Kaynak: Hikmet İlaydın,
Mani
Mani sözcüğünün kaynağı şimdiye dek aydınlatılmamıştır. Bu konuda en tutarlı bigiyi Hüseyi Kazim Kadri’ de buluyoruz. ‘’ man (?) halk edebiyatının tarzı mahsusu ki ekseriyetle dört ve bazen altı mısradan teşekkül eder ve hece vezninin 7’li si ile söylenir.’’ Çoğunluk, maninin mananın bozulmuş biçimi olduğu görüşündedir. Mani, anonim halk şiirinin en yaygı türüdür, yedi heceli ve dört dizeli tek kıtadan meydana gelir. İlk iki dize giriş niteliğindedir: Dörtlüğün anlam yükünü üçüncü ve dördüncü dizlere taşır. En güzel maniler ilk dizleriyle son iki dizesi arasında uyum olanlardır. Uyak şeması aaxa düzenine uymayan maniler de vardır. Böylelerinde, birinci ve üçüncü dizler bağımsızdır, uyak ikinci ve dördüncü dizler arasındadır. Kafiye düzeni xaxa tarzındır.
Mani kıtaları, koşma dörtlüklerinin arasında da girebilir. Böyle koşmalar, yedekli koşma diye anılır. Manilerin bir kullanış yeri de türkülerdir. Maniler (bayatılar) destan ya da ağıtın sonunda da bulunur. Manilerin başlıca teması sevgidir. Manilerin yapısı gereği, toplumsal olaylara değinilmez.
Manilerin konuları değişiktir. Pertev Naili Boratav manileri on bölüme ayırır: 1- Niyet manileri, 2-Atışma manileri,3- Tarlada ve işte çalışırken gelip geçenleresöylenen maniler, 4- Bekçi ve davulcu maniler, 5-Satıcıların söyledikleri maniler, 6- Semai kahvelerinde söylenen cinaslı maniler,7-Âşık- hikâyecilerin söyledikleri maniler,8- Mektup manileri, 9- Düğünlerde söylenen maniler, 10- Mani kıtalarından oluşmuş, mani özelliğini yitirmemiş maniler.
Mani söyleme, kadınların tekelindedir, denebilir. Sazşairleri dışında, erkeklerin söylediklerine pek rastlanmaz. Halk arasında mani söylemek için mani yakmak, mani düzmek, mani atmak deyimleri kullanulır. Mani söyleyenlere manici, mani yakıcı, mani düzücü denir. Öteki halk şiiri türleri gibi , özel bir ezgi ile söylenir. Maninin günümüzde en canlı olarak yaşadığı yerler Kerkük bölgesiyle Yukarı-Doğu illerimiz, özelikle Kars ve çevresidir.
Maniye çeşitli kavimlerde farklı isimler verilmiştir. Irak Türkleri hoyrat, Azaybercan Türkleri bayatı derler.
Mani Çeşitleri
1 .Düz Mani
Yedi heceli dört dizeden oluşmuş, uyakları çoğu kez cinassız olan manilerdir. Bunlara tam mani de denir
2.Kesik maniler
İki dizesi düşerek, yerini, yedi heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük almış, uyakları cinaslı olan manilerdir. İki dizenin düşmesi, maninin yapısını zedelemez, bir eksiklik doğurmaz. Çünkü ilk iki dize, asıl maksada bir giriş ve uyağa başlangıç niteliğindedir. Kesik manilerde uyaklar genelikle cinaslı olduğundan, bunlara cinaslı mani adı da verilir.[1] Kesik manilerde birinci dize yedi heceli olursa, doldurmalı kesik mani ya da ayaklı mani de denir.
