SOYUT SANAT AKIMLARI (ABSTRE -NONFİGÜRATİF)

 

SOYUT SANAT AKIMLARI  (ABSTRE -NONFİGÜRATİF)

 

EMPRESYONİZM

I9.yüzyılın sonlarında Fransa’da doğmuştur. Önce resimde, sonra da edebiyatla etkisini göstermiştir. Dış dünyanın sanatçıda bıraktığı izlenimleri anlamayı amaçlamıştır. Onlara göre sanatçı, dünyayı olduğu gibi anlatamaz. Ancak hayallerle süslenmiş izlenimler yardımıyla anlatılabilir. Sembolizmin uzantısı sayabileceğimiz empresyonizm, “sanat için sanat” anlayışını benim­semiştir. Sanatçılar, ölçü ve uyağa önem verme­miştir. Onlara göre gerçek, kişisel izlenimlere göre değişir. Bu izlenimler de göreceli, yani sanatçıdan sanatçıya değişebilen niteliktedir….( bkz  Empresyonizim )  

SOYUT, NON-FİGÜRATİF RESİM

Soyut sanat; abstre sanat, non figüratif (figürlü olmayan) sanat veya non objektif sanat gibi isimlerle anılan  bir sanat akımıdır. İlk önce resim sanatında ortaya çıkmış bazı sanat dallarına da sıçramıştır.  Taklitten uzak, zihine yönelen sanatçısının kendi iç dünyasında şekillenen  bir objeyi  ışık ve rengi kullanarak objenin şekilnden ve kendisinden ziyade çağrışımlarını aktaran bir sanat anlayışı olarak ortaya çıkmıştIr. DEVAMI . ( Bkz NON-FİGÜRATİF SANAT )

Ekspresyonizm

 

Soyut Ekspresyonizm (soyut ifadecilik), 1940’dan sonra Amerika da ortaya çıkan ve bütün dünyaya yayılan bir sanat akımıdır

Soyut ifadecilik, Abstre ya da nonfigüratif(figürsüz) diye de adlandırılan ve doğa görüntülerine bağlı olmayan bir akımdır. Uygulama alanı resim sanatı içinde kalmamış; biçim ve renklere sonsuz bir serbestlik tanıması nedeniyle heykeltıraşlık, mimarlık, süsleme, dekor ve kostüm gibi sanatları da etkisi altında bırakmıştır. Günlük eşyaların biçim ve renkleri bile soyut sanatın etkisi altında kalmıştır.Resim, edebiyat, müzik, sinema, mimari, heykel, tiyatro ve bazı diğer sanat dallarına da yansıyan bir sanat anlayışı olarak belirmiştir. Özellikle resim alanında kendini gösteren bir sanat anlayışı olarak belirir. Bu bakımdan doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımı. Politik istikrarsızlık ve ekonomik çöküntü ortamında Almanya'da pozitivizm ve natüralizm ve empresyonizm akımlarına karşı olarak ortaya çıkmıştır. DEVAMI : ( bkz  Ekspresyonizm )

Fovizm

Henri Matisse tarafından Fransa'da geliştirilen bir sanat akımıdır. En önemli özelliği, tüpten çıkmış gibi çiğ ve bağıran renklerin doğrudan kullanımıdır. Matisse, Derain ve Vlaminck'in Paris'te açtıkları bir sergide ilk kez duyulmuştur. 1905 yılında gerçekleşen bu sergi modern resme birçok katkıda bulunmuştur. Sergiye gelenler daha önce hiç karşılaşmadıkları bir anlatımla karşılaşmışlardır. Tuval üzerine sürülmüş doğrudan renkler, bozuk perspektif gelenleri şaşırtmıştır. Sergide bulunan bir eleştirmen bu gruba fauve (vahşi hayvan) adını takmıştır. Akım adını buradan alır.... ( bkz  Fovizm Resim Akım 

Art İzlenimcilik, Post Empresyonizim

Art İzlenimcilik' te denilen bu akım 19. yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da, İzlenimciliğin kurallarına tepki olarak  doğdu. Empresyonizm akımının etkisinde kalan fakat onun sınırlı kurallarına bağlanmayan sanatçıların yoludur.  Bunlar empresyonizmin araştırıcı ruhundan yararlanarak birbirinden değişik tarzda çalışmalar yapmışlardır. Doğanın özelliklerini, birlikte yaşadıkları varlıkların karakterlerini konu alarak, kendi yaşamlarına uygun bir biçimde bunları işlemişlerdir. Van Gogh, Gauguin, Lautrec bu akımın içerisinde yer almış büyük sanatçılardır. .... DEVAMI  Art İzlenimcilik

