Yankısı yok kimi zaman: yarası derinde…
Yamalı mevsim ve aşkın kıblesi…
Ve hüzün ve esaret yokuşu dik olsa ne ki öznenin?
Ödün vermeden yaşamanın verdiği huzura delalet
Kıymık batsa bile yüreğe
Tebessüm ehli sefasını sürmekse ömrün
Cafcaflı sözcüklerden örülü değil benim mabedim.
Huzurun meali içre dönük yüzü sevginin
Koyudan gözleri gecenin karadan bozma yarım adalar
Yarıladığım yolsa mahsuru yok, dostum
Elimi tuttuğun kadar mutluyum
Kandığım dünyaya değil hem özlemim
Varsa yoksa dostane bir tebessüm ve selamın
Ah, o sökükleri içten içe diktiği.
Tevazu yüklüsün madem
Matemin çürüdüğü inancın sükûneti içtiğim
İçerlediğim tek şey kalmadı geride
Allah dostu varlığın yeter bana
Havadisin de hası, dostum
Havsalamın almadığından öte
Yaşasın işte yaşasın
Umudun tekeri
Bir renge özlemse duyduğum
Nazlıdır yüreğim asla değil kibirli.
Gök ve bulut
Ve dostluk ve unut sadece unut
Dirayetinin kırıldığı günlerden fazlası saklı cebimde
Asalet ve metanet
Sicim gibi yaşlarım artık sadece huzurdan
Yüzü suyu hürmetine evrenin.