Sabuhi Nedir Sabahleyin İçilen Mahmurluk Şarabı
Osmanlıca yazılışı : صبوحي
Sabûhî, Arapça kökenli bir sözcüktür. Sabâ sözcüğü gibi Arapçadaki “ sbh “ kökünden gelmektedir.
Arapçadaki, gün doğumu vakti anlamına gelen ṣabāḥ, صباح hatta subh, ışıdı, aydınlandı, ışık saçtı anlamına gelen sabuha “ صبح “, sabahleyin içilen içki veya şarab anlamına gelen sabuhi ( صبوحي ) sözcükleri de subh kökünden gelen sözcükler olmaktadır. ( bkz SABÂ RÜZGÂRI SEVGİLİDEN ESEN YEL )
1584 Tokat’ta doğan ve asıl Ahmed olan Sabûhi mahlaslı Sabuhi Ahmed Dede olarak da anılan Mevlevi bir şairimiz ile 16. Yy da yaşamış Karamanlı Sabuhi adlı şairlerimiz de vardır.
Sözlük Anlamı İle Sabûhî
Sabûhî sözcüğü akşamdan kalan ayyaşların, mahmurluklarını üzerlerinden atmak, akşamdan çok içenlerin sabahları uyandıklarında çektikleri baş ağrısı yani humardan kurtulmak için içtikleri şarap anlamına gelen bir sözcüktür.
Kelime anlamı ile düşündüğümüzde akşamdan kalan ayyaşların humardan ve mahmurluktan kurtulmak için içtikleri sabah şarabı olarak tarif etmek lazımdır. Bazı kaynaklarda “ Sabahleyin yenilen veya içilen, erken sağılan süt, sabah içilen şarap “, “ sabah içkisiyle ilgili”[1], humar sonrası baş ağrısını gidermek için sabahleyin içilen süt, ayran, su , şerbet, hatta sabah sohbeti" olarak da tarif edilir.
Sözlükler ne şekilde tarif ederlerse etsinler sabûhî sözcüğü divan edebiyatında ziyadesiyle sabahleyin çekilen baş ağrısı, humar ve mahmurluk defi nedeni ile içilen şarap anlamında kullanılmıştır. Sabuh sözcüğü ise “sabah vaktinde şarap içmektir”[2].
Peymane-i hurşîd ile her subh ederiz ıyş,
İsa ile peymânekeş-i bezm-i sabuhuz. Ruhî
Devr-i meclis ki bu gün zevk ü safa hırmenidir.
El açın vakti sabuh oldu dua hırmenidir. Necati
Necati’nin bu beytinde “sabuh” sözcüğü sabahleyin yapılan dua anlamına da gelmektedir.
Sâki ayakta kaldım ayaklandır al elim
Oldum humâr –ı hicr ile sun sâgar-ı sabuh Ruh-i Bağdadi
Bağdatlı Ruhi’nin bu beytinde ayak kelimesi hem kadeh hem de ayakta kalmak, hem ayakta kaldım hem de elime kadeh ver anlamında kullanılmıştır.
Sâkiyâ çünkü değil kimseye devlet bakî
Gel sabûhî edelim var ola devlet bakî Necati
Helal-zâde imiş pak sütle perverde
Uzattı sâkî esîr-i hammâra kâse-i duğ Sabit [3]
Sabûh için mana dürd-i mey-i şebâne yeter
Eser ki var harâb olmağa behâne yeter
Üye olarak ESA şairi ve yazarı olabilir, yazılara katkıda bulunabilirsiniz.
KAYNAKÇA
[1] https://www.osmanice.com/osmanlica-28156-nedir-ne-demek.html
[2] Sudi Gülistan Şerhi’nden alıntılayarak A.T. Onay, Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, YAYINLARI , 1996, s. 418
[3] A.T. Onay, Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, YAYINLARI , 1996, s. 418
KAYNAKÇA / İLGİLİ LİNKLER
1
Subh-dem her gice ağyar ile ol yâr oturur (Gazel)2
Subh-dem Bâd-ı Seher Eyler Demâgum Müşk-bâr3
Subh-ı devletden togup hurşîd-i rahşân-ı şeref4
Sabâ çün zülfüñe hem-dem olupdur5
Sabâ ki dest ura ol zülfe müşk-i nâb kokar6
Sabâ Rüzgârı Sevgiliden Esen Yel7
Sabâ hatâ ile ol zülf-i yâre degmeyesin8
Nesim Nedir Şiirlerimizde Seher Yeli9
Bâd-ı Saba Nedir Haberci Sabah Rüzgârı10
Bâd-ı sabâ selâm söyle o yâra11
Bâd-ı Sabâ Benim Hasb-i Hâlimden12
Divan Şiirinde Bezm Adabı ve Eğlence Anlayışı13
Humar ( İçki Sonrası Baş Ağrısı)