Noktacılık veya Puantilizm,

Noktacılık veya puantilizm, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında Fransız yeni izlenimci ressamlar tarafından yaygın olarak kullanılmış bir resim tekniğidir. Bu teknikle yapılan resimlerde, çok sayıda ufak temel renk noktası, birbiriyle karıştırılmadan bir araya getirilerek izleyicinin gözünde çeşitli ara renklerin illüzyonu oluşturulur.

Puantilizm, insan gözünün, birbirine yakın duran ufak renk noktalarını birleşik görmesi esasına dayanır. Bu tekniği başarıyla kullanabilmek, renk teorisi konusunda iyi bir eğitim gerektirir. Puantilizm (Fr. pointillisme) kelimesi ilk olarak 1880'lerde bu teknikle alay eden sanat eleştirmenleri tarafından kullanılmış olsa da, bugün küçümseme anlamı içermez....  DEVAMI  Art İzlenimcilik

Kübizim

Picasso ve Braque’nın çalışmalarının etkisinde adlandırılan bir sanattır. Kübizm, 20. yüzyıl başındaki temsile dayalı sanat anlayışından saparak devrim yapan Fransız sanat akımıdır. Kübizim,  empresyonizme tepki olarak ortaya çıkmış ve daha çok, resimde kendini göstermiştir. Kübizm, konunun sadece görünen tarafını değil, görünmeyen taraflarını da göstermeye çalışan bir akımdır. Pablo Picasso ve Georges Braque, nesne yüzeylerinin ardına bakarak konuyu aynı anda değişik açılardan sunabilecek geometrik şekilleri vurgulamışlardır. Kübizm, doğa görünüşlerini geometrik bir parçalamaya tabi tutup, tablo yüzeyini doğa unsurlarından kurtararak yeniden inşa etme amacını güder. Figürün tümünü basitleştiren geometrik inşaya sentetik kübizm, bir figürün her taraftan görünüşünü dikkate alarak yapılan parçalamaya ise analitik kübizm denir. Bu hareketin çıkış noktası Cezanne’nin her cismi bir koni, silindir, prizma gibi üç boyutu olan geometrik oylum üzerine oturtmak amacından doğmuştur. Bu akımın sanatçıları, empresyonizmdeki renk oyunları yerine varlıkların geometrik biçimlerini ön plana alıyorlardı. Öncü sanatçıları; Brague, Griss, Leger ve kurucusu olan Picasso ‘dur. .. DEVAMI :  KÜBİZİM

ORFİZİM - SAF RESİM

Orfizm, kübizm akımının bir devamı olan renk ve renk uyumlarına değer veren bir sanat anlayışı olarak tanımlanabilecek bir resim anlayışıdır.  Bu sanat anlayışı Robert Delaunay tarafından geliştirilen Kübizm akımın içerisinden doğan bir resim anlayışına eleştirmenlerin taktığı bir ada olarak ortaya çıkmış ve bu şekilde benimsenmiştir. Bu sanat dalının yaratıcısı olan Delaunay ise Orfizim adını kullanmayı tercih etmemiş yarattığı stile, Saf Resim demeyi tercih etmiştir. Robert Delaunay bu akımın en önemli temsilcisi ve kurmacısı olarak tarihe geçer.

Orfizm aslında Antik Yunanda bazı kimselerin inandığı bir dinin adıdır. Nadiren Orfikizm de denilen eski Yunanistan'da gizemli ve mitolojik bir din olan din olan Orfizizmi  Orpheus'un kurduğu söylenir. Bu dinin kurucusu Orpheus'un kötülük tanrısı Hadesin yeraltı dünyasına gitmiş ve dönmüş olduğuna inanılırdı. Ofrizim de  de öteki dünya hakkında vaatler veren bir dindir….  DEVAMI  ORFİZİM - SAF RESİM

