Dârâ
İran hükümdarlık sülalelerinden Keyaniyanların dokuzuncu ve sonuncu Hükümdarıdır. İran tarihinde Dara adını taşıyan pek çok hükümdar olmasına rağmen Bu hükümdar Büyük İskender ile yaptığı İssos Savaşında( bkz İssos Savaşı Nasıl ve Nerede Yapılmıştır. yenilen ve daha sonra İskender (İskender-i Zülkarneyn ) takibinden kurtulamayarak ölen Keyanilerin sonuncusu, Darab'ın oğlu olan hükümdar Dârâ’dır. ( bkz İssos Savaşına Kadar İskenderun Ovası Tarihi )
Dârâ, babası hükümdar Dahrap’tan sonra babasının yerine tahta geçmiş, İran’da on iki yıl hüküm sürdükten sonra, Önce Pozantı, sonra Tarsus, Daha sonra İssos ‘ta İskender’e mağlup olmuş ( MÖ. 333 ) ve İskender’in önünden kaçmıştır. İskender, Anadolu, Suriye ve Mısır’ı ele geçirdikten sonra Dara, İskender ile sulh ve anlaşma teklif etmiş ve İskender İran’a yürüyerek i Erbil'de meydana gelen büyük muharebede Dara yeniden mağlup olmuş bu defa kaçamayarak yakalanıp öldürülmüştür. (M.Ö. 330).
Dârâ-, İran tarihinde ve destanlarında adı sık geçen gücün ve kudretin timsali olarak gösterilen büyük bir hükümdardır. Firdevsî Tusi ve Şehname’de “ İskender, Rum Hükümdarı Filip’i (Feylekos) yenen ve onun kızı ile evlenen İran Hükümdarı Dârâ’nın oğlu olup kusursuz ve en büyük insanî meziyetlere sahip bir hükümdar olarak görünür. Her girdiği savaşta galip gelen İskender’in tek amacı hiçbir menfaat beklemeden dünyayı hâkimiyeti altına almaktır. Son derecede âdil ve bilge bir hükümdardır.” [1] Yine
Şehnâme'ye göre Dâra, İskender ile aynı babadan olma anneleri farklı iki kardeştir. Şehname'nin Dara ile İskender'i kardeş yapmaya çalışmasını anlamak zor olsa da elbetteki bu bilgi tarihi gerçekler açısından yanlıştır. ( bkz Firdevsi'nin Şehnamesi Konuları Önemi ve Etkileri )
Dâra, İskender’le yaptığı İssos savaşından[2] sonra gücü tükenmiş iktidarını ve nüfuzunu yitirmiş bir hükümdar olarak, İskender’le yaptığı savaş münasebeti, gücü ve zenginliği nedenleri ile Divan şairimizde isimi sık geçen Acem hükümdarlarından biridir. Diav şiirinde ve İran Esatirlerinde Ekber, Keykubad olarak da anılmaktadır.
Dara Keyanilerin en büyük en önemli ama maalesef de en sonuncu hükümdarıdır. Onu İskender’e mağlup olması ile Keyanilerin de İran’daki saltanatı sona ermiştir. İran esatirlerine göre Dârâ, İskender'in bir hilesi sonucu mabeyincisi tarafından zehirlenerek öldürülmüş, Hatta ölürken İskender’e kızı Ruşeng (Roxane) ile evlenmesini ve ailesini koruyup gözetmesini vasiyet etmiştir.[3]
İskender’in İstilasına uğrayan iran Uzun müddet Makedon hükümranlığına tabi kalacak anacak Sasaniyanlar zamanında egemenlik kurarak eski güçlerine kavuşacaklardır.
Dara, divan şiirimizde isimi zikredilen iran Hükümdarlarından biridir. Ama Dara, divan şairlerimiz tarafından garbın, şarkın, doğunun, batını, karaların ve denizlerin hükümdarı olarak bilinir. Divan şairlerimiz Büyük İskender ile Zülkarneyn’i bir birlerine karıştırmalarına rağmen Dara’nın İskender’e mağlup olduğu bilgisine de sahiptirler.
Sultan- ı garb u şehenşah –ı bahr u berr
Dârâ- yı dehr Şah Süleyman’ı kâmrân Baki'
Belki dârât-ı Sikender’le felek bir bendesin
Görse farketmezdi İskender midir Dârâ mıdır” Nefi
Hakkâ ki zîb ü zînet-i ikbâl ü câh idi
Şâh-ı Sikender-efser ü Dârâ-sipâh idi Baki'
Cān virüb aṣılursa bu miskīn selāsilüñ
Bir ḳılını memālik·i Dārāya virmezin Necati Bey [4]
Var fenâ deştin temâşâ it açup ‘ibret gözin
Nice İskender türâb olmış nice Dârâ yatur Bursalı Rahmi
Ser-keş olma tâc-ı devletdür melâhat hüsrevâ
Nice Dârâlar serinden gâh olur efser düşer Bursalı Rahmi
Gider mi zulmet-i gam dideden bi-sagâr u sahbâ
Çerâg-ı şule-bahş-ı meclis-i Dârâ vü Keydür bu Neşati
Kãsr-ı işret tahtımız oldu kadehler tacımız
Biz bu Âlem bezm-gâhında aceb Dârâlarız Ubeydi Abdurrahman Çelebi ( 16. yy)[5]
Tevârîh-i Cem ü İskender itmez hâtırum hergiz
Meger câm-ı cihân-bîn eyleye anı yine rûşen Avni Fatih Sultan Mehmet
Mîr Sülmân Şâh İskender-der ü Dârây-rây (tc II/2)
N’ola Dârâ ki_idemez eyle ki_ol_ider rây rây Ahmedi Hayatı ve Edebi Kişiliği ( 14. yy )
İran Esatirleri İle İgili Konular ve Linklerimiz
KAYNAKÇA