Adnan Çoker (1927 - .... )
20 Ekim 1927’de büyükbabası Yahya Bey'in İstanbul Süleymaniye'deki evinde doğdu. 1929 yılında Büyükbabasının Samatya'ya taşınmasıyla 1942'ye kadar orada yaşadı ve çocukluğu Samatya’da geçti. 1934-39 Samatya Hacı Kadın ilkokulu'nda okudu. 1939-42 Davutpaşa Ortaokulu'nda öğrenimini sürdürdü.[1]
1942 Afyon Lisesi'nin Orta kısmında 1 yıl okumuş Resim öğretmeni Enver Kınavlı’nın dikkatini çok çekmişti. Resim öğretmeni Enver Kınavlı, kendisiyle yakından ilgilenerek okulu bitirdikten sonra Güzel Sanatlar Akademisi'ne girmesini öğütledi. 1942 Afyon ressamları arasında açılan resim yarışmasında figür desenleri ile birincilik ödülü aldı. [2] Resim öğretmenin şiddetli tavsiyesi ile Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolmak için İstanbul’a gitti. 1942 Namık ismail'in Akademi'de müdürlük yaptığı dönemin müdür muavini Sait Akkaya tarafından Akademi'ye kaydettirildi.
1944-45 Güzel Sanatlar Akademisi, Galeri eğitiminde Şefik Bursalı'nın öğrencisi oldu. 1944-51 yılları arasında altı yıl Güzel Sanatlar Akademisi Zeki Kocamemi Atölyesi’nde çalıştı. Güzel Sanatlar Akademisi’nde Hadi Bara ile “Espas” çalışmaları yaptı. 1947 Durukan ve Orhan Dar'la, Vedat Ar'ın yönetiminde çizgi film (dessin animee) çalışmaları yaptı. Bu arada ödüller alamaya devam ediyordu. 1948-51 Akademi konkurlarında çeşitli ödüller aldı. 1948-51 Halil Dikmen'den kompozisyon bilgileri ve dersleri almayı ihmal etmemişti.
1951 2 Temmuz 1951'de Akademi’nin Yüksek Resim Bölümü’nü bitirdi. Okulunu bitirir bitirmez askerlik görevini yapmak için başvurdu. 1951-52 Yedek Subay olarak askerlik görevini tamamladı. 1953-55 Ankara ve İstanbul'da desinatör ve kartograf olarak çalıştı.
1955 yılında Avrupa Konkurunu kazanan tek öğrenci olarak Devlet bursu kazandı. Devlet bursu ile 5 yıl Paris’te çalışmalarına devam edebilecek bir imkân kazanmıştı.
Paris’te bulunduğu beş yıl sürecinde 1956-57 pek çok diğer Türk öğrencilerinin de eğitim gördüğü Andre Lhote Atölyesinde çalıştı. 1957-60 Henri Goetz Atölyesinde resimle ilgili çalışmalara katıldı. 1958 Ağustos-Eylül, yaz tatilinden yararlanarak Türkiye'ye dönüşünde İstanbul'un mavisini keşfetmişti Bu keşif onun daha sonraki yıllarda “Mavi Grup” ’u kurmasına vesile olacaktı. ğitimini sürdürmek için tekrar Paris'e giderek "Mavi" resimlerini oluşturmaya başladı. Louvre Müzesi'nde Brueghel'in "Dilenciler" yapıtını üç defa büyüterek kopya etti.
1957-60 Academie de la Grande Chaumiere, Goetz Atölyesi'nde soyut expresyonist çalışmalarını sürdürdü. Bu yıllar arasında Paris’teki müzelerde batı resmi sanatı hakkında bilgiler edinerek batı resmini ve sanatını çok yakından tanımak, izlemek ve öğrenmek olanağını bulmuştu. Pek çok sanatçıyla tanıştığı gibi onlarla da birlikte çalışma fırsatlarını elde etti. Bunların yanı sıra batıdaki sanat akımlarını izlemek ve tanımak olanağın elde etmişti. Paris ve çevresindeki galeri ve müzelerde resim ve heykel ile ilgili çalışmalar yaparken bir yandan da dil öğrenimini sürdürdü.
Paris’te kaldığı yıllarda Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde resimle ilgili çalışmaları yakından tanımak için çalışıyordu. Bu amaçla 1956 Şubat 1956, Brüksel, Den Haag ve Amsterdam'da etütler yaptı. Bu sayede Andre Lhote, Henri Goetz, Hayter ve Emilio Vedova ile çalışma şansını bulmuştu.
