
Şarkışla kilimi
Türk kumaş sanatının kökeni M.Ö. 6,7. yy ‘a kadar uzanır. Bunu kanıtlayan il bulguların bulunduğu Pazırık Kurganlarından Türk düğümü veya Gördes düğümü denen teknikle, dokunmuş halı örnekleri, keçe dokumlardan yapılmış idoller, tanrı heykelcikleri, sergi yaygı, giyim, kuşam örnekleri çıkarılmıştır. (https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/hali-kilim-kece-dokuma-desen/geleneksel-kececiligimiz.html) Hayvan derilerinden yapılmış giysilerin yanında yağaı ve yünden keçe eşyalar yapmayı bildikleri, yünden iplik üretmeyi keşfettikleri, yün ipliklerden halı, kilim, yaygı, sergi, giysi, örtüler ürettikleri anlaşılmaktadır.
Gömlek, pantolon, ceket, entari gibi giysi türlerinin Türkler tarafından bulunmuş olduğu iddia edilebilir. Dokuma yün çoraplar, halı, kilim, keçe çorap, çizme, ayakkabı, keçe, paltolar, kepenekler, gibi pek çok giysi türünün dünya kültürüne Türkler tarafından kazandırıldığını söyleyebiliriz. Bunların yanı sıra atların üzerine konulan, çadırları örten, yağmurdan, kardan ve soğuktan koruyan birçok dokuma türünün veya tekniğinin Türkler tarafından bilindiğine hatta Türkler tarafından bulunduğuna dair işaretler vardır.
Konuyla ilgili detaylı incelemeler Türklerin yarattığı çok sayıda desen, motif, işleme tekniklerini ortaya çıkaracağı muhakkaktır. Pazırık ( https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/islamiyet-oncesi-donem/turklere-ait-ilk-kurganlar-pazirik-kurgani.html) kurganlarından çıkan halıların gerek işleniş biçimi gerek, dokuma ve düğüm tekniği, gerek boyama tekniği, gerekse üzerindeki at, hayvan, insan, geyik, geometrik, desenler, bordürleri vb ile bu çağımızda bile takliti çok zor sanat eserleri şeklindedir. Öyle ki bu halılara bakarak Türklerin bu usulleri öğrenebilmeleri ve bu denli ustalığa ulaşabilmeleri için ilk buluntuların bulunduğu tarihten yüzlerce yıl öncesine kadar uzanan bir gelişim sürecini düşünmemize bizi mecbur kılmaktadır.
Türk dokumacılığını yakından izleyebildiğimiz dönem daha ziyade Osmanlı Devleti zamanıdır. Yazımızda bu dönem ele alınarak 13. yy dan günümüze kadar uzanan süreç içerisindeki geleneksel dokumacılığımız ele alınmıştır.
Türk dokumacılığını: ev dokumaları, çarşı dokumaları saray dokumaları ve taklit dokumalar olmak üzere dört gruba ayırmamız mümkündür.
A-EV DOKUMALARI:
Yapağı, yün, pamuk keten, ipek hammadde olarak kullanılmıştır. Yağlık, peşkir, uçkur ve çevreler. bürümcük ve kıvratma, iç giyim bezleri Etamin üzerine işleme desenler çözgü ve atkı kumaş işleme örnekleri ev dokumacığı türlerindendir.( Fikri SALMAN,Türk Kumaş Sanatıda görülen Geleneksel Kumaş Çeşitlerimiz,e-dergi.atauni.edu.tr ) Yorgan yüzü ve yatak çarşafı olarak kullanılan alaca, erkeklerin giyiminde aba ev dokumalarından sayılabilir. Halı Kilim, Heybe, yolluk, namazla, seccade, sergi, yaygı, duvar halısı, beşik örtüsü, mintan, vb dokuma çeşitlerini de bu guruba alabilmek mümkündür
B-TİCAR1 DOKUMALAR
Ticari kumaşların dokunup. tezgahtan çıkış Ipllklerln hazırlanıp boyanması yan endüstriyi de geliştirmiş, yeni meslekler ortaya çıkarmıştır. Büküm işleri, boyacılık, sim keşlik, perdah ve aprecilik, kılaptancılık bu mesleklerden bazılarıdır. Kumaş erbaplarının loncaları vardı ve devletin üretim kurallarına tabi idiler. Üretim kurallara göre yapılır, sonra, kumaşlar mühürlenir ve satılırdı.(Çetın AYTAÇ, El Dokumaları, Ankara. 199B. s. 166)
SARAY DOKUMALARI
Saray halkının ve sultanların giyimi, halkın giyiminden tamamen ayrıydı. Her sınıfa mensup insanların giyim şekilleri zaten yasalarla belirlenmişti.
Saray veya saraya bağlı atölyelerde özel kumaşlar dokunurdu. Bu kumaşlar sınırlı olarak sadece saraydakiler veya yabancı devlet adamlarıyla elcilere hediye için üretilirdi.( https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/osmanli-sarayiyla-halkinda-giyim-zevki-ve-kumaslari.html )
1845'te özel bir teşebbüsle kurulan Hereke fabrikası 1875 yılına kadar saray için döşemelik kumaş üretmiştir. Yalnızca saray ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan fabrikanın kumaşları, Osmanlı kumaşlarına ait son örnekleri teşkil eder.( Melek SEVOKTEKIN APAK ve Arkadaşları. Osmanlı Dönemi Kadın Giyimleri, Ankara. 1997. s.IB)
D-TAKLİT DOKUMALAR
Türk kumaşları örnek alınarak İran ve Hindistan ve Batılı dokumacılar tarafından taklit edilerek dokunan kumaşlardır. Avrup da büyük ilgi gören geleneksel kumaşlarımız, bu yöntemle üretilerek taklit edilmişlerdir.. Bu kumaşlar Osmanlı saray atölyelerinde dokunmuş gibi satılırdı. O dönemlerde çatma ve kadifelerimiz İtalyanlar, kutnu ve atlaslarımızı Fransızlar, üsküfe, sevaileri Ruslar taklit ediyordu ( Fikri SALMAN,Türk Kumaş Sanatıda görülen Geleneksel Kumaş Çeşitlerimiz,e-dergi.atauni.edu.tr )
Dokuma; atkıçözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde birbirinin altından üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür denilebilir. Dokuma tezgâhlarında çözgü denilen yan yana duran ipliklerin gücü nire denilen araçlarla bir kısmının yukarı kaldırılması diğer kısmının aşağı çekilmesi suretiyle açılan aralıktan ki bu aralığa ağızlık denir. Mekik yardımıyla atkı denilen ipliklerin geçirilmesiyle oluşturulan düz yüzeylerdir. Dokumacılık yapım teknikleri kullanılan araçlara göre üç grup incelenebilir.
Kumaşlar dokunduğu yere göre adlandırılabilirdi. : Halep, Bursa, Şam, Musul, kumaşı, Bursa kadlfesl, Üsküdar çatması, Ankara sofu. Bilecik çatması, Selanik çuhası, Trablus kuşağı, Konya Sevalsi, Antalya abanisi
Dokuma tekniğine göre: tafta, atlas, kadife, kutnu, telli kutnu, taraklı atlas, telli hatayı... renk sayısına göre: serenk,heftrenk, şeştari gibi kumaşlarla, desenlerine göre: benekli, devetabanı, telli hatayı., çınarlı hatayı. gibi adlandırılmışlardır.( Fikri SALMAN,Türk Kumaş Sanatında görülen Geleneksel Kumaş Çeşitlerimiz,e-dergi.atauni.edu.tr )
Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye benzeri çalışma ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak , bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirsiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya [email protected]