Esrar Dede Hayatı ve Şeyh Galip'le Dostluğu

 
 
  

 

Esrâr Dede (1748 - 1797),  Şeyh Galip’in yakın dostu, Mevlevi Divan şairi.

 

 Gerçek adı Mehmet olan Esrar Dede ‘nin 1748 (Hicri 1162) yılında İstanbul, Sütlüce'de dünyaya geldiğine dair bilgiler kesin değildir. Doğum tarihi üzerinde bir takım ihtilaflar bulunan Esrar Dede'nin 1748 yılından birkaç yıl öncesi ve sonrasında doğmuş olduğu da şüphesizdir.  

 

Ailesi hakkında kaynaklardan alınan çok bilgi yoktur. Ama babasının  Mevlevi dergâhına bağlı bir derviş olan Ahmed-i Bîzebân olduğu belirtilmektedir. Ahmed-i Bîzebân’ın babası Hasan ve onun da babasının ismi Osman’dır. [1]

 

Çocukluk ve gençlik yıllarını Galata ve civarında geçiren Esrar Dede’nin iyi bir tahsil gördüğü, devrinin en önemli medreselerine devam ettiği ve devrinin önemli müderrislerinden dersler aldığı bildirilmektedir.   Galata Mevlevihanesinin tasavvufi muhitinin etkisi altındaki ilmiye çevresi içinde yetiştiği,  bu sayede Arapça, Farsçayı öğrendiği zaten malum olmalıdır. Bu dillerin dışında yetiştiği muhitin sağladığı olmaklar içeresinde Rumca, Latince ve İtalyanca da öğrendiği kaynakların belirttiği hususlar arasındadır.  [2]

Çok iyi bir eğitim gördüğü eserlerinden kolayca anlaşılabilmektedir. Esrar Dede’nin yetiştiği muhitte İtalyan(  Ceneviz –Venedik)  kökenli Levantenlerin bulunması onun farklı dilleri öğrenmesine kolaylık sağladığı Rumcayı da bu sayede öğrendiği şüphesizdir. Nitekim onun bu eğilimi   “Lûgat-ı Tilyan” [3]adında Türkçe - İtalyanca bir sözlük yazmasına da vesile olmuştur. Aldığı iyi eğitim sayesinde divana girerek kâtiplik yaptığı kâtiplik alanında gösterdiği başarı neticesinde “hâcegân” sınıfı arasına girdiği bilinmektedir. Buna rağmen Şeyh Galip’in dergâhına katılınca geçmişteki yıllarından pişmanlıkla söz edecektir. Şeyh Galip’in dergâhına girmeden önce muhatap olmak zorunda kaldığı topluluğu, dünyevi işlere önem veren, külah ve hırkalarıyla görünüşte irfan davası güden ama esasında imanı da olmayan veya imanı zayıf olan insanlar olarak nitelendirmiştir.

 

Esrar Dede’nin en yakın dostu olacak olan Şeyh Galip henüz 17 yaşında iken hocasından aldığı Es’ad mahlası ile bir divan tertip edebilecek [4]sayıda şiir yazabilmiş biridir [5]  Henüz Yirmi bir yaşında iken dev eseri Hüsn-ü Aşk i- çok kısa bir süre içinde kaleme alıp [6] bitirmiştir.  Şeyh Galip’in daha otuz yaşında iken Galata Mevlevihane’sine postnişin olabilmesi ,  Şeyh Galip  ile Esrar Dede’nin dostluğunu hazırlayan sebeplerin başında geldiği muhakkaktır.  Çünkü Şeyh Galip  Galata Mevlevihane’sinin postnişininin görevinden azli üzerine” tıfl iken Dede “ olarak posta oturacak (1791); Esrar Dede ile tanışmasına vesile olacak hadiseler de başlamış olacaktır.     

