Şeyhü'l-İslâm Nedir Görevleri Etkileri

 

 

Şeyhü'l-İslâm

 

Osmanlıca yazılışı: Şeyhü’l-İslâm : الإسلام شيخ

 

Şeyh sözcüğü Arapça  “ şyh” شيخ  kökünden gelir ve sözlüklerde “yaşlı kişi, bilge, pir, dede, koca, büyük,” anlamları ile tarif edilir. “Şeyhülislam  “ السلام شيخ "  birleşik ismi onuncu asırdan sonra “İslamın büyüğü”, “âlimlerin en kıdemlisi, reisi” manasında kullanılmaya başlanmıştır.  ( bkz ŞEYH NEDIR ŞEYH MAKAMI   ) Şeyhülislâm en üst düzeyde dini bilgiye ve yetkiye sahip olan, dini sorunlarda hüküm veya kanun derecesinde fetva verme yetkisine sahip olan kişidir.

 

Şeyhülislâm tabirinin ilk kez   XI. Yüzyılda ve Horasan’da Şâfiîler’in başındaki âlimler için kullanıldığı bilinmektedir. [1] Memluklar, bu tabiri fetvaları ile meşhur olan “fıkıh âlimlerinin şeref unvanı dır.”, 13. Asırda ise bu tabir müftüleri ifade edecek şekilde kullanılmıştır.

 

Şeyhülislâmlık ilk önce dinen ihtilaflı meseleleri halledebilecek düzeyde yüksek dini bilgiye sahip fakihleri, fetva verebilen âlimleri ifade eden bir tabir olarak ortaya çıkar.

 

Osmanlılarda Şeyhülislamlık makamı II. Murad ve Fâtih Sultan Mehmed zamanlarında şekillenmeye başlamış Fatih’in Kanunnâmesi ile ilmiye sınıfının en yüksek rütbesi ve makamı ve müftünün karşılığı olarak resmi bir hüviyet kazanmıştır. Bu kanunnameye göre zamanla  “ Şeyhülislam ulemanın reisidir. Ve muallim-i sultani dahi kezalik serdar-ı ulemadır. Vezir-i azam onları riayeten üstüne olmak münasibdir. Ama müfti ve hoca sayir vüzeradan bir nice tabaka yıkarı”  [2] hale gelmiştir.

 

 Fatih’in Kanunnâmesine göre ilk Şeyhülislamın kim olduğu tespit edilememiştir. Ancak II. Murad ve Fâtih Sultan Mehmed zamanlarında Molla Fenârî, Fahreddîn-i Acemî, Molla Abdülkerim Efendi, Molla Hüsrev, Molla Gürânî[3] gibi din adamları ve müftülerin önemi bilinmektedir. Şeyhülislamların önemi arttıran ve devlet idaresindeki ağırlığını hissettiren kişi ise Zenbilli Ali Cemali Efendidir. [4] Zenbilli Ali Cemali Efendi’nin fetva vermeyi üstlenmesi ile Şeyhülislâmlık makamı önemli bir görev üstlenmiş ve bu makam en yüksek resmi manevi makam haline dönüşmüştür.

 

Yavuz Sultan Selim’in bazı kararlarına bile itiraz edebilen Zenbilli Ali Cemali Efendi’nin “uhdesine Bayezid medresesi müderrisliği ve vakıflara nezaret etme yetkisinin verilmesiyle Meşîhat makamının önemi daha da artmıştır.” [5] Kemalpaşazâde ve Sâdî Çelebi de gerek fetvaları gerekse duruşları ile onun yolundan gitmişlerdir. Görevinden azledilen ilk Şeyhülsilam olan Çivizâde’nin Muhyiddin’in yerine geçen Ebüssuûd Efendi Osmanlı  Şeyhülislamların en popüler olanlarından biridir. Ebussuud Efendi, Rumeli Kadıaskerliği görevinde iken bu makama gelmiş, böylece şeyhülislâmlık makamı Rumeli kadıaskerliğinden sonra gelinebilecek en üst makam haline dönüşmüştür. Ebussuud Efendi, İslam Hukuku’na dair verdiği fetvalarla kendisini ve Şeyhülislamlık makamını çok değerli hale getirmiş ve Kanuni zamanında 30 sene bu makamda kalmıştır. Osmanlılar zamanında 1424-1922 yılları arasında[6] 131 şeyhülislam atanmıştır. 131 şeyhülislam içinden 9 tanesi Türk asıllı değildir. [7][8]

 

 

 

 Şeyhülislamlardan bazıları sadece din ve devlet işleri ile uğraşmamışlar içlerinden bilginler, yazarlar, şairler, hattatlar, bestekârlar ve hukukçular da çıkmıştır. Şair,  şeyhülislamlar arasında en tanınmış olanları  ŞEYHÜLISLAM YAHYA  ve  Şeyhülislam Bahayi Mehmed Efendi ‘dir.

