TÜRK MASALLARININ ÖZELLİKLERİ

 
 
 
TÜRK  MASALLARININ ÖZELLİKLERİ
 
 

 Yazıda “Türk Masalları” ve  masal  hakkında bilgiler, masalların yapısı  tarihçesi özellikleri, tarihi serüveni,  masallar hakkında bilgiler, özeti,  konusu, ana fikri,   olay örgüsü,  yazarı,  “Türk Masalları “ hakkında bilgiler “Türk Masalları  “ şahıs kadrosu   Türk Masalları  “   adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,   anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, çevrildiği diller, eser ve yazarın eseri arasındaki ilgiler, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

 

 

Masal kelimesinin  “masal”  “mesele”, “misal”, “hikâye”, “destan”, “kıssa” karşılığında kullanıldığı görülmektedir. Bazı  bölgelerde “atasözü” karşılığında da kullanılan kelime Azeri sahasında “nağıl” Anadolu’nun bazı bölgelerinde “metel” şeklinde söylenilmektedir. Dilimize masal olarak geçen ve Arapça bir sözcük olan “mesel”in İngilizcesi “tale”, Fransızcası “conte”, Almancası ise “maerchen”dır.

 

Pertev Naili Boratav, masalı " nesirle söylenmiş, dinlik ve büyülük inanışlardan ve törelerden bağımsız, tamamıyla hayal ürünü, gerçekle ilgisiz ve anlattıklarına inandırmak iddiası olmayan kısa bir anlatı" şeklinde tanımlamaktadır.  "Olağanüstü öğe, kahraman ve olaylara yer veren öyküler..." "Genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla insanların veya tanrıların başından geçen olağan dışı olayları anlatan anlatı türü" şeklinde de tarifleri vardır. Masal kısaca " Olağanüstü zaman, mekân ve şahıs kadrosu içinde, yaşanılan hayatla hayal edilen hayatın sistemli bir şekilde ifade edildiği, klişe sözlerle başlayıp, yine klişe sözlerle biten hayal ürünü sözlü anlatım türüdür."

Masallarda her insanı ilgilendiren evrensel değerler ve konular anlatılır. Özellikle çocuklara doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik, ahlâklı olmak, erdemli olmak, yardımseverlik gibi duygular verilmek istenir. Ayrıca çevredeki kişilerin, olayların ve yöneticilerin eleştirileri de yapılır. Haksızlıklara karşı halkın ve halk içinde bir önderin direnmesi ve sonuçta mutlaka üstün gelmesi işlenir.

 

Türk masallarının kahramanları genel olarak insanlar, hayvanlar ve doğaüstü varlıklardır. Cadı karıları, devler, vezir vs. kötü kahramanlar iken padişah, kral, hükümdar, Hızır, derviş vs. iyi kahramanlardır. Tilki, aslan, Anka kuşu, papağan gibi hayvan kahramanların olduğu masalların yanı sıra derviş, Hızır, peri, cin gibi doğaüstü varlıkların yer aldığı masallar da bulunmaktadır.

 

 

Türk masal kaynakları yazılı kaynaklar (kitaplar) ve sözlü yaşayan kaynaklardır. Türk yazılı masal kaynaklarının doğuş ve çıkış yerleri şöyle sınıflandırılmaktadır:

 

Uygur Kaynağından Gelenler: Altun Yaruk, Üç Prensle Bir Parsın Hikâyesi, Prens Kayanamkara ve Papamkara Hikâyesi, Kuanş im Pusar, (Ses İşiten İlah).

 

Hint Kaynağından Gelenler: Kelile ve Dimne, Tutiname ve Bahar-ı Daniş.

 

Arap ve Fars Kaynağından Gelenler: Simbadname, Mantıku’t Tayr, Binbir Gece Masalları, Binbir Gündüz Masalları. * Batı Kaynağından Gelenler: La Fontaine Masalları, Ezop Masalları ve Grim Kardeşler.

 

 Türk Kaynağından Gelenler: Dastan-ı Ahmet Harami, Mecmua’ül Metaif, İbn-i Sina Hikâyeleri, Billur Köşk Masalları.

 

 Türk masalları ekseriyetle, şu üç kısımdan meydana gelir: Giriş veya tekerleme kısmı, mevzuyla pek alâkası olmayan sözlerden meydana gelir: “Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, deve tellâl iken, pire berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, ben fırladım eşikten, babam kaptı küreği, annem aldı maşayı, gösterdiler kapının ardındaki köşeyi...” Bu kısımla, masalı anlatan şahıs dinleyicilerin dikkatini tamamen kendine çekmeye çalışır. İkinci bölüm asıl vakaların geçtiği kısımdır. Son kısımda yine, bir tekerleme olabilir, ama bunlar, baştakiler kadar uzun olmaz. Pek çoğunda, “Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine” diye sona erer.

