Esrar-ı Cinayet, Ahmet Mithat Efendi
Esrar-ı Cinayet, Ahmet Mithat Efendi’nin ilk kez 1884 yılında yazdığı
yayımladığı polisiye, aşk ve macera türündeki bir eserdir. Esrar-ı Aşk, Türk edebiyatında
ilk polisiye roman örneği olarak kabul edilmiştir.
ŞAHIS
KADROSU:
Kalpazan
Mustafa: Her şeyi aşık olması nedeniyle
yapan cinayetler işleyen ve mektuplarında itiraf ve ihbar eden adam
Hediye Hanım: Değerli eşyaları Avrupa’ya kaçıran bunun için
de katili kullanan her şeyden haberdar olan bir kadındır.
Peri: Uğruna cinayetler
işlenen kadındır. Halil Suri tarafından cinayete kurban gider.
Halil Suri: Eşya kaçakçısıdır. Peri’den kendisiyle olmasını
istemiş Peri kabul etmeyince kadını öldürmüştür. Emeline ulaşamayınca onu da öldürür.
Esrar-ı Cinayet
Özeti
1870’li yıllar içinde bir yıldır. Bir gazete de İstanbul Boğazı’na yakın Öreke Taşı denilen kayalıkta bir kadın ve iki gencin cesedinin bulunduğu yazmaktadır. Bu cinayeti çözme görevi de Komiser Osman Sabri ve polis memuru Necmi ‘ye verilmiştir. Polisler bu iki cinayetlerin faillerini ve nedenlerini araştırmaya koyulur.
Bu cinayetlerden sonra bu cinayetler ile bağlantılı olduğu düşünülen Halil Suri adında bir genç de intihar eder. Fakat yapılan inceleme Halil Suri’nin de cinayete kurban gittiği, intihar etmediğini ortaya koymaktadır.
Komiser, Osman Sabri ve polis memuru Necmi tüm cinayetlerin kırk yaşlarında çok güzel ve zengin bir kadın olan Hediye’nin etrafında oluştuğundan şüphe duymaktadır. Emniyet ekipleri Hediye Hanım’ı sorgular ve Hediye Hanım da tüm cinayetleri Kalpazan Mustafa isminde bir kişinin işlediğini söylemek zorunda kalır. Emniyet güçleri Kalpazan Mustafa'yı araştırmaya başlar. Elde edilen bilgilere göre Kalpazan Mustafa, yurt dışındadır ve Tercüman-ı Hakikat gazetesine yurt dışından mektuplar göndermiştir. ( bu gazete Ahmet Mithat Efendi' nin çıkardığı gazetedir.)
Ekipler Tercümanı Hakikat gazetesine giderek bu mektuplara ulaşır. Bu mektuplar Kalpazan Mustafa’nın itirafları şeklindedir ve olaylar çözülmeye başlanmıştır.
Kalpazan Mustafa, tüm bu cinayetleri Peri adındaki sevdiği bir kadına olan aşkından dolayı işlemiştir. Emniyet güçleri de ölen gençler arasındaki sırları ortaya çıkarmaya başlar.
Hediye Hanım, Halil Suri ve diğer gençler Avrupa’ya değerli eşya kaçırmakta, kaçakçılık yapmaktadırlar. Kalpazan Mustafa ilk önce Hediye Hanım ile bir ilişki kurmak istemiş ama daha sonra Peri’ye âşık olmuştur. Fakat, Halil Suri’de Peri’nin peşindedir. Halil Suri, Peri’ye birlikte olmayı teklif etmiş ama Peri bu teklifi kabul etmeyince Halil Suri.,bu kadını öldürmüştür.
Halil ve arkadaşları Öreke Taşı denilen kayalıklarda mehtabı seyrederlerken
Kalpazan Mustafa, adamlarını göndererek gençleri öldürtmüş ama Halil Suri
yaralı olarak olay yerinden kaçmıştır. Ama, Kalpazan Mustafa, Halil Suri’nin
peşini bırakmamış onu önce bayıltmış, sonra da İntihar süsü vermek için onu tavana asmıştır. Bu olaylardan sonra Kalpazan
Mustafa Avrupa’ya kaçmış ve oradan da itiraf mektupları yollamıştır.
Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere başvurulacaktır.