,
21 Ağustos 2016 Pazar
aaa
Maya uygarlığının en parlak dönemi İS 250-900 arasına rastlar. Mayalar kurdukları kentleri piramitler, saraylar ve güzel heykellerle süslemişlerdir. Ne var ki , yalnızca dinsel törenler için yönetim merkezleri olarak kullanılan bu kentlerde kimse yaşamazdı. Mayalar bu görkemli kentlerin çevresindeki çiftliklerde yaşar, yöreye özgü ürünler olan mısır, fasulye biber ve domates kakao ve kakao yağı, biber ve pamuk yetiştirirlerdi. Kakao, quetzal kuşu tüyleri,, obsidyen,deniz kabukları, yeşim taşı en önemli ticaret metaları idi.
“Eski Mayalar”ın (Mayalar'ın bugünkü torunlarına kıyasla kullanılan deyim) astronomi, matematik, mimari ve sanat gibi birçok alanda ileri bir uygarlık düzeyinde oldukları görülmektedir.Maya uygarlığının dorukta bulunduğu M.S. 320 M.S. 987 dönemi zihinsel ve sanatsal alanda büyük bir gelişimin yaşandığı dönemdir.. Bu dönemde Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerindeki toplumlara kıyasla birçok bakımdan ileri bir düzeyde idiler.( http://tr.wikipedia.org/wiki/Maya_uygarlığı )
Klasik-öncesi dönemden itibaren olağanüstü yapılar inşa eden ve Nakbé, Mirador, San Bartolo,

Cival gibi büyük kentler kurmuş olan Mayaların klasik dönemde kurdukları ünlü kentlerden bazıları Tikal, Quiriguá (her ikisi de Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır), Palenque, Copán, Río Azul, Calakmul, Ceibal, Cancuén, Machaquilá, Dos Pilas, Uaxactún, Altún Ha, Piedras Negras’tır. Maya uygarlığının en ilgi çekici anıtları dinsel merkezlerdeki piramitlerdir. Ayrıca yöneticilerin sarayları ve duvar resimleri ve sıvayla süslü soylu kişilerin konutları da ilgi çekici anıtlar arasında yer alırlar. İlgi çekici Maya eserlerinden biri de, usta taş yontuculuklarıyla işledikleri, yöneticilerin şecerelerinin ve askerî zaferlerin betimlendiği, Mayalarca tetun (“ağaç-taş”) adı verilen anıtsal dikilitaşlardır
En eski anıtların tümülüs tarzı yığma mezarlar olduğu, daha sonra ilksel (öncü) piramitlerin inşa edildikleri sanılmaktadır. Mayalar kesme kireç taşları ile harç ve kireçle harçlanan bloklardan oluşmuş çok katlı piramitler yaptılar. Merdivenli ve bir çoğu dik yapılan bu piramitler ile Mısır Piramitleri arasında şaırtıcı benzerlikler vardır. Kimi Maya ve Mısır Piramitleri arasında gizemi açıklanamayan çok şaşırtıcı benzerlikler bulunur. Hatta ölçüler arasında dahi tıpa tıp uygunluklar görülür. Okyanus aşırı iki kültür arasındaki bu mimari benzerlikler izah bekleyen çok ilginç noktalardır.Bu benzerlikleri ortaya koyan Erıc Von Danıken Tanrıların Arabaları gibi eserlerinde bu tapınakların uzay dışı varlıkların planları ile yapıldığı şeklinde bir kuram oluşturarak açıklamaktadır.
Maya tapınakları Yukatan da olduğu gibi çoğu kez yapay bir düzlüğün üzerinde kurulmuştur. Yapıların dış yüzeyleri oymalarla süslenmiştir. Maya heykellerinin en yetkin örnekleri Lentolarla - ahşap malzemelerle - yapılmış olanlarıdır. Bu heykeller tapınakların önelerine dikilen stellere yerleştirilmiştir.Bu heykeller alçak kabartmalarla süslüdür. Karmaşık takılarla donanmış soylu, rahip, kral heykelleri bu stellerin üzerinde dururdu. Bu stellerin sahiplerinin adları ve sülaleleri heykellerin üzerine maya yazıları ile yazılıdır.
Mayalar, obsidyen, deniz kabukları, yeşim taşı ve kemiklerle çok çeşitli takılar, süs eşyaları araç ve gereçler yapmışlar, şaırtıcı toprak heykeller ve biblollar yapmışlardır. Yapılarının içlerini rengarenk resimlerle süslemişlerdir.
Mayaların yazısı ve takvimleri vardır. Maya Takvimi ile İnka, Aztek Takvimleri arasında büyük benzerlikler bulunur. Maya hiyeroglif yazısı Orta Amerika'nın en gelişmiş yazı sistemidir.