Aslında Esrar Dede’nin esrara düşkün bir derviş olması, [7]bir şiirinde Kalenderi dervişlerinin ana hususiyetleri olan “çar- darb-ı ”[8] önermesi, bazı düşünceleri ve devrin kaynaklarının işaret ettiği emarelere bakılırsa Esrar Dede’nin Kalenderliğe meyilli bir ruh hali taşıdığı anlaşılır. ( bkz ÇARDARP ÇAR-DARB OLMAK ( ÇAR-ZARB)

Esrar Dede’nin esrara düşkün bir derviş olduğunu yazmak günümüz şartlarında çok garip görülebilecek bir durumdur. Ancak o devrilerde dervişlerin esrar içmeleri hoş görüldüğü gibi esrar içmek o devrilerde çok yaygındır. Hatta Kalenderi, Batini, Melami tarikatlara mensup dervişlerin başlıca eşyalarından birisi keşkül ise diğeri de esrar kesesidir. ( bkz KALENDERİLİK FELSEFESİ FİKRİYATI VE YAŞAMA BİÇİMLERİ )

Henüz otuz yaşında iken icazetini almayı başaran Şeyh Galip’in Galata Mevlevihanesine post nişin olabilmesi de bir takım ilginç tesadüfler sonunda olmuştur. Galata Mevlevihanesi post-nişîni Halil Nûmân Dede, yaptığı önemli bir hata sonrasında şeyhlikten azledilir.  Yerine gönderilen Abdullah Dede vazifesi başına giderken Kütahya’da vefat eder.  Bunun üzerine Konya Mevlevî âsitânesi Şeyhi olan HacI Mehmet Emin Çelebi, Şeyh Galip’i, Galata Mevlevihane’si Şeyhliğine tayin eder. [9]

 

 

Kaynaklar bu dostluğun başlangıcını şu şekilde anlatmaktadır.  Galata Mevlevihane’sine gelmeden önce adı Seyyid Mehmed  olan Esrar Dede , “Tıfl bir dede” ‘yi görmek merakı ile dergâha gelmiştir.  "Eh görelim bakalım tılsımını şeyhinizin, yarın gidiyorum, hem de dizinin dibine, tekkeye!"  Diyerek gelmiş, mecliste suratını asmış, efkârlı bir şekilde oturmaya başlamıştır.   Esrar Dede’nin  bu efkârlı halini gören Şeyh Galip  "Sen de mi Galata'nın tıfl-ı nazeninine tutuldun, nedir bu hal?[10]diye sorunca; Esrar Dede ile Şeyh Galip’in dostluğu işte bu şekilde başlamıştır. 

Sadece genç Mevlevi şeyhinin kim olduğunu merak ettiği için dergâha gelen Esrar Dede, Şeyh Galip’in postnişin olduğu dergâhta 1001 gece sürecek olan büyük "çile"ye girmeyi dahi isteyecek hale gelir. Böylece Mevlana   ile Şems arasındaki dostluğa benzer bir dostluk kurulacak, Şeyh Galip’i kendine mürşit seçen Esrar Dede ile Şeyh Galip’in tarihe geçecek dostluğu ortaya çıkacak, Şeyh Galip ile öğrencisi bir birlerini eğitmeye başlayacaktır. Ancak Esrar Dede'nin  1001 gün süren çilesini Şeyh Galip'in  gözetiminde ve Şeyh Galib'in dergâhında tamamlayıp tamamlamadığı konusu kaynakların hem fikir olduğu bir bilgi değildir. 

 

Şeyh Galip’in tekkesine gelip oturduğunda esrar Dede artık olgun yaşlarına gelmiş,  ( yaklaşık olarak 43 yaşındadır) oturaklı bir insandır. Kendinden yaşça küçük olan Şeyh Galip’in müridi olmaya karar verir.  Karakterinin güzel özellikle çok cömert oluşu ile dikkatleri çeken olgun bir insan olan Esrar Dede, sadece genç şeyhi görmek ve tanımak merakı ile geldiği Galata Mevlevihane’sinde tanıştığı Şeyh Gâlip ile ömür boyu dost kalacak ve bir daha da bu dergâhtan çıkmayacaktır. [11]

Dergâha gelene kadar adı Mehmet olan Esrar Dede’nin  "Esrar" mahlası, Şeyh Galip’e intisap ettikten sonra verilir.  Artık ona herkes "Esrar" demektedir.