 

Türk masal geleneği, en hayalî anlatış tarzlarını bile gerçeğe yakın bir şekle getirir. Vakalar, olağanüstü unsurlar, fazla akla aykırı bir nitelik taşımaz. Türk Masalların başında yer alan masal başı tekerlemeleri masalın konusunun uydurma olduğunu bildiren bir niteliktedir.

 

Türk masalları ilk önce Billur Köşk adlı bir eserle görülmüştür. George Jakob’un 1898’de yayınladığı bu eser, Menzel tarafından 1923’te yayınlanmıştır. Macar İ. Kunoş’un çalışmaları tâkib etmiştir. İgnace Kunoş Türk masallarını araştırıp incelemiş ve tasnif etmiş,1925 yılında İstanbul’da neşretmiştir. İstanbul Halk Masalları (1905), Adakale Masalları ise 1907’de neşredilmiştir.

 

Daha sonra Erzurum A.Ü. Edebiyat Fakültesinde, Gümüşhane Masalları, Elazığ Masalları, Erzurum Masalları, Taşeli Bölgesi Masalları ve Türk-İskoç Masalları Mukayesesi gibi çalışmalaryapılmıştır Ziya Gökalp,Tâhir Alangu, Eflatun Cem Güney, Şükrü Elçin, A. Edip Uysal, ,Mehmet Tuğrul, Warren Walker gibi araştırıcı ve yazarlar da bu sâhada çalışmalar yapan diğer isimlerdir.

 

Boratav, W. Eberhard'la birlikte hazırladığı Typen Türkischer Volksmarchen (1953, Türk Halk Masallarının Tipleri) adlı çalışmada, 2500 Türk masalını inceleyerek 378 masal tipine yer verir.

Bizim masal geleneğimizde "gerçekçi masallar" önemli bir yer tutar. Türk masallarında "sıradan; yoksul insanların maceraları önemli bir yer tutar. Keloğlan masalları bunun en tipik örneğidir. Sıradan yoksul delikanlı olan Keloğlan, aklıyla, kurnazlığıyla, zaman zaman da iyilikseverliğiyle edindiği olağanüstü güçlere sahip dostları aracılığıyla padişahın bütün koşullarını yerine getirerek onun kızıyla evlenebilir veya yoksul ama akıllı, güzel bir kız, yine böylesi yollarla şehzadeyle evlenip saraya gelin olabilir.

 

Boratav bu konuda şöyle der: "Türk masallarının bu iki tipinin, yani en sonunda (olmazları olur yapıp) bahtlarından gülen Keloğlan ile akıllı kızın, yüzyıllar boyunca köklü bir değişikliğe uğramadan sürüp giden Osmanlı toplum düzeninde, gerçek örnekleri var olsa gerek." Osmanlı toplumunda, kan soyluluğuna dayanan bir aristokrasi ve Batılı anlamda bir burjuvazi yoktu. İkbal, servet, devlet, oldukça geçici ve kökü hangi zümreden olursa olsun, her işini becerenin erişebileceği mutluluklardı. Elbette onlara ulaşabilmek için girişilecek savaş da çetindi. Masallarda erkek olsun kadın olsun, bu çeşit olumlu kahramanların, yani sıfırdan başlayıp akılları ve beceriklilikleri sayesinde keçelerini sudan çıkarmasını, engelleri aşıp muratlarına ermesini başaran tiplerin böylesine keskin çizgilerle canlandırılmış olmalarının bir nedeni de bu olsa gerek. Osmanlı vakanüvisleri bize kulluktan vezirliğe, sadrazamlığa, padişah damatlığına cariyelikten gözdeliğe, kadın efendiliğe yükselmiş birçok ünlü kişileri haber verirler, ama kitaplarında onların bu yüce makamlara eriştikten sonraki hayatları anlatılmıştır. Masalda ise daha önceki maceraları yer alır. Sanki masal, kalıplaşmış birer anlatı biçimi içinde, bu kişilerin resmi tarih kitaplarında baş tarafı anlatılmayan hayat maceralarını tamamlamak vazifesini üzerine almıştır."

 

Türk halk masalları tekerlemelerle, kalıplaşmış sözlerle başlarlar; daha sonra masal anlatılır ve masal sonunda yine kalıplaşmış sözlerle bitirilir. Türk halk masallarında kalıplaşmış unsurlar söz konusudur, aynı sayılar, aynı kalıplaşmış sözler, benzer sözler tekrar eder.

 

 

Türk masalında üç bölüm vardır:

 

  1. Tekerleme (masal başı)
  2. Asıl bölüm (masalın kendisi)

3.Masal sonu (üç elma)

 

Masal Tekerlemeleri

 

Masallarda tekerleme, bütünüyle sözcük oyunlarından, birbiriyle pek ilgisi olmayan ama dinleyicinin ilgisini masala çekmek için bir araya getirilmiş sözlerden meydana gelir. Olayın anlatıldığı masala tekerlemeden sonra başlanır.

