Maviden bir ülkü benimki: ülkemin aşkına düştüğüm yarınların da meali aşkla kardığım mevsim ve düşlerim.
Ben Türk’üm bir Türk kızı
Harmandalı oynayan neslimin ve ülkemin Yıldız’ı.
Hasat zamanıdır gecem
Geceyle karışık sözcüklerim ve güncem
Israrla sevdiğim yaşam ve ülkem
Vatandaş olmanın bilinci
Severek d/okunduğum her yürek
Ayrı düşmediğim elbet Atatürk’ün izi
Bir giz değil bu aşikâr aşkın hulasası
Devrimleri ve inkılabı önderin
Yaşadığım kadar yaşatacağım da bu zaferi
Namert gölgeler var
Aşka âşık şiarı sevgi
Lanet okuyan değildir uzandığım
Önce Allah aşkım sonra vatanım
Bir heceyim bir kul
Bir günceyim bazen öldüğüm ve ansızın doğduğum
O kül.
Hüznüme sadığım
Bir yanım aşk bir yanım kırmızı
Çünkü ben vatanıma bayrağıma aşığım
Yıldız yıldız gözlerim
Çakmak çakmak Atamın bakışları
Aşkla dolduğum yanıp tutuştuğum ne ki?
Elbet şehit olmak hayalim
Yeter ki ülkem uğruna çıktığım yolda
Varsa borcum severek ödeyim
Öğretmenim.
Öğretmen atam, neslim, babam
İnancımdır ve yüreğim
Bana bahşedilmiş sertifikam
Hacizli değil ömür
Şiar edindiğim aşk ve içimde saklı nice şiir
Ne şaibeli ne yalan
Ne sıradan ne dokunaklı
Olması gerektiği gibiyim:
Ben insanım adımla sanımla yazıp yaşadığım
Hazanım ve coşkum
Yazım ben yazmaya doyamadığım
Aşkım ben: âşık insanına vatanına
Kuru çeşmeler gibi kimi insan benzediği şeytan
Meleklere öykündüğüm
Kanatlarımda saklı ay yıldızım
Yâd edilesi mazim ve tarihi ülkemin
Bir Fatih Sultan geçti bu topraklardan
Ve ulu önderim Ata’m
Varlığımla dokunduğum bir selam nice kelam
Hadisler ve sureler
Uçuşan saçlarım yaprak yaprak
Solduğum sonra yeniden
Dalıma konduğum
Son hızla yaşadığım yazdığım
Kök hücrem vatan ve hasretini duyduğu huzur
Şükürler olsun ki vakıfım yaşadığım kadar
Yaşaran ve yeşeren gözlerim
Dünüm ve anım ve ikbalim
Göl gibi duru temiz ve berrak
Ve evet, ben temiz ve iman dolu bir nefer ki
Kinden isyandan arınmış yüreğim nasıl da sever
Sadık olduğum kadar ülkeme
Aş erdiğim kadar güzel günlere
Aşikâr baharım
Varsın mevsimlerden olsun hazan
Hüznümü dahi sevebildiğim
Yeter ki layığıyla insan olmanın kitabını yazayım
Ve yazdım da
Serildim en tepeye
Yürüdüğüm Hakkın yolu
Yürüdüğüm coşkuyla âşık olduğum vatanıma
Rütbemse asker
Rütbem öğretmen
Aslında hiçliğimle koruduğum varlığım
Yaşadığım ve yaşattığım kadar vatana sevdalı
Asılıyım işte gök kubbede bir kancanın ucunda
Ucu bucağı da görünmez benim sevdanım
Ne var ki yaralı bir ceylansam?
Ve aslan kesilirim nasıl ki mevzu bahis vatan
Yaşım da diner yasım da nasıl ki baş koydum ben
Milletime ve devletime en başta Rabbime
Kıyasıya çarpıştığım meydan
Siperimde yatar yaşarım
Sinemde aşkla huzura vakıfım
Çünkü ben asil soylu bir Türk kızıyım.
Gözümü sakınmadan soluklandığım
Cebbar gölgelerden ve düşmanlardan asla korkmadığım
Sandukamda saklı mendilim
Yüreğim ve yorganım ve yastığıma
Her baş koyduğumda dualarım ülkemle askerimle
Baba evi baba ocağı
Vatan dendi mi susar cihan
Namusum ve masumiyetim ve canım
Nasıl ki emanet önce Rabbime sonra askerime
Şafakları bir bir sayarım
Hele ki bir atmasın şafağım
Şakağıma dayalı hayaller tutulmaz da nutkum
Sevdiğim saydığım kadar vatanımı insanımı nasıl da gururluyum
Çünkü ben korkusuz ve gözü pek bir Türk kızıyım.