Zeki KIRAL (1927- )
Ressam, İstanbul’da doğdu. Ailesi mobilyacılıkla uğraştığı halde, Zeki Kıral diğer kardeşlerinin aksine ressam olmaya karar vermiştir. [1]
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde önce Cemal Tollu sonra İbrahim Çallı atölyesinde, Feyhaman Duran ve Ali çelebi ile çalıştı. Bir yandan İstanbul Üniversitesi nde öğrenim görürken, bir yandan da Güzel Sanatlar Akademi sinin Yüksek Resim Bölümünde eğitim görüyordu.
Resim bölümündeyken Kübik etkiler almış ve Kübizmin tesiriyle sağlam desenci yapısını da birleştirerek Konstraktivist resimler yapmıştı. 1952 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin yüksek bölümünden mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Bölümü’ndeki öğrenimini de tamamladı. Ve askere gitti. Askerlik hizmetini yedeksubay olarak tamamladı. [2]1954-56 yıllarında nonfigüratif çalışmalar yapıyordu.[3]1956’da Yeni Meclis binası resimleri için Afyon’a gönderildi.
1957 yılında Şefik Bursalı , Nazmi Dayan, Saim Özeren, Muhtar Aykın ve Nihat Pınarlı ile 6’lar Grubunu kurdular ve bir çok ilde sergiler açtılar. [4]
1960’lı yıllarda hat sanatımızdan esinlenerek soyut ürünler vermeye başlamıştı. Hayal oyunumuzun ünlü figürleri Karagöz ve Hacivat’la birlikte halk sanatımızın yerel motiflerini de kullanarak, kendine özgü bir yorum ve anlatım içinde eski İstanbul görünümlerini resmetti. Bu anlayıştaki bir yapıtı 1961’de Paris Art Moderne Müzesi’nde Çağdaş Dünya Sanatçıları Sergisi’ne alındı. 1962 yılında Hamburger Fernlehbinstut Mühendislik Bölümüne girdi. SGD Dermstad Mimarlık Okulunda Korespondat öğrenci olarak öğrenim gördü.
Uzun çalışmalar gerektiren bu türden yapıtları daha çok yabancı sanatseverlerin ilgisini çektiğinden, çoğu yurtdışındaki koleksiyonlarda bulunmaktadır. Daha sonraki yıllarda doğa-insan ilişkilerini içeren kompozisyonlar yaptı. [5]
1961 yılında bir yapıtı, paris Art-Modern Müzesi’nde Çağdaş Dünya sanatçıları sergisinde sergilendi. Uzun çalışmalar gerektiren bu anlayıştaki yapıtları, genelde yabancı sanatseverlerin ilgisini çektiğinden çoğu yurt dışındaki koleksiyonlardadır. Bir yandan sosyal çalışmalarda bulunan Kıral, bir süre UNESCO Plastik Sanatlar ve 1960 İhtilalından sonra Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar komisyonlarında çalıştı. Türkiye Ressamlar Cemiyeti başkanlığı ve Türkiye Güzel Sanatlar Federasyonu reisliği yaptı.
1987 yılında kendi kuşağının ressamları olan bazı arkadaşları ile Bizim Grubunu kurarak her yıl Ankara ve İstanbul ‘da sergiler açmışlardır. Bizim Grubun diğer üyeleri ise: Leyla Gamsız , Selim Turan, Krıistin Saleri, Hüseyin Gezer, Zerrin Bölükbaşı, Nuri Abaç, Şadan Bezeyiş, Dinçer Erimez ve Şükriye Dikmen dir. [6]
16 kişisel sergi yanı sıra yurt içinde ve dışında pek çok karma ve gurup sergilere katıldı. . Bugüne kadar 52 kişisel serginin yanı sıra yurt içi ve yurtdışında pek çok karma ve grup sergilerine katılmış üretken bir sanatçı oldu. Atölyesinde pek çok ressamla çalıştı.[7]
Zeki Kıral sanat hayatı boyunca 7 onur ödülü sahibi olmuştur. Gençlik yıllarında iki kez birincilik, bir ikincilik kazanan sanatçı, 1960’dan bu yana hiçbir jürili ve yarışmalı sergiye katılmayan sanatçının, biri Unesco AIAP Türkiye Ulusal Komitesi Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği tarafından verilmiş 7 Onur Ödülü vardır. Sanatçının; yurtiçinde ve yurtdışında pek çok koleksiyon ve müzelerde eserleri bulunmaktadır. Pek çok özel ve tüzel koleksiyonlarda ve müzelerde yapıtları bulunmaktadır.

