Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması)-Düz Değişmece

 Mecaz-ı Mürsel Nedir (Ad Aktarması)- Düz Değişmece- Metonomi

Latince: metonymia

Osmanlıca yazılışı: Mecâz-ı Mürsel : مرسل مجاز

Mecaz-ı Mürsel özellikle şiirlerde ve gündelik hayatta sık sık kullandığımız bir söz sanatıdır. Günümüzde bu söz sanatına  Ad Aktarması veya  Düz Değişmece de denmektedir. Batı dillerindeki karşılığı ise  Metonomi’dir.

Mecaz-ı Mürsel sanatı sözlüklerde “ Kelimenin asıl manasıyla mecazî manası arasında benzerlik bulunmasından başka bir alâka bulunmasıyla olan mecaz”, “Benzetme ilgisi veya gayesi olmadan olmadan, bir sözün başka bir söz yerine kullanılması”, “ Gerçek anlamının dışında kullanılan bir sö sözcüğün benzetme amacı olmadığı halde başka bir sözcüğün yerine kullanılması”, “ Benzetme amacı olmadan yapılan benzetme “ şekillerinde tarif edilebilmektedir.

Mecaz sanatı kısaca benzetme sanatı olarak tarif edilir. Mecazı mürsel dışındaki mecazlarda bir benzetme amacı vardır.  Mecaz sanatı başlı başına bir edebî sanat olmaktan ziyade, teşbih, istiare, kinaye, mecaz-ı mürsel vb. gibi değer bazı söz sanatlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır.  Bir diğer ifadeyle bu tür sanatlarda değişmeceli anlamda kullanılmış bir kelime olacağından burada ağırlıklı olarak vurgulanan, tespit edilen sanata ilaveten mecaz sanatı da vardır.

Mecazı mürsel de mecaz sanatlarındandır. Mecazdan farkını mecazın benzetme amacı ile yapılması mecazı mürsel’in ise böyle bir amaç olmadan kurulmasıdır. Benzetme ilgisi söz konusu olmadan, başka bazı ilgilerle, bir sözün başka bir söz yerinde kullanılmasıyla oluşturulan mecazlara mecazı mürsel denir. Mecazı mürseli, aralarında ilgi ve ilişki olan ilgili iki şeyden birisini benzetme gayesi olmadan birini diğerine benzetme sanatı olarak da tarif edebiliriz. Bir sözcüğü benzetme amacı gütmeden başka bir sözcük yerine kullanma sanatına düz değişmece ya da metonomi de denir.

Örneğin su ile su borusu arasında önemli bir ilgi vardır. Evin suyu patladı derken su diyerek su borusu kastedilmiş, benzetme gayesi güdülmeden su, boruya benzetilmiştir. Patlayan su değil borudur. Bu örnekte su kelimesi kendi anlamı dışında kullanıldığı için mecaz sanatı da yapılmış olur. Fakat mecazdaki gibi benzetme amacı olmadığından ve boru ile su arasında yakın ilgi bulunduğundan yapılan sanat mecazı mürsel’in içsellik dışsallık ilişkisidir.

Mecazı Mürsel sanatı zannedildiği gibi sadece eski edebiyata ve şiire mahsus bir söz sanatı değildir. Gündelik hayatta da bu söz sanatına bilinçli veya bilinçsiz çok sık başvurulur.  Sınıf dışarı çıksın. Evi taşıdık. Şişeyi iç gibi cümlelerin hepsi mecaz-ı mürsele örnek olmaktadır. Bu örneklerde görüldüğü gibi zihnimiz ilgili iki şeyden birini duyduğunda diğerini anlamakta hiç zorluk çekmemektedir. Bu nedenle mecazi mürsel ilgili iki şeyden birisini söylerken diğerini kast etme sanatı olarak da tarif edilir.

İç -dış ilgisi

" Çamaşır kazanı kaynadı,
 "Evden izin aldım
 Sınıfı bahçeye çağırın."
 "Bu depoyla Düzce'ye kadar gideriz."
 "Şofben yanıyordu."

Naklediyor yâdını gelen geçene
Bu hayalde uyur Bursa her gece

Evet, oğlum Hoca sevmezdi, bilirim sarayı
Ama sövmezdi de hoşlanmadığından dolayı

Güç bela bir bilet aldım gişeden
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan

Parça - bütün ilgisi

 "Bu dergide usta kalemler bulunuyor"
 Ankara, Atina’nın tavırlarından tedirginlik duyuyor."

 "Tekne yükünü Samsuna götürüyor
 "İstanbul’u dinliyorum gözleri kapalı

 Ülkeler ancak kalem ve kılıç ile varlıklarını sürdürebilirler.

Kandilli yüzerken uykularda
Mehtabı sürükledik sularda

Neden - sonuç ilgisi

 "Hay mübarek! Bereket yağıyor bereket!"
 "Bahar aylarında rahmet düşmezse ürün iyi olmaz."
Sanatçı - eser ilgisi
 "Davetlilere piyanosuyla önce Çaykovski, sonra Mozart çaldı."
 "Biraz da Neyzen Tevfik okuyalım
 Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta
Tamburi Cemil Bey çalıyor eski plakta.


Yer, yön, bölge, çağ - insan ilgisi

 "Bu yaz doğuyu gezdik."
 "Batı ve Doğu, inanç ve felsefe yönünden hem birbirini etkilemiş hem birbirine uzak durmuştur."
 "Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır."
 "Ankara batıya tepki vermekte geçikmedi."
 "Adresi şu evden öğrenebilirsin?"
 "Sizin işinizi şu masa halleder beyefendi."
Soyut - somut ilgisi
 "Türklük yüreğini dağlasın gayrı/Cihan da bizimle ağlasın gayrı."
Somut bir varlık olan "Türk insanı, Türk milleti " yerinde, soyut
Olan "Türklük" kullanılmıştır.
 "Gençlik; kafası ve yüreğiyle toplumun güvencesidir."
"Gençler" yerine soyut olan "gençlik";"düşünce" yerine somut olan kafa;"cesaret, duygu" kavramları yerine somut olan "yürek" Kullanılmıştır.

Örnekler

Acaba, Ankara bu konuda ne düşünüyor? (hükümet)
Gemi, İzmir’e yanaştı. (liman)
Turnuvaya ünlü raketler katılıyor. (sporcu)
Yaylıya binip, bir tur attık. (araba)
Marmara'da her yelken uçar gibi neşeli. ( yelken derken yelkenli tekne, neşeli derken içindekiler)
Yahya kemal'i her zaman okurum (kitaplarını)
"belki de haziran'da mavi benekli çocuksun" ( mavi benek – elbise )

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.
 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya [email protected] 

 





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016