Fütürizm Akımı

Sanyilşeme ve modern çağın gerektiridği hız, ses ve dinamizmi sanat dallarına katarmak için doğan bir sanat akamı görünümündedir.1909 yılında italya'da, önce şiirde sonra da resimde ortaya çıkmıştır. Geçmiş ve geleneksel görüşleri reddeden , yerine, modern yaşamı temsil ettiklerine inandıkları, hız, ses ve hareketi koymak isteyen  bir sanat dalı olarak şeklillendi.Fütürizmde yapılmak istenen şey, evrendeki hareketin bir anını tesbit etmek değil; hareketin kendini duyurmaktır. Bu akımın en önemli özelliği, her şey hareket halindedir ve değişmektedir. Hareket halindeki varlıkların gözde bıraktıkları etki algılanıncaya kadar hareket yeniden değişir. Bu nedenle koşan bir at, dört değil, yirmi ayaklıdır ve ayakların hareketi de üçgen biçimindedir. Çok çabuk hareket eden bir insan veya cisim, çizgilerini hava içinde eritir. Bu yüzden gözlerimiz, onun yapısını farketmez. Çok çabuk hareket eden cisim sanki parçalanmış moleküller halindedir. Bu bilimsel gerçek Fütüristlerin sanat görüşü olmuştur. Bunlar daha çok fırtınalı denizler, son hızla giden otomobiller, dansözler gibi hareketli konuları seçmişlerdir.  Resim sanatında bu Akımın önmeli temsilcileri: Umberto Boccioni, Giacomo Balla,  Severini'dir…. DEVAMI :   Fütürizm Akımı ( bkz  Edebiyatta Fütürizm Akımı Bildirsi ve Fütüristler )

Sürrealizm

Sürrealizmin kelime anlamı gerçek üstücülüktür. Resim sanatında sürrealizm , Realizmin zıddıdır, yani gerçekliğin tam karşıtı,gerçek üstü,düşsel resimlerden oluşan resamların ürünlerini karşılyan resim anlayışını ifade eden bir terimdir..( Gerçeküstücülük) : Sürrealist ressemlar, doğanın mantıki görünüşünü değil, insanın bilinçaltında ve rüyalarındaki dünyasını göstermek istemişler, ruhun akıldan daha üstün olduğunu ileri sürerek, bilinçdışını, düş gücünün temel kaynağı, deha sahibi olabilmenin göstergesini ise bu bilinçdışı dünyasına girebilme yeteneği olarak görmüşlerdir. Sürrelistler gerçekleri ruhsal sezgilerle açıklamay çalışmışlardır… DEVAMI  RESİMDE SÜRREALİZM-  Sürrealizm (Gerçeküstücülük) İSMAİL ÇETİŞLİ

 Friederike Maria Beer - Gustav Klimt

Sembolizm

Gerçekçilik Akımı'nın etkisiyle oluşan Parnasse (Parnas) hareketine tepki olarak gelişen bu akım aslında edebi ve entelektüel bir harekettir ve resimde sembolizm de bunun görsel alandaki yansımasıdır. Sembolizmi,  romantizmin devamıdır diyebileceğimiz gibi, empresyonizmin realist yaklaşımına, materyalizme ve pozitivizme dayalı inançlara karşı sanatsal bir tepkidir şeklinde de ifade edebiliriz.

Sembolizm, realizmi reddederek, duygusallığa, insanın iç dünyasına yönelmiştir. Onlara göre somut varlıklar, dış dünya ile insanın duyuları arasında köprü kurmaya yarayan birer simgedir. Çünkü dış gerçek ancak insanın algılayış biçimiyle var olur. Yani insan onu nasıl algılıyorsa öyle değerlendirir

 

POP-ART SANATI

 

Popüler sanatın kısaltılmış adıdır.  Pop art, sanatı popular art 'ın kısaltılmasıdır ve bir terim olarak ilk kez İngiltereli eleştirmen Lawrence Alloway'ın Şubat 1958'de Architectural Design dergisinde yayınlanan “The Arts and The Mass Media” adlı makalesinde görülmüştür. Bu akım sanatçıları, endüstri ürünü artıklarından güzete  parçalarına, insan ile diğer canlı ve eşyalardan alınmış mulajlardan, hazır doğa nesnelerine kadar nu bulunursa kullanılmış ve bir sanat yapıtı olarak sunmuşlardır. Pop-art gerçek ile görüntünün farkını çarpıcı bir biçimde ortaya koyar ve makineleşmiş hazırcı insanı eleştirir. Pop-art teknikleri içinde şablonlar, boya tabancası, baskı resimler, ipek baskının tuval resminde kullanılması vardır. Bu akımın temsilcilerinin birleştikleri tek ilke, resim yapma işinin yaratıcı yönünü yüceltmek, resmin ne yöne gideceğini ve neyi anlatacağını resme başlamadan Önce bilmeyi reddetmektir. Pop Art hareketini belirleyen  tüketim toplumunun ihtiyaçları sanayi aşamasına gelen ülkelerde, yaşama tarzı ile endüstriyel üretim nesneleri arasında ilgi çekici bir duyuş birliğidir.

