini bulduğun
Varsın içinde kalsın üç beş ukde
Yanmaların mealidir işte o yarımlar
Yâd etmekten öte yarenlik eden evren
Tek kozundu hem sevdiğin ezelden.
Rakımı erişilmez bir zirve
Dibi gördükten sonra ne ki erişemediğin?
Dermanı elbet Yaratanda saklı tüm dertlerin
Dilemması günün
Sen ki yüzü suyu hürmetine iç sesinin
Bazen kapıştığın iblis ve zalim
Zulmün hasını yaşattılar sana madem
Ah bile etmeden
İman gücünde saklı madem dirayetin
İzah edemediğinden ötesi kabul gördükten sonra
Evrenin katlarında
Geçen şu sefil ömrün hatırına
Hala da ayaktasın başın dik
Bastığın zemin ne ki
Sen uçarken kanatlarınla…