Secde Nedir

 

 

Osmanlıca yazılışı: secde :  سجده

 

Secde Sözcüğünün Kökeni

Secde sözcüğünün Arapça kökenli olduğuna dair kayıtlar vardır. Bu görüşe göre secde sözcüğü "yere kapanma, yere kapanarak tapınma" anlamına gelen özcükler türetilen “ scd “ kökünden “sücûd “ masdarından gelir. Sacdat سجدة  "yere kapanma, yere kapanarak tapınma"  

Ancak secde kelimesinin kökeni Aramice ve Süryanice: yere kapanmak anlamındaki  “sagd/sagūdā” sözcüğüne bağlayanlar da bulunur. Bu görüşe göre ecde sözcüğü Arapça ve Süryaniceye Akat dilinden girmiştir.

Sözlük Anlamları

Secde sözcüğü sözlük anlamları ile : “Eğilmek, boyun eğmek, tevazu ile alnı yere koymak” , "itaat, teslimiyet ve tevazu içinde eğilmek, yere kapanmak, yüzü yere sürmek" anlamlarına gelir.

Sacdat سجدة "yere kapanma, yere kapanarak tapınma"

Sırr-ı sücud: Secdeye varma sırrı.

Subha (Tekili ) Subuhat: çoğul: Secdeler

Sâcid ( tekil)  süccad ( Çoğul ) Secde edenler. Sacid Eril) sacide ( dişil)

Sücud / sücûd / سجود :  Secdeye varmak

Mescid: Secdeyle aynı kökten türemiştir. “Secde edilen yer”

 

Secde İslamiyet’te namaza kılarken rükûdan sonra alın, el ayaları, diz ve ayak parmaklarının zemine değecek şekilde yere kapanmak anlamına gelmektedir. Secdenin ne şekilde yapılacağını peygamberimiz izah etmiş sahabelere fili olarak öğretmiştir. Hadislerde de secdenin “alın, eller, dizler ve ayak parmakları olmak üzere vücudun yedi kısmını yere değdirmek suretiyle yapılacağı (Müslim, “Ṣalât”, 44; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 150, 151; Tirmizî, “Ṣalât”, 87) açıkça belirtilir.

Secdeye rükûdan sonra "Allahü Ekber" diyerek varılır. Secdeye inerken önce dizler bükülür, sonra da eller, alın ve burun iki el arasında ve zemine değecek şekilde yere konur. Secdede baş iki elin arasında ve hizasında bulunur. Secdede iken ayaklar kaldırılmaz. Secdede burun kenarlarına bakılır. Burada üç kere   “Rabbiye'l-âlâ" denilir.

Secde sözcüğü divan ve halk şirinde sık sık karşımıza çıkar. Divan şiirinde güneş, ay ve yıldızların Hz. Yûsuf’a secde etmeler konusuna da değinilir.  Meleklerin Âdem’e secde etmeleri, şeytanın secde etmemesi ve asi oluşu konularına da değinilir. 

Divan şairleri sevgiliyi bir mihrap olarak görüp, sevgili önünde secde etme düşüncesinden söz ederler. Bu sevgili dini ve gerçek manada olabileceği gibi dünyevi sevgili ve mecazi olarak secde etmek manasına da gelebilir. Âşık için sevgilinin yüzü, kaşları, eşiği, izi, mahallesi vs. secde edilecek yerlerdir.  

Kə’bə üzündür, еy sənəm, üzünədir sücudumuz,

Ta ki, görə bu səcdəyi narə yana həsudumuz.   Seyyit Nesimi

 

Ay ile gün sücud eder suret-i canfezayine,
Ay ile gün nedir kim, ol düşmeye hak-i payine. Seyyit Nesimi, İmameddin

 

‘Uşşâka oldı secde-i mihrâb-ı nâz farz

İcrâ-yı âb-dest-i sirişk-i niyâz farz    .KÂTİB-ZÂDE SÂKIB



KAYNAKÇA / İLGİLİ LİNKLER
1 Namazın Sırrı
2 Namaz Kılmayanlara, Namazı Savsaklayanlara Allah'u Teala Tarafından Verilen 15 Ceza.
3 Namazdan Mana Ne?
4 Mescidim mihrabım üstad işidir
5 İbadetin Efdali
6 Müslüman, hep sever gönüllerde Yüce Allah (c.c.),Nur Resul (s.a.v.)nur Kur’an olmasını ister
7 Mümin Olanda





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016