24.12.2022
Müselsel
Osmanlıca yazılışı : müselsel, müselsele : مسلسلا
Müselsel Kökeni
Müselsel sözcüğü Arapça kökenlidir ve “birbirini takip etmek” anlamına gelen silsile sözcüğü ile aynı kökten gelir.
Müselsel Sözlük Anlamları
Müselsel sözcüğü sözlüklerde “teselsül eden, zincirleme, ardı ardına “,art arda birbirine bağlı olan. Zincirleme anlamlarına gelir
Müselselen : teselsül ederek, zincirleme, birbirine bağlı olarak.
İbâre-i müselsele : araları kesilmeden, zincirleme giden ibare, cümle.
Hadis Terimi Olarak Müselsel
Müselsel kelimesi, hadis terimi olarak “Resûl-i Ekrem’in bir hadisi söylediği sırada yaptığı bir hareketi veya kullandığı bir sözü ya da hem hareketi hem sözü seneddeki bütün râvilerin aynen tekrarladığı hadis” anlamındadır. [1]
Edebiyatta Terim Olarak Müselsel
Müselsel sözcüğü edebiyatta iki ayrı terim anlama sahiptir. Bütün mısraları birbiriyle kafiyeli olan manzumelere müsesel denir. Ayrıca edebiyatta müselsel adı verilen bir yazı sitili, bir hat yazısı da vardır.
Bütün mısraları birbiriyle kafiyeli olan müsesel şiirler daha ziyade gazel nazım şekli ile yazılmıştır. Müselsel kafiye ve manzume ile “Musarra “aynı anlama gelir. ( bkz . MUSARRA ILE MÜSELSEL NEDIR VE ÖRNEKLERI )
Müselsel Gazel Örnekleri
Bir hüsn dahî bağladı hattın izâr-ı yâr
Etrâf-ı bâğ hûb olur olsa benefşe-zâr
Ebr-i bahâr-ı hiisndür ol zülf-i müşg-bâr
Yağdı izârı bâğına hat sanma zînhâr Bâkî (müselsel gazel )
Ahmedi Müselsel Gazel
Şâhâ müselsel zülfüñüñ ışkında mecnûn olmışam (446/1)
Göñlümi bir sevdâ-y-ıçun dâm-ı belâya salmışam
Gâhî cemâlüñi senüñ göñlüm kıble düzmişem (446/2)
Gâhî hayâlüñe senüñ cândan perestiş kılmışam
İy halkı hoş hulkı hasen sürme kıble düzmişem (446/3)
Gâhî hayâlüñe senüñ cândan perestiş kılmışam
İy halkı hoş hulkı hasen sürme kapuñdan bini sen (446/4)
Zîrâ ki kullıguna ben key ragbet-ile gelmişem
Kan içer-iken gözlerüñ ârâmıdur cânuñ tenüñ (446/5)
Görgil ki cevrüñde senüñ ben ne halâvet bulmışam
Cânum seni kılur heves sensüz olamaz bir nefes (446/6)
Ben bu diyâruñ dahı bes ne râhatına kalmışam
Bir sâatinde gicenüñ ârâmı yoh cânuñ tenüñ (446/7)
Kim subh yilinden senüñ zülfüñ kohusın almışam
Dirler ki zînhâr Ahmedî bed-nam u bî-âr olmagıl (446/8)
Ben nâm u nengüñ şîşesin çohdur ki taşa çalmışam
Ahmedi Hayatı ve Edebi Kişiliği ( 14. yy )
KAYNAKÇA
[1] MEHMET EFENDİOĞLU, https://islamansiklopedisi.org.tr/muselsel
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın