Bak Gör Şair Şiir Yazmayı Bıraktı Şiir Oldu

 
 
Bak Gör Şair Şiir Yazmayı Bıraktı Şiir Oldu

 
Kimileri der yeryüzünde sürgünüz
Kovulduğumuz cennetten dolayı üzgünüz
Aradığımız cennetin hasretini çekiyoruz
Lakin dünyamız cehenneme döndürmüşüz
Bu nasıl cennete dönmenin hasreti
 
Dünya bozuk bir bisikletin pedalı mütemadiyen
Ha bire boşuna çeviriyoruz bir adım ilerlemeden
Bozuk bisiklet ve pedalı yok mu görerek tamir edecek
 Gönülleri sarmanın sınırları sınırsızca varken bu neyin sınırı
Sahip olduğumuz mallar çoğalırken küçülüyoruz
Hakikate götüren her şeyi yolları görmüyoruz
 
Yitirdiklerimizi şiirle anlatırken okuyan yok
Herkesin gönlünü okşayan sözlere karnı pek çok dok
Atılan oklarla yaralanır ne çok sevilir bu ok
Herkes yokluk içinde yoklukla avunur kavrulur
Gerçi şiir mutsuzu mutlu etmek içindir
Mutlu insan şiir yazmaz mutsuz insan şair olur
Öyleyse şiir mutlu etmişse herkesi okuyan çoksa
Neden bunca karmaşa ölüm savaş yokluk kapımızda
 
Tekâmül neden yok içimizde yakılmış
Kapılar açılmamak üzere kapatılmış
Yitirdiğimiz mukaddesler bir bir kaybolmuş
Onu arayanlarda kahırdan yok olmuş
İnsanlar yola çıkmadan dört duvar içine hapis olmuş
Hayat yaşamak için Allah’tan bize verilmiş bir lütuf
Yaşamamak yaşatmamak için nedir bu curuf
Bak gör şair şiir yazmayı bıraktı şiir oldu
Yüzlercesi şiir gönlünü bıraktı yoluna ulaştı buldu
Bazen boy aynasında kendini görme aslan
Yaralı bir kuş gör yaralarının sancısını çek
Yıkılmış mabetlerin gönüllerin içinde gez hisset
Yoksa hissetmeden bilmeden nasıl aydınlanırsın insan
Acıları yaşamazsan çare için nasıl merhem bulursun
Söyle ruhla gönül nasıl aydınlanır aydınlığı özlemedikçe
Karanlıklar sancılar acıların yolunda geçip gitmeden
 
Kalabalık caddelerde kalabalık yalnız gezen insan
Çarp bir insana fark edesin varsın var bir insan
Çarpmayla acımazsa omuz acımazsa
Nasıl düştüğün kuyunun farkına varırsın
Kuyuda nasıl çıkmanın yolunu bulursun
İmdat diye bağırmadan nasıl yardım istersin
Farkına var düşüyorsun karanlık bir kuyuya
Sezgiler kaybolmuş baykuşların ayağında sürünüyor
Sefil olmuşuz karanlık ormanlarda geziyoruz
Bak gökyüzüne karanlık içinde yıldızlarla yolunu bulursun
Bu ne gurur başın dik bu nasıl sefillik içinde diklik
Kaldır başını bak gökyüzüne etrafına neredesin
Kayboldun bilinmezlik içindeki dünyanda
Gök kubbe üstümüze düşecek
Hala mal peşinde altın elmaslar yığıyoruz
Kimin için kendimiz için ne faydası olacak
Mal kazanmak için savaşla ölümle ne kazanılacak
Aç mezarını o zengin altın elmas tüccarların mezarını
Ne götürmüş sor çürümüş bedenine
Silah icat edildi mertlik insanlık bozuldu
Büyük buluş diyerek insanlık öldürüldü
Hakikat için hayatını feda edenler siz kahramanlar
Siz gittiniz kalmadı sizlerden ve hakikatten izler
Çürümüş beden ruh düşler sözler biz olmayan bizler
Var olmak için var olan hakikatle olmayan insan
Arama hakikati bak kendine sende silinmiş hakikat bulamazsın
Al ellerinle yerleştir gönlüne ara yan çek çile ararken bulacaksın
Yoksa insanları aşağılarken kendi aşağılını görmeyeceksin
Hayallerinin içinde tek sen varsan hayalin ne değeri var
Yoksa içinde insanlık dostun komşun arkadaşın
Büyümek için uğraşma büyürken sığamazsın bir yere
Az küçül sığarsın her yere her gönül’e
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren





Mehmet AluçGold Üye / Erkek / 1/20/2016