BİLİNÇ AKIŞI TEKNİĞİ NEDİR VE TÜM YÖNLERİ

 

 

 

 

 

Bilinç akışı; roman ve öykülerde vaka ve izlenimlerin ( ben merkezli- I. Tekil anlatıcının )  ana kahramanın zihni konuşmaları iç monologları halinde anlatılmasıdır.  İç monolog, kurmaca metinlerde, kahramanların aklından geçenleri ben dili ile aktaran anlatı tekniğidir. Bilinç akışı esas olarak iç monoloğa ( iç diyalog- kendi kendine konuşma ) dayalı bir anlatım tekniğidir.  Olayın anlatıcısı ben dili ile kendi kendisiyle konuşan kendi kendisine anlatan “ ben “ ( I.Tekil kişi ) olmaktadır.   Vakadaki her şey veya anlatılanları tümü ana kahraman olan ” ben’in “ bakış açısından, duygu, düşünce, yorum ve değerlendirenlerinden oluşur.

 

Bu anlatım tekniğinde sistematik bir zaman aşaması, olayların sürece göre aşama aşama ilerlemesi, kronolojik bir süreç, olaylar arasında bağlantı silsilesi vb bulunmaz. Aksine olaylar kopuk kopuk aktarılır. Şimdiki an ile geçmiş arasında anlık ve düzensiz geliş gidişler ( flash back ) olur.  Her şeyi ben merkezli anlatıcının zihninden geçenler şeklinde izleyen okuyucu kahramanın geçmişten bu güne gelen değişim dönüşüm, olay ve kimlik değişimlerini kopuk, düzensiz rast gele gidiş dönüşleri bir birine ilinti kurarak öğrenmek zorunda kalır.

 

Bu tip eserlerde anlatıcı karakterin ruh hali ve iç dünyası en önemli mevzudur. Yazar, eserdeki kurguyu anlatıcının karakteri, ruh hali ve maskesiz kimliği bağlamında, olayın kahramanına anlattırır. Böylece aktarılan her şey bir mantık ölçüsüne bağlı olmayan,  geçmişe ve mevcut ana anlık gidiş gelişler halinde sayıklama edasıyla anlatılan olaylar, duygular, hissetmeler, betimlemeler olmaktadır. Doğrular, yanlışlar, yorumlar, betimlemeler hep ben merkezin kalıpları halinde karşımıza çıkmaktadır.

 

Karakterin düşünme eylemini olduğu gibi gösteren bu teknik, kahramanın geçmişe, bugüne ait duygu, düşünce ve hatıralarını mantıksal düzen aramadan aktarır. [1]

 

Kahramanın, hayatı, duyguları kimlik ve karakter değişimleri bu düzensiz bağlamlar içinde anlatılır. Bu anlatım tekniğinde mevcut an ile gidip gelinen anıların yaşandığı kronolojik bir sırası olmayan belirli bir geçmiş vardır.  Bu gün ve geçmişe gidiş bir nesne, eşya, olay neticesinde olur. Ben merkezli anlatıcı yazarın kendisi olsa bile teknik olarak kurmaca eserin ana kahramanıdır. Esasında bu tip eserlerdeki tek kahraman anlatıcının ta kendisidir. Okurun görevi anlatıcının zihninden geçen düzensiz aşamaları izlemek, iç konuşmaları dinlemek ve bağlantısız gibi gözüken kopuk kopuk anlatılan olay aşamalarını kendi kendine bir sıraya koymaktır.

 

Hakan Sazyek, bu tekniği: “Romanda figürlerin iç dünyalarını aracısız ve bütün karmaşasıyla aktarmak amacıyla birbirini izleyen ilintisiz cümleler şeklinde uygulayan bir teknik.” [2]Olarak izah etmiştir.  Bu tip anlatıma bağlı olan romanlar vaka düzenin zor anlaşıldığı veya pek anlaşılamadığı kurmacalar olmaktadır. Hatta bazılarında başı sonu belli olan bir vaka zinciri de olmayabilir. Belli bir kurala, sistemli bir kurguya sahip olmadığı için akla gelen her şeyin istif edildiği bir düzensizlik halinde yazılmış olur.  Bu tip eserler hiçbir kural ve kalıp tanımayan, belli bir konu bütünlüğü ve vaka düzeni olmayan, aksine  ‘insanın aklına her geleni yazmasından sanatsal kurmaca bir metin ortaya çıkabilir mi “ sorusunu uyandıran eserlerdir.Bu tip roman ve öykülerde  “türünün dışında şiir, şarkı, deneme ve değinme gibi, farklı” edebi türler ve anlatılar da bulunabilmektedir.  Bu eserler Belirli bir olayı sergilemekten çok; izlenimler, çağrışımlar, taşlamalar, ayrıntılar ve ruhsal çözümlemelerden oluşur.

 

Bilinç akışı anlatım tekniğine sahip olan kurmaca eserlerde dış mekân, dış gözlemler ve betimlemeler adeta silinmiş hale gelir. İç gözlem ve kendi kendine monologlar abartılı bir şekilde en öne çıkan unsurlar haline gelir. İç tasvirlerin yoğunlaştığı ana karakterin benlik âlemi ise çoğu kez bunalımlar, endişeler, ruhsal çatışmalar, ikilemler vb yüzünden karanlık ve kasvetlidir.

