Ölü bir öfke, mevsimin gözünden düşen aheste bir beste adeta aşkın revnak kollarında ulu orta yatan bir hayali gerçek kılmak olmalı hayatın gayesi ve aşkın sabrına katık hüznü rüzgâra yükleyip göç etmeli ruhundan bedeninden firar etmekse hayattan ölü bir günün gözünde neye denk düşüyorsan artık…
Yakalandığın bu meddücezir
Alabildiğine kifayetsizsin, gönül
Sağdıcın aşk madem
Sözcükler mi sırf
Eksikliğini gideren…
Ömre katık ettiğin nicesi
Sinsi bir ölümse ruhun mizacı
Öykündüğün kadar aşka
Öldürmelisin serildiğin maziyi.
Günün doğumu ezelden
Doğmanın kaçıncı miladı
Bir ahenkse acının artan nabzı
Afetin ta kendisi saklı en derinde
Gölgeli bir yolda tetiklendiğin kadar bilinmezle
Şerh düştüğün ne efkâr
Şiar dindiğin mademki aşk denen mezar
Sığamazsın oysa sen hem bedenine hem kabrine.
Metanet yüklendiğin kadar
Delişmen yüreğinde kopan fırtına
Askıya aldığın mutluluk ve ömür
Fıtratın gizemine sinen beyitler misali
Edindiğin şu hiçlik denen mertebe
Bir kozsa kaderin vermediği taviz
Öykündüğün bir masala firar
Etmenin vaktidir
Ne zamanki kendinden geçtin
Afaki bir umut olsa bile sarnıcında saklı
İzafi gölgene etmediğin kadar bedduayı
Elemin taziyelerini sunduğu her şafakta
Kürediğin acı ve ilham
Bir nebze de olsa vuku bulsaydı ya mutluluk.
Debelendiğin çukurdan
Nasıl ki çıkamadın kendi gayretinle
Sarmalında aşkın
Sevdalı mizacında yalnızlığın
Attığın her çentik umuda
Çevrildiğin hangi yolsa
Peşi sıra sürüklendiğin mazinin uğrunda
Varsın çözülsün iç sesin
Varsın delinsin kozan
Varsın sökün etsin yarınlar
Serpilen her düşe yenik düşsen ne ki?
Ne ki bağrında saklı tuttuğun mazi?
Evhamlı bir güneş
Karanlığı peşkeş çektiğin her acı vakti
Ölümden beterini yaşamadın mı defalarca?
Şimdilik sinsin acı
Dinsin gözyaşın
Sevilmekse mizacından sakındığın kadar
Varsın mutluluk olsun bekanda saklı yarının.
Her düştüğünde gözden
Her yanıldığında kendine ettiğin sitem
Her aymazlığında gönül gözünün
Daha çok sevebilmenin nesi kötü ki?
Azat edilmesen de hayatın mahpusundan
Severken yaşadığın o özgürlük
Edindiğin her makam ve dilemması yüreğinin
Bir fidan gibi yeşeren umudun izini sürdüğün kadar
Mutluluk senin de hakkın, unutma
Unutulmak dediğin
Olsa da kaderin
Esirgeme sevgini hayattan
Aşkın sürüklediği şu mizacında
Saklı tuttuğun kadar bitimsiz iç sesini
Serildiğin aşkın rüzgârında
Aykırı olsa da sevdalı mizacın
Sadece tutunmak adına hayata
Sadece tutulmak aşka inançla…