 

Bu akımın özelliği endüstri toplumunun günlük tüketim eşyalarını, kitlesel iletişim çağının teknikleri ile anlatmaktır. Bu tür objeler, çevrelerinden yalıtılıp, abartılı boyutlarda ve çoğunlukla resimli roman ya da reklamcılık teknikleri kullanılarak resmedilmiştir. Konuları çok değişik olabilmektedir. ( Roy Lichtenstein)…….  DEVAMI : POP ART SANATI

 

 

 

OP-ART AKIMI

 

(Optical Art ) Bu akımın özelliği bir derinlik yada üç boyutluluk yanılsaması yaratmayı amaçlayan soyut sanat ürünlerini içerir.(Victor Vassarely) OP ART  terimi Türkçe karşılığı Optik Sanat anlamına gelen sözcük grubunun İngilizce Optical Art’ın (optik sanat)  kısaltılmış şeklidir. Op art soyut sanatlar ilişkilenene soyut sanat anlayışla oluşan akımlardan biri olarak karşımıza çıkar.Bu sanat stili  lekecilik - puantizim ve hareket resmine karşı 1960’tan itibaren optik sanat anlamına gelen Op-art adını alarak gelişen bir sanat anlayışı olarak şekillenmeye başladı.

 

Rastlantıya dayanan içgüdüsel otomatik yazı resmi( içgüdüsel-nonfigüratif),  anlayışın tam karşıtı olarak otomatik olarak oluşmayan ve içgüdüsel olarak şekillenmeyen resim anlayışı olarak belirmeye başladı.  Sanat yapıtlarını kurallar içinde ve  bilimsel olarak düzenleme opart sanatının en belirdin ilkesi haline geliverdi.  Op-art, resimde üçüncü boyut etkisini verme eğilimi soyut sanat olam amacına yönelmişti.  Bunu sağlamak  için geometrik biçimler ritmik biçimde düzenlenerek ve bu biçimler üzerinde renklerle modle yaparat üçüncü boyutu oluşturmak amı önemli hale geldi….. DEVAMI  OP-ART AKIMI

 

 

 

 

SÜPREMATİZM

 

Süprematizm, 1915 yılından sonra şekillenmeye başlayan soyut geometriciliği benimseyen resim anlayışını ifade eden  bir terimdir. Kazimir Maleviç kendi geometrik soyutlamasını ifade etmek için bu terimi kullanmış ve daah sonra bu tarz çalışmlara yapan sanatçıların ürünlerini işaret eden bir terim olarak yaygınlaşmıştır.

19.yüzyılda fotoğrafın bulunmasıyla ressamın ve heykelcinin doğadaki herhangi bir şeyi birebir aktarması işlevinin sonunu getirmiş, ressamlar ve heykelciler kendi sanatları için yeni  çıkış ve uygulama arayışlarına girmişlerdi. Bu arayışlar  sanatçıları nesnel objeleri nesnel bir şekilde betimlemek amacından farklı arayışlar bulunması çabalarına itiyordu. Süprematizm gibi diğer sanat akımları bu yüzden 19 yy dan itibaren canlanmaya ve türemeye başlamıştı. DEVAMI

 

Dadaizm

Dada, Dadaizm veya Dadacılık olarak ifade edilen bu akım  I. Dünya Savaşı yıllarında başlamış kültürel ve sanatsal bir akımdır. Dadaistler Dünya Savaşının barbarlığına, sanat alanındaki ve gündelik hayattaki entelektüel katılığa ve erotizme bir protesto oluşturan karşı bir sanat veya tepki olarak oluşan bir akımdır.  Mantıksızlık ve varolan sanatsal düzenlerin reddedilmesi Dada'nın ana karakteri haline gelmiştir.

