Deneme Yazı Türünün Genel Özellikleri

 

Deneme sözcüğü  Türkçe bir kelimedir. Lakin yazı türü olarak düşündüğümüzde bu türün ilk örnekleri barı kültüründe çıkmıştır Batı dillerindeki karşılığı ise Fransızca ‘essai’ kelimesidir. Essai sözcüğü ise Latin ‘exagium’, ‘exigere’ kelimelerinden oluşan bir sözcüktür. Bu sözcüğün bir edebiyat terimi haline gelmesi ise bu türde ilk modern örneği veren ve bu yazı türünün babası sayılan Montaıgne’nin eserine bu adı vermesi ile oluşmuştur.

Türkçede  deneme yazı türünü andıran ilk yazılara ‘bend’, ‘tecrübe-i kalemiyye’, ‘kalem tecrübesi’ gibi  adlar verilmiş  ama bu  edebi yazı türünün karşılığı zamanla ‘denemek’ fiilinden türeyen ‘deneme’  yazı türü olarak yerleşmiştir.

Deneme yazısı yazarın genel bir konuda kendisi ile konuşuyormuş gibi yazdığı,  samimi bir üslupla oluşturduğu kesin hükümler ortaya koymayan yazı türüdür. Yazar seçtiği bir konuyu kendi kendiyle konuşur gibi ispata dayanmayan görüşlerinde ısrarcı olmadan yazar. Yazının konusu yazarın o anda aklına gelen bir konudur ve yazar bu konu hakkındaki şahsi kanaatlerini tespit ve tecrübelerini içten bir dille anlatır.

Deneme yazılarının içeriklerini yazarın görgüsü, bilgisi,  hayat tecrübesi,  gözlemleri şahsi yaşanmışlıkları ve destek aldığı kaynaklardan da faydalandığı birikim ve izlenimleri oluşturur. Deneme yazarı seçtiği evrensel bir konu hakkındaki tecrübe, birikim ve gözlerini içten bir dille okuyucuyu inanmaya zorlamadan dile getirir. Denemenin inandırıcılığı da bu içtenlik, şahsi gözlem, tecrübe ve birikimlerin samimi bir dille ifade edilmesinden kaynaklanır. Bu nedenle denemelerin öğretici ve fikirsel yanları da vardır.

Denemede inandırmak veya ispata kalkışmak gayesi yoktur. Konular zaten ispat gerektirecek konular değildir.  Denemeler daha çok her devirdeki her insanı ve toplumu ilgilendirebilecek evrensel konulardan seçilir.

Deneme,  yazarı görüşlerini kendi kendisi ile konuşuyormuş gibi veya hayali bir muhataba anlatıyormuş gibi dile getirir.  Ele aldığı konuları anlatırken tarihteki olaylardan anekdotlardan kıssalardan, başkalarının ve kendisinin anılarından da faydalanır.

“Herkes önüne bakar, ben içime bakarım; benim işim yalnız kendimledir. Hep kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım, kendimi tadarım… Bir şey öğretmem, sadece anlatırım.” Montaigne

"Denemede bilimsel yazılardaki kuruluk ve şematiklik bulunmaz. Düşünce, şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulur. Bu bakımdan deneme yazılarının geniş halk yığınlarınca kolayca ve rahatlıkla okunabilme özelliği vardır. Deneme yazarı yazısını yazarken bir anlamda kendi kendisiyle diyalog içindedir. Kendi zihinsel âleminde düşünce temrinleri yapar" (  Doç. Dr. Nurullah ÇETİN, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Öteki Türler, .anadolu.edu.tr/aos/kitap/IOLTP/227 )

Deneme makale planı ile yazılır. Yazarı anlattıklarını ispata dayandırmak zorunluluğunu hissetmez. Zaten ispatlanabilecek konular denememenin konuları arasında değildir. Seçilen konular, hayat tecrübesi le izah edilebilecek,  hayat, ahlak, din sosyal yaşam,  gündelik olaylar, insani duygular,  insani duygular gibi evrensel ve genel konulardır.


Yazar, bilimsel olmaktan ziyade daha çok kişisel görüşünü açıklayıcı bir üsluba yönelir. Görüşlerini zorla okura kabul ettirmek çabasını gütmez.  Okuyucusunu kendisi gibi düşündürme kaygısı yoktur.

 

DENEME TÜRÜ YAZARLARI


Deneme türünün yaratıcısı Montaıgne olarak kabul edilir. Fakat Montaıgne’den önce deneme türü örnekleri olarak kabul edilebilecek benzer konularda yazan yazarlar da vardır. Antik Yunan edebiyatında Epiktetos’un “Sohbetler”, Eflatun un “Diyaloglar” ve meşhur Romalı hatip Cicero’nun  yazdığı yazılar bu türün ilk örnekleri kabul edilir.

Fakat    deneme türünü başlı başına edebi bir tür haline getiren kişi Fransız yazar Montaigne’dir. (1533-1592) Deneme,  türü 16. Yy Fransız yazar Montaigne ile başlamış Montaıgne bu türden yazılarına “deneme (essai)’ adını vermiş ve bu eseri dünya edebiyatına bu adla yayılmıştır.  Daha sonra bu türde Francis Bacon (1561-1626)  ile Charles Lamb ile Alaın de önemli eserler vermişlerdir.

Türk edebiyatında ise Tanzimat sonrasında, Servet-i Fünûn döneminde deneme türünde eserler verilmiştir. Fakat deneme türündeki asıl çalışmalar  Cumhuriyet döneminde gerçekleşir.  Aşağıda Cumhuriyet döneminde deneme türünde eserler veren başlıca yazarlarımız ve deneme türünde verdikleri eserler sıralanmıştır.

Türk edebiyatında deneme türünde eser veren bir çok yazarımız vardır. Bunlar içinde en önemlileri Ahmet Haşim (1884 – 1933) – Frankfurt Seyahatnamesi, 1933, Ahmet Rasim (1864 – 1932) – Şehir Mektupları 1912 – 1913,  Suut Kemal Yetkin (1903 – 1980) – Edebiyat Üzerine Denemeler, 1952,

Salah Birsel (1919 – 1999) – Salah Bey Tarihi 3: Boğaziçi Şıngır Mıngır1979,, Cemil Meriç (1916 – 1987) – Bu Ülke, 1974 ,  Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911 – 1975) – Delifişek, 1975, Nurullah Ataç (1898 – 1957) – Günlerin Getirdiği, 1953, Sabahattin Eyüboğlu (1908 – 1973) – Mavi ve Kara, 1961, Vedat Günyol (1912- 2004) – Dile Gelseler, 1966, İSMAİL HABİB SEVÜK 1892, Edremit – ö. 17 Ocak 1954 İstanbul),  Ruşen Eşref Ünaydın (d. 1892 İstanbul - ö. 21 Eylül 1959 İstanbul), ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR(d. 1897, Edirne - ö. 25 Mart 1976),

İLGİLİ LİNKLERİMİZ





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016