SANATÇI DETAYLARI
Zeki Kıral Türk empresyonistleri de dediğimiz Çallı Kuşağı ressamlarımız temelde empresyonist olmasına rağmen kendi aralarındaki belirli teknik, renk, kompozisyon farklılıkları ile birbirlerinden ayrılıyorlardı. Zeki Kıral’ın hocaları işye bu kuşağın hocalarıydı. Zeki Kırla da Çallı Kuşağının yetiştirdiği bu ekolün öğreti ve teknikleri ile yetişmiş bir ressamdı. Zeki Kıral, ÇALLI Kuşağının olgun ressamları olan Feyhaman Duran, Cemal Tollu ve Ali Avni Çelebi ile devam eden, eğitimin izlerini kendi çevre gözlemleri ile birlikte güvenli, kararlı bir resim anlayışı il sürdürmüştür. Çallı Kuşağı etkisi ve resim anlayışı ile yetişmiş olsa da Hiçbir akıma dâhil olmadan resimler yapmıştır.
Sanatçı tablolarında İstanbul'un gündelik yaşamından kesitlere yer vermiş, onları her gün rastlanan figürlerle süslemiştir. İstanbulun gündelik hayatından manzaraların yanı sıra Türkiye'nin dört bir köşesini resimleyen az sayıda sanatçıdan birisidir.
Resimlerindeki figürlü görünümler peyzaj geleneğinden farklı nitelikler taşır. “Zeki Kıral; kendine özgü karakter bütünlüğü, zarafeti, insana ve doğaya olan sevgisi, saygısı, nüktedanlığını estetikler bütünü olarak tuvallerine aktarmıştır. Resimlerini izleyenler kendisini o büyülü ve mütevazi kişiliğin yarattığı İstanbul hayatının içinde hisseder.”[8]
Gölge tiyatromuzun tiplemelerinden esinlenerek ve halk sanatımızın yerel motiflerini de kullanarak kendine özgü bir resim yorumu ve anlatımı gerçekleştirmiştir. Bu anlayış ile İstanbul kompozisyonları yapmıştır. Bu tür bir anlayışla yaptığı resimleri yurtdışında daha çok sevilmiş bu tip resimlerinden biri 1961 yılında bir yıl süreyle Paris Art Modern Müzesinde sergilenmiştir. [9] Eserlerinde doğa ve insan temasına yer vermeyi seven bir ressam olma özelliğini taşımaktadır.
Zeki Kıral her şeye rağmen bir İstanbul ressamıdır. Eserlerindeki temalar genellikle İstanbul mekânlarından alınmıştır. “Boğaziçi’nin kıyılarında balık avlayanlar, denizden ağ çekenler, şekerlemeciden şeker alan, balon tutan, niyetçiden niyet çeken çocukları; uçan kuşlar, rüzgârla savrulan ağaçların dökülen yaprakları, kayıklar, sandalcılar, İstanbul Siluetleri, arka fonlarda görüntülen camiler, İstanbul manzaraları ressamın sevdiği ve çizdiği konular olmuştur. Resimlerindeki İstanbul sevgisi bariz bir şekilde hissedilir. Resimlerinde insancıl, insan sevgisi ile dolu bir mütevazılık ile üst düzey bir özgünlük vardır. “ Duyarlı bir renkçilik, kararlı bir fırça güveniyle çeşitlenen, yerel atmosferi yumuşak gölgeler ve renk duyarlılığıyla yansıtan peyzajlarında izlenimci dönemin ışıklarının özümsendiğini belirtmek gerekir. “ [10]
Atölyelerinde pek çok ressamla çalışan Zeki Kıral pek çok ressamın da yetişmesine olanak sağlamıştır. Ressam Ferahnaz Apdic atölyesinde birlikte çalıştığı ressamlardan birisidir.
Zeki Kıral, Tabloları, BRT Yayınları, 9789757403135 , İstanbul, 2004 “ Zeki Kıral’ın sanatı üzerine değerlendirmeler ve 210 tablosunun resmi

KAYNAKÇA
[1] https://www.patronlardunyasi.com/haber/Kiral-tahti-ogullarina-birakiyor/77379
[2] https://www.zekikiral.com.tr/z.k.html
[3]Ali Abbas Korkmaz, Zeki Kıral, https://www.evetbenim.com/haber/haberdetay/16508-Zeki-Kiral--Sanat-ta -
[4] https://www.zekikiral.com.tr/z.k.html
[5] Ali Abbas Korkmaz, Zeki Kıral, https://www.evetbenim.com/haber/haberdetay/16508-Zeki-Kiral--Sanat-ta
[6] https://www.zekikiral.com.tr/z.k.html
[7] https://www.sanatgezgini.com/artist-A-F-7.html
[8] Ali Abbas Korkmaz, Zeki Kıral, https://www.evetbenim.com/haber/haberdetay/16508-Zeki-Kiral--Sanat-ta
[9] https://www.zekikiral.com.tr/z.k.html
[10] Ali Abbas Korkmaz, Zeki Kıral, https://www.evetbenim.com/haber/haberdetay/16508-Zeki-Kiral--Sanat-ta -