Binbir Gece Masalları (kısaca Binbir Gece, Arapça: Kitab 'Alf Layla wa-Layla, Farsça: Hazâr-o Yak Šab) Orta Çağ'da kaleme alınmış Şehrazad adlı bir kadının hükümdar kocasına anlattığı hikâyelerden oluşan Orta Doğu kökenli edebi bir eserdir.
Binbir Gece Masalları
Binbir Gece Masalları Arapça: “ Kitab ‘Alf Layla wa-Layla Farsça: “Hazâr-o Yak Šab” Orta Çağ’da kaleme alınmış Şehrazad adlı bir kadının hükümdar kocasına anlattığı hikâyelerden oluşan Orta Doğu kökenli edebi bir eserdir. Eser çerçeve bir hikâye içinde anlatılmış olan bazıları bir öncekilerin devamı niteliğindeki çok sayıda masallardan oluşur.
Tarihçesi ve Binbir Gece Masallarının Kökeni
Binbir Gece Masalları İslam edebiyatında ortaya çıkan bir eserdir. MS 8. Yy. 'da oluşan bu masallar büyük ihtimalle sözlü gelenekte ortaya çıkmış olan masalların bir çerçeve öykü ve bir kitap içinde derlenmesi şeklindedir. Buna rağmen masalların esas membaı Farsça bir kitaptan gelmektedir.
Hikâyelerin çekirdeğini eski bir Fars (İran) kitabı olan Hazâr Afsâna (Bin Efsane) adlı eserin oluşturduğu düşünülmektedir. Ancak kimi kaynaklara göre bu hikâye M.Ö 4. Asırda Sanksiritçe yazılmış olan ve Buda’nın insan veya hayvan olarak dünyaya geliş ve gidişlerindeki hikâyeleri konu alan Jataka[1] öykülerinden kaynaklandığını düşünenler de vardır.
Masalların nasıl derlendiği ilk kez kim tarafından yazıya geçirildiği kesin olmamakla birlikte kimi kaynaklar bu kişinin ” 9. yüzyıl da hikâyeleri derleyen ve Arapçaya çevirenin masalcı Ebu Abdullah Muhammed el-Gahşigar olduğu” iddiasındadır. [2]
8.yüzyıl Arap Abbasi Halifesi Harun Reşid zamanında Bağdat önemli bir şehirdi ve Bagdad İran, Çin, Hindistan, Afrika ve Avrupa’dan gelen tüccarlar ile dolup taşmaktaydı. Abbasilere en parlak yıllarını yaşatan Harun Reşit zamanında, Arap kültürü, diğer Doğu kültürleriyle harmanlanmış Hindistan, İran ve Çin medeniyetleriyle çok yakın etkileşimlerde bulunulan bir sürece girilmişti.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Binbir gece masallarının kökeninin dört ayrı kaynaktan geldiğine dair kabul edilebilir tahminler yürütülür. Bu tahminlere göre Binbir Gece masalları Hint kaynaklı masallar; İran kaynaklı masallar, Hârûnürreşîd (786-809) zamanı Arap ve Bağdat kökenli masallar, Fâtımîler ve Memlükler devrinde Mısır kökenli masallar olmak üzere dört kaynaktan gelmiştir. [3] Bağdat menşeli, Hârûnürreşîd’in zamanında kimliği etrafında oluşan masallarda üslûp ve tertibin daha özenli olduğu dikkati çeker.
Bin Bir Gece Masallarındaki hikâyeler işte bu dönemde, bu kültür alışverişleri ile taşınan masalların derlenip bir araya geldiği bu kültürlerden alınmış masallarla birleşen bir masal külliyatı halinde oluşmuştu. Sözle aktarılan ve anonim edebiyatta oluşan bu hikâyeler sonunda tek bir eser içine dâhil edilip derlenmiştir.
Eserdeki hikâyelerin çerçevesini oluşturan Şehrazad öyküsünün esere 14. yüzyıl dolaylarında katıldığı düşünülmektedir. Eser Fransızcaya 1704'te çevrilmiş, ilk modern Arapça derlemesi ise 1835' te Kahire’de yapılmıştır. Fransızcaya 1704′te çevrilmişse de, eserin ve ihtiva ettiği hikâyelerin bir kısmının daha önceden Batı’ya geldiği düşünülmektedir. [4]
Binbir Gece Masalları, Şehrazad ile hükümdar Şehriyar arasında oluşan çerçeve hikâye içerisinde anlatılan bazıları bir birinin devamı bazıları bir birinden bağımsız 264 hikâyeden oluşur.
Binbir Gece Masalları, Arap Edebiyatı’nın en güzel eserlerindendir. Gerek eskiliği ve gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Hatta çok sonraları “Binbir Gündüz Masalları” adında başka bir seri daha ortaya çıkmıştır. Hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen masalar arasında “Ali Baba ve Kırk Haramiler” ve “Alaaddin’in Sihirli Lambası” adlı pek meşhur masallar da yer almaktadır.
Çerçeve Hikâyenin Konusu
Hikâyeye göre kitaptaki bu öyküler Şehrazat’ın Şehriyara anlattığı 264 öyküden oluşur. Bu öykülerin anlatılma amacı, evlendiği her kızı ertesi gün idam ettiren Hükümdar Şehriyar’dan canını kurtarmak isteyen taze gelin Şehrazad’ın her gün bir hâkîye anlatarak kendi ve diğer kızlarının canını kurtarma çabasından oluşur. Böylece Şehrazad hükümdara genel konusu sadakatsizlik olan 264 hikâye anlatarak hükümdarı bin bir gece oyalamayı, her kadının sadakatsiz olmadığını ispat etmiş , hükümdardan da üç çocuk sahibi olmayı başarmıştır.
Bu masalların ortaya çıkışı ile ilgili olarak bir hikâye oluşmuştur. Hikâyeye göre; İran Şah’ı Şehriyar, Hindistan ile Çin arasında egemenlik kurmuş bir hükümdardır. Bu ülkeleri kardeşi Şahzaman ile yönetmektedir. Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmak felâketine uğramışlar bu yüzden de bütün kadınların iffetsiz ve sadakatsiz olduklarına inanmaya başlamışlardır. Bu olayların etkisiyle kadınlara kin duymaya başlayan Hükümdar Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirmeye başlar. Bunun üzerine vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı Şehrazat, sıranın kendisine de geleceğini bildiğinden hükümdarla evlenip, ya bu uğurda yaşamını yitirmeye ya da ülkenin tüm kadınlarını da bu belâdan kurtarmaya karar vermiştir.
Bu planını babasına açan Şehrazat, bin güçlükle babasını da ikna etmiştir. Kız kardeşi Dünyazat da ona yardım edecektir. Şehrazat, gündüz kız kardeşi Dünyazat’tan hikâyeler dinleyecek, kendisi de geceleri hükümdar Şehriyar’a anlatacaktır.
Böylece Şehrazat ölümünü geciktirmek için her gece Hükümdara bir masal anlatamaya başlar. Şehrazat gece boyunca hükümdara bir hikâye anlatmakta şafak sökerken masalı en heyecanlı yerinde bırakarak ” Gündüz masal anlatılmaz ” diye hikâyeyi yarıda kesmektedir. Hikâyenin sonunu merak eden Hükümdar Şehriyar ise, Şehrazad’ın ertesi gece hikâyeye kaldığı yerden devam edebilmesi için, Şehrazad’ın idamını ertelemektedir.
Şehrazat, her gece bir önceki masalın devamını anlatıp yeni bir hikâyeye başlamakta ve yine tam tan vakti hikâyenin en heyecanlı yerinde anlatmayı bırakmaktadır. Şehrazad’in hikâyeye devam etmesini isteyen Şehriyar, her gece Şehrazad’ın idamını erteler ve hikâyenin sonunu bekler. Ama hikâyenin hemen bitiminde Şehrazad yeni bir masal başlar. Bu hikâyeler uzunca bir müddet böyle devam eder. Binbir Gece Masallarında anlatılan masallar ise işte bu çerçeve öykünün içinde anlatılan masallar olmaktadır.
Masalların sonu geldiğinde, Şehrazad’ın Hükümdar Şehriyar’dan üç erkek çocuğu dünyaya gelmiş ve evlilik üzerinden uzun bir süre geçmiştir. Şehriyar bin bir gecedir beraber olduklarını ve onu aldatmasının mümkün olmadığını tüm kadınların sadakatsiz olmadığını da böylece ispat etmiş olarak hükümdarı da o kötü huyundan da kurtarmış olur. Böylece Kralın kadınlara olan öfkesi ve kötü düşünceleri dinmiş, Şehrazad’ın sadakatine inanmıştır.
Farklı basımları
Eserin bir Avrupa dilindeki ilk baskısı, Antoine Galland tarafından yapılmış Fransızca çevirisidir (1704-1717). Bu çeviri eserin daha önce derlenmiş bir Arapça versiyonunda yapılmıştır. 12 ciltten oluşan bu ilk çeviri, "Les Mille et une nuits, contes arabes traduits en français" tir ve büyük ihtimalle çevirinin yapıldığı Arapça nüshada bulunmayan fakat çevirmen tarafından bilinen bazı Arapça hikâyeleri de içermekteydi. [5]
850 yılı civarında ortaya çıkan Arapça derleme, Alf Layla (Bin Gece) ise büyük ihtimalle, daha önce yazılmış olan Hazar Afsanah (Bin Efsane) isimli Fars eserinin özetlenmiş bir tercümesiydi. Eserin günümüzdeki ismi olan Alf Layla wa-Layla (Binbir Gece) ise Orta Çağ’da ortaya çıkmıştır. Bu isim büyük ihtimalle sonsuzluk ötesi sayı düşüncesini sembolize etmekteydi, zira o zamanlar Arap matematik çevrelerinde 1000 sayısı kavram olarak sonsuzluğu sembolize ederdi. Belki de buradan yola çıkarak, eserdeki tüm hikâyeleri okuyan kişinin delireceğine dair bir efsane ortaya çıkmıştır. [6]
Eser geleneksel Fars, Arap ve Hint hikâyelerinin bir derlemesi olarak görülür. Fakat eserde bulunan ünlü hikâyelerden Alaaddin’in Lambası ile Ali Baba ve Kırk Haramiler, eserin Avrupa baskısına Antoine Galland tarafından eklenmiştir. Galland bu hikâyeleri Halepli, Marunî bir masalcıdan duyduğunu yazmıştır.
İngilizceye çevirisi Sir Richard Burton tarafından The Arabian Nights olarak yapılmıştır. Kendinden evvelkilerden farklı olarak bu çeviri özgün malzemeyi sansürlememiştir. İngiltere tarihinin muhafazakâr Victoria döneminde yayımlanmasına rağmen bu çeviri, kaynağında bulunan erotik incelikleri ve cinsel tasvirleri içermektedir. Bu çevirinin yanı sıra, daha yakın zamanlarda Fransız doktoru J.C. Mardrus’un da bir çevirisi vardır. Mevcut çevirilerin en doğru ve güzeli olarak değerlendirilen, Fransa’daki Bibliothèque Nationale’de bulunan 14. yüzyıldan kalma bir Suriye el yazmasından Hüssain Haddawy’nin yaptığı Arapça derlemedir. [7]
Bin bir gece masallarının en son şeklini Mısır’da Memlükler devrinde aldığı tahmin edilmektedir. Bu masallar en son hali ile - henüz güvenilir bir ilmî neşirleri yapılmamakla beraber- 1814’ten günümüze kadar defalarca basılmış ve pek çök dünya diline tercüme edilmiştir. Bu baskıların ilki ve en eksiksiz olanı, 1251’de (1835) Mısır’da ve iki cilt halinde Bulak Matbaasında basılmıştır. [8]
Bu eserin Türkçeye çevirisi ise 1992–1993 yılında Âlim Şerif Onaran tarafından yapılmıştır. [9]Âlim Şerif Onaran’ın bu çeviri eseri ” ALF LAYLA VE LEYLA, Binbir Gece Masalları, adı altında 16 cilt olarak Afa Yayınları tarafından basılmıştır. Fakat bu eserin Türkçeye tercümesinden önce bu masallardaki pek çok masal edebiyatımıza daha önceden girmiştir. Bu çeviri yapılmadan çok öncesinden beri bu masallardaki birçok masal edebiyatımızda da yaygın bir şöhrete kavuşmuştur. Ali Baba ve Kırk Haramiler, Uçan Halı, Alaeddin’in Lambası gibi.
ETKİLERİ
Hintçe, Farsça ve Arapça kökenli hikâyelerden oluşan bu eser içindeki masallar, kahramanlar, tiplemeler ve konuları ile tüm dünya edebiyatında pek çok milletin masallarını ve yazarlarını etkilemiştir. Pek çok ulusun dillerine çevrilen bu masallar dünyanın çeşitli yerlerindeki pek çok yazarı etkisi altına almıştır. Bu yazarlar arasında Voltaire, Borges, Goethe [10] gibi çok ünlü yazarlar dahi vardır. Katharina Mommsen, Binbirgece Masallarının yarattığı etkiler konusunda bir çalışma yapmış bu masallardan etkilenen yazarları ve milletleri ayrıntılı olarak ele almıştır.
Binbir Gece Masalları, bir defalarca televizyon ve sinemaya uyarlanmış, çizgi filmlere konu olmuştur. 1992 Walt Disney yapımı çizgi film Aladdin, Brad Pitt ve Catherine Zeta-Jones’un yaptığı 2003 yapımı animasyon Sinbad: Legend of the Seven Seas, 1958 yapımı The Seventh Voyage of Sinbad en meşhur Sinbad, İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini’nin 1974 yapımı Il fiore delle mille e una notte’si, ve 1990 yapımı Fransız Les 1001 nuits bu yapımlar arasındaki başlıca yapımlardır. [11] Fritz Lang’in 1921 yapımı Der Müde Tod, 1924 Hollywood yapımı (Douglas Fairbanks’ın başrolünde olduğu) The Thief of Baghdad ve onun 1940′daki İngiliz ikinci yapımı, Binbir Gece Masallarından etkilenmiş filmlerden bazılarıdır.
Masalların içerisinde geçen olaylarda yer yer müstehcen bölümler vardır. Bu yüzden hem geçmişte hem de günümüzde masaldaki bu bölümler zaman zaman çeşitli yazarlar tarafından değiştirilmiş, zaman zaman da bu masalların tamamen yasaklanmasına sebep olmuştur. Masallardaki bu özellik yüzünden bu masallar birçok İslam ülkesinde okunması yasaklanmış durumdadır. Bu yasaklanmalar hatta batı dünyasına ait ülkelerde dahi görülebilmektedir.
“Binbir gece” sık sık sansüre maruz kalmıştı. Örneğin Fransız şarkiyatçı Antoine Galland 18. yüzyılın başında “Binbir Gece Masallarını Fransızcaya çeviren ilk Avrupalı olarak, yapıtın erotik ve dinsel bölümlerini ayıklamış ya da hafifletmişti. Arap dünyasında özellikle yapıtta yer alan sayısız cinsel ayrıntıya tepki gösterilmişti ve bugün de gösteriliyor, ancak bazıları için, kitabın tamamı bir öfke kaynağı oluşturuyor.”[12]
Binbir gece Masalları Arap Edebiyatı kaynaklı olmasına rağmen içerdiği pek çok müstehcen olaylar ve sözcükler nedeni ile Suudi Arabistan’da yasak kitaplar listesinde yer alır. Mısır’da ise bir grup avukat, kitabın yeni baskısının piyasadan toplatılması için dava açmıştır. “ Bu avukatlardan biri olan Ayman İmam, Deutsche Welle’ye verdiği mülakatta kitabın yeni baskısı yapılmadan önce, “ahlaka aykırı” olan ve çocukların ve gençlerin okumaması gereken “müstehcen cinsel sözcüklerden” arındırılmasını talep ettikleri“ [13] için bu davayı açtıklarını söylemiştir.
Binbir Gece Masallarının Türkçe Baskıları
Binbir gece masallarının Türkçe tercümesi Sultan Abdülmecid zamanında Ahmed Nazif Efendi tarafından müstehcen tarafları atılarak Terceme-i Elf Leyle ve Leyle adıyla önce dört ve daha sonra da altı cilt halinde iki defa basılmıştır. [14]
Binbir Gece Masallarının latin harfleri ile Türkçe baskıları şunlardır. Âlim Şerif Onaran, ALF LAYLA VE LEYLA, Binbir Gece Masalları, Afa Yayınları, 1992–1993 ( 16 cilt ). Hüseyin Başaran (Binbir Gece Masalları, Ankara 1957). Nihal Yalaza Taluy (Binbir Gece Masalları, İstanbul 1958), F. Namık Hansoy (Binbir Gece Masalları, İstanbul 1959), Selâmi Münir Yurdatap (Binbir Gece Masalları, I-II, İstanbul 1949-1954) ve Raif Karadağ (Binbir Gece Masalları, I-IV, İstanbul 1961
KAYNAKÇA
[1] https://en.wikipedia.org/wiki/Jataka_tales
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Binbir_Gece_Masallar%C4%B1
[3] VELİ ULUTÜRK, https://islamansiklopedisi.org.tr/binbir-gece
[4] Binbirgece Masalları" Yayına hazırlayan: Sadık Yalsızuçanlar, Timaş Yayınları, İstanbul 2003
[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Binbir_Gece_Masallar%C4%B1
[6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Binbir_Gece_Masallar%C4%B1
[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/Binbir_Gece_Masallar%C4%B1
[8] https://alisveris.yapikredi.com.tr/tanim.asp?sid=RIE3I70RPG3GTHE7SK5C
[9] Doç. Dr. KATHERİNA MOMMSEN. Çeviren : BEYZA MAKSUDOĞLU, Geoth ve İslam, AÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, c.15, 1967
[10] https://tr.wikipedia.org/wiki/Binbir_Gece_Masallar%C4%B1
[11] https://tr.qantara.de/wcsite.php?wc_c=15371
[12] https://tr.qantara.de/wcsite.php?wc_c=15371
[13] https://www.sosyalistarsiv.com/katagori-disi-dunya/821-binbir-gece-masallari.html
[14] VELİ ULUTÜRK, https://islamansiklopedisi.org.tr/binbir-gece