BARBİZON EKOLÜ VE RESSAMLARI

 
 
 
BARBİZON EKOLÜ VE RESSAMLARI   

19yüzyılda Fransız bir ressam grubu tarafından uygulanan manzara resmi tarzını tanımlamak için kullanılır. Ekol ismini ressamların bir araya geldikleri Fontainebleau (Fransa) yakınlarındaki Barbizon köyünden alır. 

1840larda manzara resimlerine yonelen th. Theodore Rousseau, Charles Daubigny, Jean Francois Millet gibi isimlerinin olusturdugu bir fransiz ressamlar grubu Barbizon yakinindaki fontainebleau ormani acik hava ressamligini tercih eden ressamlarin tablolarina konu olmustur. Doğadaki manzaraları betimlerken yine de sanatçının duygularını yansıtması gerektiğini savundular. Daha çok, Fransa'nın Fontainebleau yakınlarındaki ormanlarla çevrili Barbizon kasabasından görüntüleri resimledikleri için -Barbizon Okulu- adını aldılar. Sehpalarını doğa karşısına ilk dikenler bu okulun sanatçıları oldular.  

Görsel sanatlarda Romantizimin baskın olduğu bir dönemde, Realizm gerçekçiliğe giden yolun bir parçası oldular. 1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi. Bu genç ressamlar, şekilciliği reddedip doğadan esinlenerek tablolar yapmaya başladılar. Doğa manzaraları, dramatik olaylar yerine tablolarının ana konusunu oluşturmaya başladı. Jean-François Millet manzara resmi yapma fikrini geliştirdi ve köylü figürleri, köy yaşamı ve tarlalarda çalışan insanları betimlemeye başladı. 1857'de yaptığı Des glaneuses isimli tabloda hasatta çalışan üç köylü kadını çizdi. Tablo hiçbir hikâye anlatmıyordu ya da bir dram betimlenmemişti. Sadece işlerini yapan üç kadın vardı. 

 

1830-1850 yılları arasında, Fransa' da Fontainebleau ormanı kıyısındaki Marlotte, Chailly ve Barbizon köylerine yerleşen (Theodore Rousseau) ya da söz konusu köylerde dönem dönem kalan manzara ve hayvan ressamları topluluğuna bu ad verildi.Akademik ve romantik anlayıştaki manzara resmini, şatafatlı ve yapmacıklı tarih ya da kahramanlık konularından uzaklaştırma ve manzara resmi sanatını yenileme isteği, XIX. yy. burjuva sanatına karşı çıkan sanatçııları bir araya getirdi. Barbizon'daki "Ganne Baba"nın hanında uzun süre kalan ve orada ajeşli tartışmalara girişen bu ressamların en tanınmışları Daubigny, Millet, Diaz ve Dupre'ydi. Hattâ bir ara bu han öylesine ilgi görmüştü ki, her ressam, orada bir süre kalmak zorunluğunu duymuş, öncü sanat öğretleri konusunda bilgi edinmek isteyenlerin oraya uğramaları alışkanlık durumuna gelmişti. Théodore Rousseau ve Jean-François Millet bu köyde ev yaptırmış, ölene kadar da burada yaşamıştır.  

Barbizon okulu rssamları özellikle Daugbigny ile Diaz nehrinin etrafında dolaşırlar, doğadan aldıkları izlenimlere kendi duygularını da katarak gördükleri güzellikleri tuallerine yansıtmaya gayret ederlerdi.  Çağdaşları, Barbizon okulu sanatçılarının resim sanatına getirmiş olduğu derin değişiklikleri, sonraki kuşaklara oranla daha iyi algıladılar. Söz konusu ressamlar, özellikle doğanın incelenmesine açık yürekli yeni bir gözlem getirmeleri açısından önemlidirler.Akdeniz’in ışıklı ortamında yetişmiş, manzaralarında ışık ve renge öncelik tanıyan güney Fransalı ressamlar doğuya gittikleri zaman bu avantajlarını kullanmışlar ve manzara türünde başarılı yapıtlar gerçekleştirmişlerdir. 

Çalışan köylülerin ya da hayvanların canlandırıldığı gerçek köy havası duyulan resimlerindeki nesnellik eğilimi nedeniyle, bu ressamlar, Hollandalı ustaların izleyicileri sayılırlar. Açıkyüreklilik ve dürüstlük özellikleriyle dikkati çekerler, XIX.yy'da gerçekçi okul diye nite­lenmiş olmaları, pek yerinde sayılmaz. Önce İzlenimcilerin yarattığı olayların, daha sonra da kendilerine duyulan hayranlığın gölgesinde kalmış ve önemleri uzun süre anla­şılmamış olan bu ressamların ortaya koydukları akım günümüzde daha iyi değerlendirilmektedir. Gerçekten bu ressamlaların, İzlenimciliğin ilk belirterini taşıyan yapıtları, doğanın doğrudan ve içtenlikle incelenmesine dayanan ilk açık hava resimleridir. Buna rağmen Barbizon ekolüne mensup kimi ressamların dış mekânlarda yaptığı doğa gözlemlerine dayalı çalışmalar yerine , atölyede kurgulanmış yapay doğa tasvirleri yaptıkları da bilinmektedir. (Prof. Dr. SEMRA GERMANER , Germain Fabius Brest, Abdülmecid dönemi İstanbul’unun ressamı,Antik Dekor Sayı 100, syf:124) 

 

BAŞLICA BARBİZON RESSAMLARI 

Barbizon ekolünün önde gelen isimleri arasında Jean-Baptiste Camille Corot, Théodore Rousseau, Jean-François Millet ve Charles-François Daubigny gelir. Diğer üyeleri ise Jules Dupré, Constant Troyon, Charles Jacque, Narcisse Virgilio Diaz, Charles Olivier de Penne, Henri Harpignies, Gabriel Hippolyte LeBas (1812-1880), Albert Charpin, Félix Ziem, François-Louis Français ve Alexandre DeFaux'dur. 

Theodore Rousseau (1812-1867): Meşeler; Gürgenlerin Altında Ak­şam; Fontainebleau'da Orman Çıkışı; vb.  Theodore Rousseau- vale de- seine-

Jean-François Millet (1814-1875): Tohum Serpen Adam; Çamaşırcı Kadın; Başak Toplayan Kadınlar; İlkbahar; vb. 

MİLET-Eserin Adı:  Mann beim Getreidesieben Yapım tarihi: 1846/47


Charles-François Daubigny (1817-1878): Hasat; Oise Üstünde Sabah; Büyük Ağıl; vb.jules Oupre (1811- 1889): Fırtınadan Sonra Güneşin Batışı; 




Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak ,  bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya [email protected]