 

Bu tip romanların yazarları da ruhen sorunlu, arızalı,  bu nedenle hayatlarında da düzen ve tertip kuramamış tiplerdir. Örneğin Virginia Woolf, bir lezbiyendir ve cinsel çatışmalarını çözemediği için ceplerine taş doldurup kendini ırmağa atarak intihar etmiştir. [3]

 

Bilinç akışı anlatım tekniğine sahip olan sanatsal kurmaca metinler bir tür otobiyografik eser olarak da görülebilir. Bu tip anlatım tekniğini kullanan yazarların kahramanları zaten çoğunlukla kendileri olmaktadır. Örneğin JAMES JOYCE’un "SANATÇININ BIR GENÇ ADAM OLARAK PORTRESI adlı eserinin ana kahramanı olan Stephen Dedalus [4]  ,  Virginia Woolf’un – DENIZ FENERI, ve, MRS. DALLOWAY adlı eserlerindeki lezbiyen kahramanlar ile Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar adlı eserindeki ana kahraman Selim Işık ile Oğuz Atay’ın gençlik yıllarındaki yaşantısı arasında pek çok paralellikler bulunur.[5]

 

 

Modern edebiyatın öncü yazarları James Joyce (1882-1941) Virginia Woolf (1882-1914)‟ Franz Kafka (1883-1924), William Faulkner (1897-1962) Bu anlatım tekniğinin en başarılı yazarları olmaktadır.

Türk edebiyatında Oğuz Atay” TUTUNAMAYANLAR ”,  Orhan Pamuk’un “Sessiz Ev” , Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli”, Adalet Ağaoğlu’nun Bir Düğün Gecesi,  Romantik Bir Viyana Yazı  ve Fikrimin İnce Gülü bu tekniği başarı ile uygulayan romanlarımızdır.

 

Ağaoğlu‟nun, Fikrimin İnce Gülü adlı eserinde Almanya‟da işçi olarak çalışan Bayram‟ın, memleketi Ballıhisar‟a dönüş yolculuğunu konu alan roman, bilinç akışı tekniğine geniş bir şekilde yer verir.

 

 

 Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış önemli eserlerden bazıları:

 

J.D. Salinger - ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR

Dorothy Richardson - Pilgrimage

James Joyce - ULYSSES

Virginia Woolf – DENIZ FENERI,  Dalgalar, MRS. DALLOWAY

William Faulkner - SES VE ÖFKE- Döşeğimde Ölürken

Robert Anton Wilson ve Robert Shea - Illuminatus!

William Styron - Lie Down in Darkness

Allen Ginsberg - "Uluma" ("Howl")

Jack Kerouac - YOLDA ON THE ROAD

Samuel R. Delany - Dhalgren

Hubert Shelby Jr. - Last Exit to Brooklyn

Hunter S. Thompson - Fear and Loathing in Las Vegas

Jerzy Andrzejewski - Gates to Paradise

A.B. Yehoshua - A Late Divorce

Will Christopher Baer - Phineas Poe Trilogy (Kiss Me, Judas ve Hell’s Half Acre'[6]

 

Türk Edebiyatı

 

OĞUZ ATAY TUTUNAMAYANLAR

Orhan Pamuk:  “Sessiz Ev” ,

Yusuf Atılgan:  ANAYURT OTELI

Adalet Ağaoğlu:  Bir Düğün Gecesi,  Romantik Bir Viyana Yazı, Fikrimin İnce Gülü

 

DENIZ FENERI, VIRGINIA WOOLF

MRS. DALLOWAY ROMANI VE ÖZETI VIRGINIA WOOLF

OĞUZ ATAY TUTUNAMAYANLAR ÖZETI İNCELEME

AYLAK ADAM HAKKINDA KONU ÖZET İNCELEME YUSUF ATILGAN

YUSUF ATILGAN ANAYURT OTELI HAKKINDA KONU ÖZET İNCELEME

ÖLMEYE YATMAK HAKKINDA KONU ÖZET ANALIZ ADALET AĞAOĞLU

ADALET AĞAOĞLU DÜŞME KORKUSU

 

KAYNAKÇA 

 

[1] Tülay KARATEKİN, “FİKRİMİN İNCE GÜLÜ ROMANINDA BİLİNÇ AKIŞI TEKNİĞİ” Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD)

[2] SAZYEK, Hakan, (2013), Roman Terimleri Sözlüğü, Ankara: Hece Yay

[3] DENIZ FENERI, VIRGINIA WOOLF, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=47259

[4] JAMES JOYCE "SANATÇININ BIR GENÇ ADAM OLARAK PORTRESI” HAKKINDA KONU ÖZET İNCELEME , https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=47261

[5] OĞUZ ATAY " TUTUNAMAYANLAR " ROMAN ÖZETI VE İNCELEMEKİTAP ÖZETLERİ VE ELEŞTİRİLERİ, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=47257

[6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilin%C3%A7_ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1_(anlat%C4%B1m_y%C3%B6ntemi)



KAYNAKÇA / İLGİLİ LİNKLER
1 Çavdar Tarlasında Çocuklar "The Catcher In The Rye" J. D. Salinger
2 Ulysses Hakkında ve Özeti James Joyce
3 Deniz Feneri, Virginia Woolf
4 Mrs. Dalloway Romanı Ve Özeti Virginia Woolf
5 Oğuz Atay Edebi Kişiliği Eserleri ve Konuları
6 Oğuz Atay'ın Bir Bilim Adamının Romanı Üzerine Kısa Bir İnceleme
7 Oğuz Atay Tutunamayanlar Özeti İnceleme
8 Aylak Adam Hakkında Konu Özet İnceleme Yusuf Atılgan
9 Yusuf Atılgan Anayurt Oteli Hakkında Konu Özet İnceleme
10 Ölmeye Yatmak Hakkında Konu Özet Analiz Adalet Ağaoğlu
11 ADALET AĞAOĞLU DÜŞME KORKUSU





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016