Dadaizm1915-1922 yılları arasında, New York, Paris,Berlin,Köln,Hannover ve Zürich’te hemen hemen aynı anda başlamıştır. Jean Arp,Richard Hülsenbeck, , Marcel Janco ve Emmy Henningsin aralarında bulunduğu bir grup savaş karşıtı genç sanatçı 1916 yılında Zürih’te Hugo Ballin'in  açtığı cafede toplanarak bir akım oluşturmaya karar vermişlerdir. (1)  oluşan bu topluluğa bir ad vermek isteyince Tristan Tzara, “Larousse” sözlüğünden rastgele bir sayfa açmış ve karşısına çıkan ilk sözcüğü ” bu edebi akımın adı olarak benimsemiştir. Bu sözcük ise  Fransızca "Tahta At"  anlamına gelen Dada sözcüğüdür. (2)  Dada bildirisi de burada açıklanmıştır… .. DEVAMI  Resimde Dadaizm İlkeleri ve Neo Dada- Edebiyatta Dadaizm- Dada, Dadaizm Dadacılık

 

Fotorealizm, Hipergerçekçilik

Fotorealizm (fotogerçekçilik, süperrealizm, hiperrealizm, hipergerçekçilik), şekillerinde adlandırlan  Avrupa'da ve Amerika Birleşik Devletlerinde ortaya çıkan  resimle ilgili "fotogerçekçi" bir resim akımıdır.  En büyük özelliklerinden birisi sunulan resme uzaktan bakıldığında resimden ziyade bir fotografmış gibi düşündüren izlenimler vermesidir.

Bu akımla ilgili olarak yapılan resimler incelendiğinde üretilen görüntüler konunun kendisinden çok, olası bir fotoğrafa benziyor olması en dikkat çekici yanıdır. "Yaratıcılığın ve özgünlüğün tartışıldığı ve modern sanatın temellerinin atıldığı 1960'lı yıllarda, bir kısım sanatçı, özgün olarak nitelendirilen eserlerin aslında birbirlerine benzediği ve hatta sanatçının çoğu zaman kendi kendini tekrar ettiği düşüncesiyle, sanatı kendi özgün duygu ve düşüncelerinden arınmış olarak üretmeyi seçmişlerdir." (1)  Fotoğraflardaki gerçekliği yakalamak amacıyla genellikle toplumdan manzaralar ve tüketimle ilgili unsurları işleyen bir sanat akımı olarak şekillenmiştir. Fotorealizm akımında klasik realizm akımından farklı olarak resmedilecek kompozisyonda oran orantı vb. matematiksel hesaplara yer verilmeksizin kompozisyonun birebir fotoğraftan tuvale aktarımı gerçekleştirilir. Projeksiyon cihazı kullanılarak fotoğrafın tuval üzerine düşmesi sağlanır ve bu hatlar üzerinde resim detaylandırılır. Kompozisyonlarda bir anlam kaygısı taşımaksızın hayatın içinden kesitlere ve portrelere yer verilir... DEVAMI :   .

 

Action Painting

Bu resim türünde bütün mantık ve usa vurma düzenlerine karşı çıkıldığı gibi resim

yapma eylemi, fiziksel vücut hareketlerine, eylemlerine uydurulmuştur.(örnek resim 8.1)

Taşizm

Kendiliğinden otomatik olarak çekilmiş lekelerden ve renk sıçratmalarından elde

edilmiş bir resimdir.

 

Post Kübizm(Kübizmin artçıları)

Kübizmin birleşimci dönemini artık bir renk ve müzik dünyasıyla birleştirip aynı zamanda resim yüzeyinde boyayla kalın bir doku elde etmişlerdir.

 

Kaligrafik Ekspresyonizm (yazısal ifadecilik)

1945 sonrası soyutlamalarında yazı motifleri sanatçıların dışa vurucu tutumları için zengin bir kaynak oluşturmuştur. (Picasso, Braque, Klee, Miro,J.Kosuth)

 

Kinetik Sanat: Optik sanatın durağan devingenliği yerine makinelerle yapılan ve yaratılan bir devingenliği öneren anlayışa kinetik sanat denmektedir. Bu sanat, elektronik sistemlerle cisimlere devinme ve hız kazandırılmasından elde edilen devinimsel görüntü sanatıdır. (Fernant Leger, Alexander Calder)

 

Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak ,  bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya [email protected]