Şâm Şâme Şamî Şamlı Şâmiyân Nedir

 

 

Şâm Şâme Şamî Şamlı Şâmiyân Nedir

 

Eski edebiyatta okınuşları yazılışları aynı olan veya çok az fark bulunan, aynı veya farklı dil kökenlerine mensup, bir birlerinden farklı anlamlara gelen birçok şâm, Şam, şâmi sözcükleri vardır. ( bkz

-ŞE'M ŞAM ŞIIRLERDE GECE AKŞAM YEMEĞI MUM SEVGILININ SAÇLARI )

 

Şâm ve Şâme: Arapça kökenli: yüzdeki siyah nokta,  ben anlamına gelir.

Şam: Suriye’nin başkenti ( bkz ŞAM ŞEHRI EDEBIYATTA ŞÂM-I ŞERIF ŞÂM-I CENNET VE DIMAŞK)

Farsça şam: Akşam

Farsça şam veya şema: Mum kandil,

Arapça şam: sol, sol taraf, sol cihet

Şâmî : Şamlı, Şam şehrine mensup olan, Emevi Hanedanı, Muaviye , Yezid ve taraftarları

Şâmî : Ayyaş, akşamcı, her akşam içen

Şâmî: Zenci, tenleri siyah veya esmer olanlar. Arabî, Kıpti, Habeşi de kast edilmiş olabilir.

Şâmîyân: Hindistan taraflarında bir memleket adı

 

Eski dilde, Şam şehri, ben, sol, akşamcı, mum, kandil, ayyaş, zenci veya Arabî manalarına gelecek şekilde tevriyeli kullanılmıştır.  

 

Eski edebiyatta Anadolu’nun eski adı diyarı Rum olarak bilinmiş, Rum diyarını fetheden Türkler beyaz tenli, esmer tanlı olan Arap, Kıpti ve Magribiler de dâhil olmak üzere özellikle zencilere, gece ve akşam anlamlarından hareketle şâmi de denmiştir.  Şâmi aynı zamanda Şamlı ( Şam şehrinden olan ) anlamına da gelir. Daha ziyade gece içtikleri için akşamcı da denilen ayyaşlara da gece anlamından hareketle gececi veya akşamcı anlamına gelecek şekilde şâmi denirdi. Şamiyan sözcüğü ise  hem siyahilerin hem de ayyaşların ülkesi – yani meyhane- anlamına gelecek şekilde de kullanılırdı.

 

Şâmiler itmesin deyu iki de bir hücum

Götürdü zülf-i kâidesin yüzden ehl-i rum   Necati

 

Beyitte ilk akla gelen anlam “ İkide bir beyaz yanaklar üzerine zülüf dökülmesin diye beyaz parmakları ile saçlarını toparladı.  “  anlamıdır. Fakat bu beyitte Necati şâmiler sözcüğü ile Şamlılar, ayyaşlar hatta siyahîler manasının üçünün de anlamını akla getirecek şekilde kullanır. Ehli rum parmaklara yani Anadolu askerine;   zülüf ve saçlar ise siyahîleri kast edecek şekilde kullanılmıştır. Beyitte sevgilinin saçlarını yüzünden çekmesi Anadolu ahalisinin siyahîlerin işgalini ortadan kaldırmasına da benzetilmiş olabilir.  

 

Rûhsarun üzre turalar olmuş girih girih

Güyâ Hicâz’a bağladılar şâmiyân miyân    Baki

 

Saçların yanaklarının üzerinde büklüm büklüm duruyor. Sanki siyahîler Hicaz’a saldırmak için eteklerini bağlamışlar.  Hicaz ve Kabe sözcüğü ile istiareli olarak yanaklardaki benler de kast edilmiş olabilir.

 

Kasdı imâ- yı şeb –i vasl değil de o mehin

Niçin esmâ- yı kelamında dedi şâm-o şerif    Vasıf 

 

Səndən iraq, еy sənəm, şamü səhər yanaram,

Vəslini arzularam, daхi bеtər yanaram.  Seyyit Nesimi

 

Şem bigi yaş yirine ahdı kanı çeşmümüñ

Sabrı n’oldı göñlümüñ uyhusı kanı çeşmümüñ  Ahmedi

 



KAYNAKÇA / İLGİLİ LİNKLER
1 Şam Şehri Edebiyatta Şâm-ı Şerif Şâm-ı Cennet ve Dımaşk
2 Osmanlı Kılıçları, Cengiz Damar
3 Şe'm Şam Şiirlerde Gece Akşam Yemeği Mum Sevgilinin Saçları
4 Şam yanar a yağ ile,
5 Şâm Şâme Şamî Şamlı Şâmiyân Nedir





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016