Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
ARAMA
MAKALE
ABA-ALTINDAN-SOPA-G��STERME-��E��ITLERI
AHMET-ZEYTINCI
Aba Altından Sopa Gösterme Çeşitleri
GÜNÜN YAZISI
Hmmm, sizi keratalar sizi, Filistin'e destek oluyorsunuz ha? ''Yetmiş tane adamlarını öldürdük, hepsi teröristti siz bilmezsiniz, biz biliyoruz onların terörist olduğunu.'' Ne teröristi kardeşim teröristte silah olur mühimmat olur. Siz gelin de bizde ki teröristleri bir görün... ''Siz misiniz Filistin'e destek mesajları veren, bak görürsünüz Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısını parlamentomuzda bir kabul ederiz, aklınız dimağınız durur.'' İşte bu da bir sopa çeşidi, olmadı mı başka enstrümanlarla karşında ki devleti tehdit et, yağma Hasan'ın böreği...
''Nükleer teknolojiye fazla önem vermeyin, siz ne yapacaksınız canım nükleeri? Eğer ki nükleer teknolojiye sahip olmak için bir takım çabalara girerseniz, Birleşmiş Milletleri harekete geçirip ambargo uygularız.'' Ne güzel ya, sen de var ama Sam Amca, Putin Dayı, Benyamin birader, siz de var nükleer hem de bombasına kadar değil mi? Tabi tabi, hemen gelir uçaklarla nükleer tesisleri bombalarsınız değil mi?
''Güneydoğuya baraj yapılır mı? Ne yapacaksınız Fırat ile Dicle'nin önünü kesip?'' Kestik zaten de bunlar zamanında konuşulanlar, onu aktarıyoruz... Hani eskiden bir laf vardı ''Su akar Türk bakar.'' diye... Biz o lafı gömdük ayaklarımızın dibine, hemen başlattınız Güneydoğu'da bilumum terör örgütlerini gizli servislerin desteği ile üstümüze sürmeye... ''Ne oldu, bak baraj yaptınız da ne oldu, dünya kadar askeriniz polisiniz şehit oldu.'' Bu da aba altından sopanın dik alası ...
Kıbrıs'dan çekilelim isterseniz? Çekilirsek öyle mi alırsınız bizi Avrupa Birliğine? O çok övdüğünüz AB'ye... İngiltere bile girmedi ama o büyük, güçlü Avrupa Birliğinize... Ermenistan sınırını açsak bir de sözde soykırımı kabul etsek alırsınız belki de, yemezleeer...
S-300' leri aman almayalım. Çok fena yaparsınız sonra, zaten sizin yarattığınız terör örgütlerini karşımıza hemen çıkartırsınız. Tırlar dolusu silahları verirsiniz... ''Siz misiniz bizi bırakıp da başka başka silahlar almaya kalkan? Her ne kadar eskisi gibi IMF ve Dünya Bankası ile sıkıştıramıyorsakda başka silahlarımız var. Ajanlarımızı devreye sokar ülkenizi mikser gibi karıştırırız.'' Turizm Mevsimi geliyor, bir bomba halleder diye düşünüyorsanız Türkiyeyi, onu aklınızdan çıkartın bir kere... Bizim elimizde armut toplamıyor...
Tütün ekmeyelim, fındık ekmeyelim, sonra, başka başka ricalarınızı varsa onları da iletin bir zahmet... Sizden mal alalım biz üretmeyelim. Uçak da yapmayalım, tank da, bilgisayarda nasıl olsa siz bize dörtte bir fiyatına verirsiniz. Eğer ki yapmaya kalkarsak hemen tu kaka... Hükumetleri devirirsiniz, darbe marbe yaparsınız... Darbe zor da, marbe belki diyelim...
Ahmet Zeytinci
Gold Üye / Erkek / 10/30/2016
Paylaştıklarım
ŞİİRLER
(612)
TARTIŞMA
(2)
YAZILAR
(1316)
Hakkımda
Yengeç Burcunun son günü ta 961 senesinde yakalamışız hayatın ucundan. Hayatımın büyük kısmı Ankara'da geçti, halen de devam ediyor, bir sene Bursa Yüksek öğretim ve üç ay Balıkesir askerlik macerasını saymazsak, Ankara bizi, biz Ankara'yı severek gidiyoruz hayatta... En güzel öğretim hayatımı Bahçelievler Deneme Lisesin de geçirdim yetmişli yıllarda... Bizler seksen kuşağı diye anılırız. Çok sıkıntılı günler, aylar seneler geçirdik o zamanlar bilenler bilir. Sevdalandık ta o zaman hem kızlara hem de vatana... Hala da devam eder, ikincisi... Liseden sonra seksen iki senesinde Uludağ Üniversitesi İİBF de bir senelik bir maceramız oldu, 83 senesinde ki o matematik yok mu o matematik, işte onun yüzünden döndük Başkente... Sonra askerlik, devamında iş hayatı ki halen devam eder ayakkabıcılık sektöründe... Emekli olsak da işleyen demir parıldar, düsturunu kendimize rehber edindiğimizden, devam dedik işe de hayata da... Bizim mütevazi şairliğimiz bir inat ve terk edilmişlik uğruna yetmişli yıllarda başlasa da öykü ve denemelerde 2009 yılına denk gelir. Hep yazmanın okumak ile beraber yürütülmesinden yana olmuşumdur. Mizahi konularda yazarım genellikle, ne yapalım işte bizim kalem de yürekte beyinde buna çalışıyor... Doksan iki yılında dünya evine girdik ki ne de güzelmiş hele de altın kalpli bir hanım ve iki tane de aslan gibi evlat olunca, biri dişi aslan biri erkek aslan olmak üzere 29 seneyi devirdik. İşte böyle bizim durumlar... Üstat Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun dediği gibi ''
Şairim, Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, Ayak seslerinden tanırım. Ne zaman bir köy türküsü duysam, Şairliğimden utanırım.'' Ortalık gergin bizimkisi yüzlere biraz tebessüm ekmek... Tüm dostlara gönül dolusu selam ve saygılar...
×