Uzmanlar yıllarca Mayalar’ın barışsever bir halk olduğuna inanmışlarsa da, son yıllarda elde edilen bilgiler Mayalar’ın savaşçı bir halk olduğunu, savaş tutsaklarını işkenceyle öldürdüklerini, dinsel törenlerde de çok kan döktüklerini ortaya koymuştur.
Maya kültürünün ana merkezleri Meksika’nın güneyinde Chiapas ve Guatemala’nın kuzeyinde Petèn idi. Ama yaklaşık İS 975’te savaş ve yoksulluk, halk evlerini bırakıp kuzeye, Yucàtan Yarımadasına’a göç etmeye zorladı. Burada, Toltek Yerlilerini’nin törelerinin etkisi altında kaldılar.
Maya uygarlığı özellikle astronomi, mimarlık, matematik, heykel ve hiyeroglif yazısı gibi bir çok alanda çok ilerlemişti. Çok karmaşık bir takvim sistemleri vardı. El sanatlarında da ileriydiler, güzel boyalı çömlekler ve pamuklu dokumalar yaptılar.
MAYA DİNLERİ İLE ŞAMANİZİM ARASINDAKİ İRTİBATLAR
Asya Şamanizmi’ndeki üç alem kavramı Maya Şamanizmi’nde de görülür. Yer, yeraltı alemi ve ilahi olan ruhsal gök. Nasıl Asya Şamanizmi’nde yeraltı alemi ve ruhsal gök, katlara ayrılıyorsa, Maya geleneğinde de böyle katlara ayrılır. Aralarındaki en önemli fark sayıdadır. Aztek geleneği gibi, Maya geleneğine göre de, ruhsal gök 13 “gök katı”ndan oluşurdu. (Asya Şamanizmi’nde bu sayı genellikle 7, 9 veya 12 olur.) Yeryüzü ile ilâhî alem arasında bu ortamlardan en aşağıdaki ya da en yoğun ve kaba olanı insanların yaşadığı yeryüzü idi. Her gök katında Oxlahuntikú adı verilen 13 ilah bulunurdu. Yeraltı alemi öte-alemin alt kısımlarını, kötü kısımlarını, gök katları ise üst ve ışıklı kısımlarını oluşturuyordu. Vecd veya trans halinde gök katlarına çıkacak her şamanın göğe çıkmadan önce öte-alemin en alt, en kötü ve korkunç tabakaları olan yeraltı alemine inmesi gerekirdi. Maya geleneğinde yeraltı alemi, Asya geleneklerinde de rastlandığı gibi, 9 katlıdır. Burada ikamet edenlere ise Bolontikú adı verilir. Maya cehennemini oluşturan bu katlara Mitnal denir. Yeraltı alemi ölüm ilahı Ah Puch’un egemenliğindedir.

Maya geleneğine göre yeryüzündeki canlılar bugüne dek her biri çok uzun zaman dilimlerini kapsayan ve tufan benzeri yıkımlarla sona eren dört çağ ya da devir geçirmiştir. Şimdi beşinci çağda bulunmaktayız. Şimdiki dünya, bir haçın uçları gibi dört yönde yerleşmiş dört kardeş koruyucu (Bacab ’lar) tarafından taşınmaktadır.
Yine Şamanizm’deki üç âlemi irtibatlandıran “yaşam ağacı” kavramı, Maya geleneğinde de bulunur. Yeryüzündeki pek çok gelenekte karşılaşılan yaşam ağacına Maya geleneğinde Yaxché adı verilir; kökleri yeraltında olan bu ağacın dalları gök katlarında uzanır.
Prof. Reha Oğuz Türkkan, Kızılderili medeniyetlerin dilleri ile Türkçe arasındaki benzerlikleri ortaya koyan çalışmalarda bulunmuş, üç yüzden fazla kelimenin yapı ve anlamca benzerliklerini ortaya koymuş, eski türklerdeki çadır, at, göçerlik, din, halı, kilim, motif ve desenleri, kuş tüylerini başa takma, şaman inancı gibi çok çeşitli yönlerden Türk Kültürü ile Kızılerili kültürü ve dili arasında alakalrı ortaya koyan yazı serileri yayımlamıştı. 1979- 1981 yılları arasında çıkan Milli Kültür Dergisinin çeşitli sayılarındaki makalelerinde R.O. Türkkan'ın tezi özetle bazı Türklerin hayvan sürülerini takip ederek donmuş Bering Boğazından Amerika kıtasına geçip yayıldığı şeklindeydi.( Konu ile ilgili olarak bkz. http://www.mahmutlu.com/kizilderililer.html )
FAYDALANILAN KAYNAKLAR
http://www.mahmutlu.com/kizilderililer.html
Meydan Larousse, Mayalar, C.15, shf.7883-7885
http://tr.wikipedia.org/wiki/Maya_uygarlığı
Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, Fotoğraf, minyatür, hat ve benzeri çalışma ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak , bize başvurarak ESA'da paylaşabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya s_kuzucular@hotmail.com
Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı
sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı
Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere
başvurulacaktır.