 

Masal başı tekerlemeleri masalcının ve dinleyicilerin isteklerine, masalcının ustalığına göre uzun veya kısa şekilleriyle masal başlamadan söylenir. Tekerleme günlük hayatımızın ölçülerine sığmayan, olmayacak işleri olağan sayan bir masal dünyasına ayak basacak dinleyici gerçeküstü ve gerçekdışı havaya alıştırmak için bir giriştir. Masalcı bununla, daha baştan masalı tarif ederek onun niteliğini, amacını belirtir.

 

Tekerleme masal dinleyicisine bir davet gibidir.

 

Tekerleme örneği

 

“Bir varmış bir yokmuş…”

“Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde!” dedikleri bir günde, memleketin birinde, insanın kıt olduğu bir yerde; develer tellâl iken, pireler berber iken, ben evimizin ortacığına oturmuş, bir anamın, bir de babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken…”

“Pireye vurdum palanı, kırdı kaçtı kalanı, masalcı masal anlattı, bal ile kaymağı birbirine kattı. Dinledim coştum, sıçradım denize düştüm. Tuttum denizde balık. Şimdi bir masalda ben anlatayım gardaşlık… ”

 

Masal sonlarında da yine kalıplaşmış sözler kullanılarak masallar bitirilir:

 

Üç elma örneği

 

Ben de, bu sözlerimde yalan varsa; anlatanın yalancısıyım. Anlatıcı da böyle demiş, masalcı da böyle söylemiş, derleyici de böyle derlemiş. Sonunda mavi gökten yere, üç altın elma düşmüş. Biri anlatana, biri masalcıya, birisi de derleyiciye.

 

Derken gökten üç elma düşmüş. Biri meleğe, biri şehzadeye, biri de görüp duyduklarını anlatana.

 

Türk Halk Masallarının Özellikleri

 

  1. Olağanüstü konular, kişiler, olaylar ve mekânlar vardır.

2.Kalıplaşmış bir tekerleme ile başlar, masal ortasında ve en sonun da da tekerlemeler bulunabilir.

  1. Türk Halk Masallarında olağanüstü varlıklar (cin, peri, dev, Anka, Hüma, sihirli elma, sihirli nesneler, melek) bulunabilir.
  2. Masallar kalıplaşmış tekerlemelerle biter ve sonunda mutlaka gökten üç elma düşer.
  3. Türk Masalları hep mutlu sonla biterler.
  4. Niteliği ne olursa olsun her şeyiyle hayal ürünüdürler.
  5. Dünyadaki diğer masallara göre daha gerçekçi bir yaklaşım içindedir ve masal başı tekerlemeleriyle anlatılanların uydurma olduğunu belli eder.
  6. Türk halk masalarında ortak, tip, epizot, formel olaylar, nesneler ve motifler bulunur.
  7. İyilerin ve kötülerin çatışması temel unsurlarıdır. Kötüler sonun da mutlaka cezalandırılır.
  8. Varlık değiştirme, kahramanın olağan üstü bir ödevi başarma görevini üstlenmesi, formel sayılar( üç yedi, kırk), en zayıf kişinin en zor ödevi gerçekleştirmesi gibi tüm masallarımızda gözüken ortak unsurlara sahiptir.

Cadı karıları, devler, vezir vs. kötü kahramanlar iken padişah, kral, hükümdar, Hızır, derviş vs. iyi kahramanlardır. Tilki, aslan, Anka kuşu, papağan gibi hayvan kahramanların olduğu masalların yanı sıra derviş, Hızır, peri, cin gibi doğaüstü varlıkların yer aldığı Türk masalları da bulunmaktadır.

 


 

İLGİLİ LİNKLERİMİZ.

 

Binbir Gece Masalları

Ezop ve Hayvan Masalları

Masal İnceleme ve Propp Yöntemi

Keloğlan Masallarımızın Özellikleri

TÜRK MASALLARININ ÖZELLİKLERİ

Naki Tezel ve Türk Masalları Kitabı Hakkında

Masal Nedir Yapısı Unsurları Tekerlemeleri

Uçar Leyli ( Naki Tezel) Oku Türk Masalları

Yedi Başlı Ejderha Masalı Oku Naki Tezel Türk Masalları

Türk Masalları Naki Tezel - Kırk Arap Masalı

Yeşil Kuş Masalı Oku ( Türk Halk Masalları ) Naki Tezel

 



KAYNAKÇA / İLGİLİ LİNKLER
1 Masal Nedir Bölümleri ve Özellikleri
2 Masal Nedir Yapısı Unsurları Tekerlemeleri
3 MASAL İNCELEME VE PROP YÖNTEMİ:
4 Ezop Masalları'ndan Örnekler
5 Türk Masalları Naki Tezel - Kırk Arap Masalı
6 Binbir Gece Masalları Tarihçe Konu Basımları Etkileri
7 Binbir Gece Masalları Şehrazat ve Şehriyar Öyküsü
8 La Fontaine Fablları
9 Keloğlan Masallarımızın Özellikleri
10 Anonim Edebiyatımızın Renkleri