Titrek bir gülümseyişin saklandığı o gamzenin çukuruna önceden ekilmiş hayallerle tutuşan saçların sağanağın daha erken değil mi hem söyle gitmek için belki de sessizliğin yoğurduğu o devasa izlek hani içine saklandığın lahzada unutulmuş demet demet çiçek: bil ki hepsi bir yanılsama, sevgili üstelik yanmaların meali yoksa bu şiire düşer miydi yolum?
Sessizliğin nirengi noktası
Belki beş bültenine sızan bir havadis
Göğün kamçıladığı yetmezmiş gibi
Yeryüzünün ütülediği insan izlekleri.
Aşkı tadan o masum yürek
Tek karede saklı
Yalnızlığın da tükenmeyen nazı.
Bir hece ise içimi kıyan
Bir hazansa içimden taşan
Belki de bir şiir sadece bir şiir uykuma mal olan
Derdest tınısı rüzgârın
Gökte kayıp üç beş yıldız
Biri ben olsam ne ki kayan her birinin
Tininde saklı maruzatım
Tenimde mehtap
Titri ah, titri bu bitimsiz sancıların.
Bir melodi kulağıma askıntı
Bir hikâye ya da bir şiir hüznüme alıntı
Artık alınmayacağım, sevgili
Sadece salınacağın uzun yollu düşlerde
Baştan çıkan Rumeli Feneri
Yüreğime yağan aşkın neferi
Binlerce rahmet bazen mucize eseri
Teselli bulduğum sonunda günün
Geceden dem vuran ah, ne çok yemin
Ertelediğim bir mutluluk kadar tanımsız
Sözcüklerim kadar pervasız
Düş gördüm belli ki:
Hani, hayallerimle ördüğüm yorgun ruhun fetvası
Bir tebessüm diledim önce
Bir de yaşlar yağmaya başladı mı ansızın
Ar bildiğim anda saklı mevcudiyetim
Uzağım da hani ar damarı çatlamış zebaninin
Tek katresi değemez tenime yüreğime
Saklı tuttuğum masumiyetin sevdalı ç/ağrısı
Bir kökse içimde baş veren
Bir kor hece aşkın da başı duman
Sersem sepelek sevdiğim yetmedi mi hem?
Derlediğim binlerce şiir
Dertlendiğimi boş ver be, sevgili
Densiz olmayı umdum öncemde
Dara düşüp de geniş bir yürekle
Selam veren sağa sola
Sağdıcım hem mevsim hem yitim
Yetemediğim şu dünyanın ahvali
Yatır meziyetinde kanıksadığım sabrı
Bir de şükrü yüklendim mi
Elbet gün yüzü görecektir yüzüm…