 

Şeyh Galip  ‘in tedrisatına giren Esrar Dede, artık tüm hayatı boyunca Mevlevilik dairesinden çıkmamış,  tezkireci ve meşîhat makamlığını kazanmasına rağmen Şeyh Galip’in yanından ayrılmamıştır.  Kimi kaynaklara göre bu dergâhta çileye giren dervişlere yol gösteren Kazancı Dede payesine kadar yükselmiştir.  Tezkireci Fatin, onun dergâhta, “ vaktini boşa harcamayıp sürekli mücâhede halinde bulunduğunu”  ifade eder.

 

Ömrü boyunca Galata Mevlevihanesinde kendisine ayrılan odada yaşayan Esrar Dede eserlerini de burada kaleme almış, 1796 (Hicri 1211) yılında ve Miraç kandiline denk gelen günde vefat edene kadar bu odada yaşamıştır.

 

Bir mi‘rac gecesi (27 Receb 1211/26 Ocak 1797) vefat eden Esrar Dede Galata Mevlevihanesi hazîresine Fasîh Dede’nin yanına defnedilir. [12]

Onun ölümü üzerine Şeyh Galip, Türk edebiyatının en içli mersiyelerinden birisini kaleme alacaktır.

 

Mersiye

Kan ağlasın bu dîde-i dürbârım ağlasın
Ansın benim o yâr-ı vefâdârım ağlasın

Çeşm ü dehân u ârız u ruhsârım ağlasın
Başdan başa bu cism-i siyehkârım ağlasın

Ağyârım ağlasın bana hem yârım ağlasın
Gûş eyleyen hikâyet-i Esrâr’ım ağlasın

Nâdîde bir güher telef etdim dirîg u âh
Hâk içre defnedîp gerü gitdim dirîg u âh  [13]

 

Esrar Dede'nin Galata Mevlevihane’si hazîresindeki mezar taşında Şeyh Galip’in  yazdığı şu sözler bulunmaktadır.

"Esrâr Dede çileyi hatm ettiği dem
Sırr oldu serin hırka-i tâbûta çeküp

Gâlib dedi târihin efsûs efsûs
Hemdemlerini hayrân kodı Esrâr göçüp."

 

Şeyh Galip’in etkisi altında kalan Esrar Dede, dostu ve şeyhi Şeyh Galip’in izinden giden konularda şiirler yazmıştır. Şiirlerinde genel olarak tasavvufi konuları işlemiştir.   Mevlevi şairleri hakkında bir de tezkire hazırlamış olan Esrar Dede, Şeyh Galip’e nazaran daha sade bir dille yazmayı tercih etmiştir.  Şiirlerinde Mevlevîlik ve Mevlânâ`ya olan bağlılık en önemli ve en sık işlediği temalar arasındadır. Bu temaların dışındaki şiirlerinde de tasavvuf etkisi ve tasavvufi konular ön plandadır.

 

ESERLERİ

 

Divanı:

Esrâr Dede, en çok Şeyh Gâlip’in etkisi altında şiirler yazmıştır. Şiirlerini topladığı Dîvân'ı en önemli ve eseridir. Esrar Dede Divanı, 1841 yılında "Divan-ı Belağat-unvân-ı Esrâr Dede Efendi" ismiyle yayımlanmıştır. Yaklaşık 3600 beyitten meydana gelen eserde: iki na‘t, Mevlânâ için dört, Şems-i Tebrîzî için bir methiye, “Neşîde-i Mevleviyâne” adlı bir müveşşah kaside, Mevlevîlik’le ilgili bir diğer kaside, Şeyh Galib, Fasîh Dede ve İsmâil Ankaravî için birer methiye, bir terkibibend, dört terciibend, altı tahmis, üç muhammes, bir müseddes, altı murabba bulunmaktadır.  Ardından 252 gazel, yedi tarih (bu tarihler Kasımpaşa Mevlevîhânesi’nin tamiri, Şeyh Galib’in kızı Zübeyde Hanım’ın doğumu, Şeyh Mehmed’in oğlu İsmâil’in doğumu, Derviş Niyâz-ı Mevlevî’nin vefatı, Abdülhalim Neyyir ile Derviş Nûri’nin çileleri, Manastırlı Hâfız ile Kaygusuz Baba’nın vefatı için söylenmiştir, bk. Divan, s. 130-133)

