I.Şâpûr
I.Şâpûr (Farsça: شاپور ), Sasani devletini kuran I. Erdeşîr’in oğlu ( Ölümü: MS. 241) ve ikinci
Sasani hükümdarıdır. Şah- Pur ismi Farsça da hükümdarın oğlu anlamına gelmekteydi. I.Erdeşir 226’da Hürmüz’de Part ordusunu yenmiş ve Arsaklı hanedanının son hükümdarı Part kralı IV. Erdevân'ı öldürüp ilk önce Perslerin daha sonra da Partların başkenti olan Tizpon’u (diğer adları Medayin, Espanpur, Ktesifon) da ele geçirerek tahta çıkmıştı.
Parthlar Türk Kökenli miydi
İskender’in istilasından sonra Pers İmparatorluğu yıkılmış İskender’in ölümü sonrasında ise bölge İran, Irak, Suriye ve Anamur’a kadar Güneydoğu Anadolu, Helenistik bir krallık olan Selevkosların eline geçmişti. Ahameniş hanedanın ( Persler ) mirasçısı olduğunu iddia eden, Doğu İran Farsçasını konuşan Parni kabilesi Selevkoslara bağlı Parthia satrabının idaresi altındaydı. Parthia satrabı Selevkoslara karşı isyan edince Parni kabilesi lideri I. Arşak bu fırsattan faydalanarak Parthia'yı ele geçirip bağımsızlığını ilan etmişti. Parthia satrabı mağlup olmuş ama zayıflayan Selevkoslar’da Partları tanımak zorunda kalmıştı. [1]
Tarihçi, coğrafyacı ve filozof Strabon’a göre, Parthia’yı ele geçiren I. Arsakes, yarı göçebe Parni kabilesine ait bir İskit’ti. [2] Bazı Türk tarihçilerine göre de bu kabile İskit dolayısı ile Türk Kökenliydi Arsakes’in adı Er- Sak’tı ve Parni kabilesinin adı ise aslında Bars veya Bartas’tı. [3]
I.Şâpûr’un babası I. Erdeşir, kendilerini hem Ahemeniş ( Pers) hem de Helen- Yunan (Parthias satraplığından dolayı ) yörenin hükümranı ve varisi olarak gösteren Partların yerine geçmişti. Kurduğu ülkenin bekasını sağlama almak için de yerine son Part kralı IV. Erdevân'ın kızı olan eşinden dünyaya gelen hem anne hem de baba tarafından hükümdarlık varisi olan I. Şapur’u ortak hükümdar ilân ederek tahtın başına geçirmişti. ( ms . 241 )
Sasani İmparatorluğu haline dönüşen III. Pers İmparatorluğunun başına geçen Sasani Hükümdarları Kisra unvanı ile de anılmıştır. ( bkz- KISRÂ NEDIR SASANI KRALLARI ŞIIRLERDE KISRA- KEY VE KEYANI NEDIR ACEM ŞEHINŞAHLARI)
Şâpûr, tahta çıkar çıkmaz Romalılar ile savaşmak zorunda kalmış, Ermenistan ve Mezopotamya'yı tamamen ele geçirmeye çalışmıştı. Romalılarla 243 yılında yaptığı ilk savaş olan Resaena Savaşını kaybetmiş ve Fırat’ın doğusuna çekilmek zorunda kalmıştı. 244 yılında Misiche Savaşı'nda Romalılardan intikamını almış, Edessa( Urfa) Yukarı Mezopotamya’ya erişmek cesaretini bulmuştu. 256 ‘da Roma topraklarına saldırmış ve Barbalissus’ta (Bâlis) savaşını kazanmıştı. Kuzeyde ise Azerbaycan’a hâkim olmuş, Ermenistan’ı ele geçirmek amacındaydı. Tüm bunlar Roma Hükümdarı Valerianus'un bizzat ordunun başına geçmesine ve İran meselesini çözmek için olaya bizzat dâhil olmasına neden olmuştu.

İmparator Valerian'ı I. Şapur önünde diz çökmüş gösteren kabartma ( Naghsh-e Rostam, Şiraz, İran).
Şapur, tarihte bir Roma İmparatorunu esir eden ilk ve tek hükümdar olarak tarihe geçti. 259 ya da 260 yılında Edessa’yı (Urfa) kuşattı. Meydana gelen Edessa Savaşı’nda Roma ordusunu imha etmiş ve Roma İmparatoru Valerianus'u esir almış [4], Roma lejyonerlerini ise kendisine köle yapmıştı. [5]
Şâpûr'un bu başarısı, İran halkının gözünde efsanevi bir hükümdar haline gelmesini sağlamıştı. Bu zaferi betimleyen onlarca kabartma kayalara nakşedildi. [6] Bu kabartmada Roma imparatoru Valerianus , Şapur’un atının veya dizlerinin önünde diz çökmüş şekilde etraflarında ise çok kanlı bir savaşın geçtiği resmedilmiştir. Sadece I. Şâpûr dönemine ait bu şekilde betimlenmiş 17 tane kabartma eser bulunmaktadır.[7]
Şâpûr, İslam tarihinde Sasanilerin başkenti Medayin’in güneyindeki Espânbur’da yaptırdığı, İslam Tarihinde “ Eyvân-ı Kisrâ “veya” Tâk-ı Kisrâ” sarayı ile bilinir.
İran tarihinde “Sâbûrü’l-cünûd” (ordular sahibi Şâpûr) olarak bilinen Şapur, Edessa zaferinden sonra Kapadokya’ya kadar ilerlemişti. Edessa ( Urfa ) zaferi ile Barı sınırlarını güvence altına alan I. Şâpûr, doğuya defalarca sefer düzenlemiş, Kuşan İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra egemenlik kuran Soğd, Toharistan ve Çağanya gibi Kuşan Yabguluklarına da boyun eğdirmiş ama 272 yılında ölmüştü.[8]