 

 

Şeyhülislamların Görevleri

 

Şeyhülislamlık günümüzdeki Adalet ve Milli Eğitim Bakanlıkları'nın yetkilerine sahip bir makamdı.  Fetvâ makamı oluşları padişahın alacağı kararlara izin verip vermemeleri nedeni ile padişahın da üstüne çıkan yetkilere sahipti. Şeyhülislamlar, kendilerine sorulan çeşitli dini meseleler hakkında dini hükümleri ortaya koyan fetvalar vermekle mükellefti. Padişahlar, savaş ilan etmek, anlaşma, yapmak, önemli siyasi karalar vermek, idam emri çıkarmak, azletmek gibi önemli konularda fetvaya başvurmak zorunda kalıyorlardı. Sıradan ahali, vezirler ve devlet memurları da fetva isteyebiliyorlardı. Dini bürokrasinin en üst amiri ve idarecisi olmaları nedeni ile kadı, müderris, kazasker, müftü,  imam, hatip, müezzin, molla ve mevalilerin atama ve tayinleri de onların elindeydi. Ancak 17. asrın ortalarından sonra bu yetkileri azalmaya başlayacaktı.

 

1759’dan itibaren III. Mustafa tarafından başlatılan Saray'daki Huzur Dersleri'ne katılacak mükarrir ve muhatabları seçip saraya göndermek görevi de onlara verilmişti. Ramazan aylarında Huzur Dersleri'ne devrin en seçkin uleması katılır ve Padişah'ın huzurunda dini ve ilmi tartışmalar yapılır. Burada görev alan ulemayı seçmek Şeyhülislama düşerdi. “[9]

 

 

Şeyhülislamların Etkileri

 

Şeyhülislamlık yükseleme dönemlerinde veziriazamlarla eş değer bir konumdaydı.  16. Asrın sonlarına doğru manevi olarak da Veziriazamdan daha süt bir mertebe olarak şekillendi. Özdemiroğlu Osman Paşa’dan itibaren Veziriazamlar seçildikten sonra Şeyhülislamları ziyarete gitmeye başlamışlardı.  Şeyhülislamlar kazaskerlerini de tayin yetkisine sahipti

 

Hatta Şeyhülislamlar, kimi zaman padişahları bile tahtından edebilecek kudrete malik olabiliyorlardı. Örneğin Sultan İbrahim, Şeyhülislam Abdurrahim Efendi’nin fetvası ile tahttan indirilmiş ve 20 gün sonra ise öldürülmüştür.   III. Selim. Sultan Abdülaziz. II. Abdülhamit’in hal edilmeleri de Şeyhülislamların fetvaları ile olmuştu. Pek çok sadrazam ve şehzade onların fetvaları ile idam edildi.

 

  1. asırdan itibaren devlet idaresinde zaafların ortaya çıkması, harem ağalarının ve vezirlerin padişahları idare hatta tahtından eder hale gelmesi ile Şeyhülislamların tesirlerini azaltmaya başlamış, Şeyhülislamların siyasi olaylara dâhil olmaları ile itibarını iyice düşürmüştü.

 

Şeyhülislamlar, siyasi karmaşalarda ve isyanlarda isyancıların yanında yer almış, Padişah'ların katledilmeleri yönünde fetva vermeye başlamışlardı. Ayrıca veziriazamlar ve saraya ağaları ile tayinler, atamalar ve fetvalar konusunda ters düşmeye başlamışlardı.

Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra II. Mahmud şeyhülislâmlık makamı ve bu makama bağlı memurları Ağakapısı binasına taşıtmış, Meşihat'ı ilgilendiren bütün işlerin bu binadan yürütülmeye başlanmıştı. Akabinde de Tanzimat’tan sonra işlev ve yetkileri büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştı.

 

Şeyhülislamlık, Cumhuriyet’in ilânından sonra 1922 ortadan kaldırılmış yerine diyanet işleri başkanlığı tesis edilmiştir. Şeyhülislamlığın günümüzdeki karşılığı Diyanet İşleri Reisliği olmaktadır.

 

llm ile ziimre-i İslâm'ın o şeyhü'l-lslânı

Ayn-ı ma'nâsını nûr ile eder mâlâmâl   Yahya Bey

 

KAYNAKÇA 

 

[1] MEHMET İPŞİRLİ, https://islamansiklopedisi.org.tr/seyhulislam

[2] M. Salih ARI, OSMANLLAR’DA  ŞEYHÜ’L İSLAMLIK MÜESSESESİ, YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ SAYI 1, CİLT: l , YIL:1994

[3] Ertan. Veli. Meşhur Şeyhülislamlar. İstanbul 1969.

[4] Uzunçarşılı, İlmiye Teşkilatı, s. 177.

[5] Yasemin Beyazıt, Osmanlı İlmiyye Bürokrasisinde Şeyhülislâmlığın Değişen Rolü ve Mülâzemet Sistemi (XVI.-XVIII. Yüzyıllar), https://belleten.gov.tr/tam-metin/88/tur#r39

[6] Altınsu. Abdülkadir. Osmanlı Şeyhülislamları. Ankara 1972.

[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eeyh%C3%BClislam

[8] https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanl%C4%B1_%C5%9Feyh%C3%BClislamlar%C4%B1_listesi

[9] M. Salih ARI, OSMANLLAR’DA  ŞEYHÜ’L İSLAMLIK MÜESSESESİ, YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ SAYI 1, CİLT: l , YIL:1994





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016