 

ESRAR DEDE TEZKİRESİ

 

Mevlevî şairlerinin hayatlarını ve şiirlerinden örnekleri barındıran, Esrâr Dede Tezkiresi’nin özgün adı  "Tezkire-i Şu'ârâ-yı Mevlevîyye"  dir. Esrar Dede 200’ü aşkın Mevlevî şairinin biyografisini ihtiva eden tezkireyi Şeyh Galib’in isteği üzerine kaleme almıştır. 

 

Diğer eserleri ise  Mübâreknâme-i Esrâr, Fütüvvetnâme-i Esrâr ve Lugat-ı Tilyan`dır. [14]

 

Esrar Dede  TÜM Şiirler İÇİN TIKLA

 

 

 

  KAYNAKÇA 

 

[1] https://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Evliyalar-Ansiklopedisi/Detay/Turkiye-Istanbul-ESRAR-DEDE/306

[2] Hasan Aksoy, Esrar Dede, DİA, cilt: 11; sayfa: 433

[3] Hasan Aksoy, Esrar Dede, DİA, cilt: 11; sayfa: 433

[4] Şahamettin KuzucularŞeyh Galip Hayatı Edebi Kişiliği ve Eserlerihttps://www.edebiyatvesanatakademisi.com/

[5] Ümmügülsüm Vural, Esrar ile Galip , https://galatamevlevihanesi.blogspot.com.tr/2007/10/esrar-dede-ve-galip-dede.html, 17 Ekim 2007 Çarşamba

[6] Şahamettin Kuzucular , Hüsn-ü Aşk Mesnevisi ve Şeyh Galiphttps://www.edebiyatvesanatakademisi.com/

[7] PROF. DR. OSMAN HORATA,http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/esrar-dede )

[8] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR, ÇARDARP ÇAR-DARB OLMAK ( ÇAR-ZARB), https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=31282

[9] Şahamettin KuzucularŞeyh Galip Hayatı Edebi Kişiliği ve Eserlerihttps://www.edebiyatvesanatakademisi.com/

[10] Ümmügülsüm Vural, Esrar ile Galip , https://galatamevlevihanesi.blogspot.com.tr/2007/10/esrar-dede-ve-galip-dede.html, 17 Ekim 2007 Çarşamba

[11] Hasan Aksoy, Esrar Dede, DİA, cilt: 11; sayfa: 433

[12] Esrar Dede, Tezkîre-i Şu'ârâyı Mevleviyye, İ.Genç; s.1-35

[13] ]Şiirin Tamamı : Kan ağlasın bu dîde-i dürbârım ağlasın ( Mersiye) https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/Siirler/Detay/kan-aglasin-bu-d-de-i-durb-rim-aglasin-mersiye-6257.aspx

[14] Hasan Aksoy, Esrar Dede, DİA, cilt: 11; sayfa: 433



KAYNAKÇA / İLGİLİ LİNKLER
1 Şeyh Galip Hayatı Edebi Kişiliği ve Eserleri
2 Şeyh Gâlip Seçkin Şiirleri Hayatı Hüsn ü Aşk'tan Örnekler
3 Hüsn-ü Aşk Mesnevisi Şeyh Galip
4 Tasavvufun Maksadı, Düşüncesi ve Vahdet i Vücut
5 Muhib Nedir Tasavvuf ve Divan Şiirinde Muhip
6 Vahdet i Vücut Nedir Tanımlar ve İzahları
7 Mevlana Mesnevi Önemi ve Hakında Bilgiler
8 Mevlevilik Teşkilatı ve Mevleviyye
9 Mesnevi Nazım Türü Bütün Özellikleri ve Örnekler
10 Mesnevi'den Seçme Hikâyeler ve Özlü Sözler





Şahamettin KuzucularAdmin / Erkek / 1/20/2016