3. Cinaslı Mani Örnekleri:
Budala Bağ bana
Bülbül konar bu dala Bahçe sana bağ bana
Ne kadar aklım olsa Değme zincir kar itmez
Yine derler budala Zülfün teli bağ bana
Kara tavuk bensiz Yüz güzel
Güzel ölemem sensiz Elli güzel yüz güzel
Koynuna yılan girsin Nice sevmem o yari
Nice yatarsın bensiz Gerdan beyaz yüz güzel
Sürüne Her gün ah
Koyun kuzu sürü ne Her gün aman her gün ah
Çünkü çoban değilsin Sana gönül vereli
Arkandaki sürü ne Etmedeyim her gün ah
Ben bir körpe kuzuyum Her günah bizde imiş
Al kat beni sürüne Ben sanırdım bir günah
Beni böyle yandıran Elbette seni tutar
Yüz üstüne sürüne Eyler isem bir gün ah
4. Kesik (cinaslı) mani:
-İlk dizesi cinaslı bir sözden oluşur.
-Bu ilk mısra hece sayısı bakımından diğerlerinden eksiktir.
-Kesik manilere, cinaslı mani, hoyrat da denir.
Güle naz Boğaza
Bülbül eyler güle naz Derdim çıktı boğaza
Girdim bir dost bağına Moskof gözün oyarım
Ağlayan çok gülen az Yan bakarsan boğaza
Bağ bana
Bahçe bana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfün teli bağ bana
Maniler halk edebiyatın ürünleridir.
5. Yedekli (artık) mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.
Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi
Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok
6. Deyişli Mani
İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir. Soru yanıt şeklinde düzenlenir. Bir başka kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır.
Örnek Deyişler:
Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım
Adilem sen naçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım
Adilem sen naçarsın
La'lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım
7-Katar Mani:
Bir konu bütünlüğü içinde birbiri ardı sıra gelen manilere Katar Mani denir.
Bu mani çeşitlerinden başka, Karşılıklı Katar Manileri, Düğün Manileri, Saya Manileri, Şehir Manileri, Ramazan Manileri, Çağatay Manileri, Gagavuz Manileri, Müstezat Gagavuz Manileri ve Kerkük Manileri olmak üzere çeşitleri vardır
Davulcu Manileri:
Ramazan manileri
Davulumun ipi kaytan,
Kalmadı sırtıma mintan,
Virin ağlaar bahşişim,
Alayım sırtıma mintan
Ne uyursun ne uyursun,
Bu uykudan ne bulursun,
Al aptesti kıl namazı
Cenneti alayı bulursun
Kına Gecesinde Söylenen Maniler:
Merdiven indirdiler
Saltana bindirdiler
Kızım seni kahır eline gönderdiler
Ağlar silinir, silinir ağlar
Merdivenin altı kuyu
Kulaçladım altı suyu
Kız ananın eski huyu
Ağlar silinir, silinir ağlar
ÇEŞİTLİ MANİ ÖRNEKLERİ
Odlarda yeri kalan
Menciliste yeri kalan
Sofralarda eli kalan
Ağlar silinir, silinir ağlar
Duvağı telli gelin,
Gümüşten elli gelin,
Buğulu gözlerinden
Sevdiğin belli gelin
Yıldırım vurdu bizi,
Dal gibi kırdı bizi,
Araya girdi düşman,
Dağlar ayırdı bizi
Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yari geldi,
Benim yarim uzakta
Ekim ektim düzlere
Diken oldum gözlere
İşte ben gider oldum
Ayaş kalsın sizlere
Deniz coştu göl oldu
Yârim sana ne oldu
Benim sana yandığım
Memlekette şan oldu
Ev ötene ev yaptım
Çıktım üstüne baktım
Yârim gelecek diye
Çifte lambalar yaktım
Irmak gumsuz galır mı?
Dibi susuz galır mı?
Senin gibi güzelin
Goynu yarsız galır mı?
Karşıdan ünlüyorlar
Badılcan belliyorlar
Bu köy nasıl köyümüş
Varmadan övüyorlar
Mısır ektim azmasın
Gelen geçen kazmasın
Yar üstüne yar seven
Gençliğine doymasın
[1] Hikmet İlaydın, Türk Edebiyatında Nazım, s. 75.
Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya [email protected]