Uğultusu gecenin ve de mekanik ritimler saklı iç cebimde
Yitimi ömrün ne ki yitirdiğim hayallerin nezdinde
Yatıya kalandı iklim ve hüzün
İtibar etmediğim kimse neyse
Hizaya gelemedi gitti insanlık
Hünkârımdır aşk lakin beylik değil ne de günlük
Gücüm yettiğince sevdiğim yetmedi mi?
Gücüme gitse de sessizlik
Ve tokuşturduğum imgeler
Beynamaz bir gölgeden öte takılan peşime
Süs olsun diye de takmadım bu gözlüğü
Sinemde prangalar
Tek taş benim hüznüm ve dileğim
Tek tabanca yaşadım üstelik ben dilediğimce
Dilemması ömrün
Belki de güneşin kavurduğu bir çiçek
Çiğ çiğ yediler içimdeki özlemi
Öznemin feri söndü söneli
Özveri ile yaşamanın da meali
Değer görmedikçe.
Muhatabım kâinat
Muhbir imgeler ve kavuklu kalemimse akla zarar
Hüzne delalet her sözcüğüm
Mutluluk farz ettiğimse sönen bir ışık
Bak, nasıl da şık durdu üstümde karanlık.
Şivesi gecenin
Şirin bir tebessümdür tek dileğim
Siması nasıl da tanıdık acının
İçimi açtıkça büyüyen bir acının ta kendisi
Delik deşik yürek
Debdebeli mi sahiden de sevmek?
Saydığım soldan sağa
Saydığım bunca insan ne uğruna?
Sağalttığım ne çok duygu
Semazen yüreğimin de iklimi
Savurduğum sözcük ve gözyaşı
Gıpta ettiğimse sadece on yıl evveli
Hani karınca kararınca severken kendimi
Bir kere yeltenmiştim hem ben ölüme
Ölümüne sevdiğim ömrün tek gayesi
Sevip de mutlu olduğum
Saymadım artık kaç bin gece kaldıysa ardımda
Anımsadığımsa hayal meyal
O rutubetli ev ve efkâr
Gönlün suresine eşlik eden meleklerim
Ansızın da sırtımı sıvazlayan Rabbim
Sığamadığım yere göğe ne ki?
Rabbim bana sahip çıktıktan sonra…