Yurda döndükten sonra Akademide 6 yıl müzik eşliğinde resim gösterileri ile Türkiye’de ilk performanslarını gerçekleştirdi.
1960 yılında asistan olarak girdiği Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. 1961 İstanbul Sanat Festivali Resim ve Heykel Sergisi, Resim Birincilik Ödülünü kazanmıştı. 1962 23.Devlet Resim ve Heykel Sergisi, Resim Birincilik Ödülünü de kazandı. 1963 yılında A. Gürman, Sarkis, Devrim Erbil ve T. Tura ile "Mavi Grup"u kurdu. Aynı yıl Akademi'de, bütün öğretim yılı boyunca "Plaklarla Caz" programı sundu.
1964-65 yılları arasında bu defa da Fransız Devletinin verdiği bir burs ile yeniden Paris’e gitti. Bu yıllar arasında Hayter Atölyesinde gravür, Goetz Atölyesinde resim üzerinde çalıştı. Goetz Atölyesi'nde boya etütlerini sürdürürken 'Siyah Fon'lu Resimler'e başladı. [3] 1965 Salzburg "Yaz Akademisi"nde Emilio ve Vedova Atölyesinde resim çalışmalarında bulunmuştu. 1965 Ağustos'ta, Avusturya bursuyla gittigi Salzburg Yaz Akademisi, Emilio Vedova Atölyesi'nde soyut resim üzerinde çalışmalar yapmıştı. Bu çalışmalarını kolajlarla birlikte 1 yıl sonra İstanbul’da sergilendi. 1966 18 Nisan'da örgencilerle bir kez daha, seyircilerin katılımı ile birlikte "Müzik Eşliğinde Resim" gösterisi düzenledi.
1966 da yurda döndüğünde IDGSA’da Yüksek Resim Bölümü öğretim üyeliğini aldı. 1968 16 Şubat'ta, Tek seçiciliğini ve komiserliğini yaptığı "Türk Grafik Sanatı Sergisi"nin Budapeşte'de açılmasına hizmet etti. 1969 Ağustos ayında, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde, doçent unvanını aldı.
1973 DYO Başarı Ödülünü kazandı. 1976 Mimar Sinan Üniversitesi’nde Profesörlük unvanını elde etti. 1976 Uluslararası İskenderiye Bienali, İkincilik Ödülünü kazanmıştı. 1977 İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğüne atandı. 1978 30 Mart'ta, Akdeniz Ülkeleri 12. İskenderiye Sanat Bienali Türkiye Seksiyonu Sergi Komiserliği görevini üstlendi. 1979 24 Mayıs'ta, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü'nden istifa etti. Bu arada resim çalışmalarına da aralıksız olara devam ediyordu. Devam eden çalışmaları ona 1981 Türkiye İş Bankası Yarışması Resim Büyük Ödülünü, 1982 Ev Ofis Dergisi Büyük Onur Ödülü de kazandırdı.
1983 Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Başkanlığın atandı. Profesör görevinde olarak emekli oldu. 1985 11 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasında, Paris'te ve İtalya'da inceleme gezileri yaptı.[4] 1985 31 Ağustos'ta, MSÜ, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Başkanlığı'ndan istifa etti.
1989’da Derimod Kültür Merkezi’nde ilk retrospektif sergisini hazırladı. 21 yıl sonra ikinci retrospektif sergisi, tüm sanat hayatını içeren ve resim sanatına ışık tutacak bir boyutta Beşiktaş Belediyesi “Beşiktaş Çağdaş” galerisinde açıldı. Eş zamanlı olarak Prof. Adnan Çoker dokümanter kitabı Beşiktaş Belediyesi tarafından yayınladı. [5]1990 III. Uluslararası Asya-Avrupa Sanat Biennali "Dostluk ve Barış Sanat Ödülünü de kazanan sanatçı, 1994 yılında Sedat Simavi Vakfı tarafından verilen Görsel Sanatlar Ödülünü reddetti.
Hayatı boyunca 26 kişisel sergi açan sanatçı birçok grup sergisine de katıldı.
RESSAMLIK DETAYLARI VE SANATÇI KİŞİLİĞİ
Türk resim sanatının en önemli isimlerinden ve öğretim görevlilerinden birisi olan Çoker’in sanat anlayışı yaşadığı çağın özellikleri ile ülke kültürümüzden gelen etkileri birleştirmek düşüncesi bağlamında gerçekleşmiştir. Anadolu uygarlıkları ile Türk resim geleneklerinden aldığı izlenimleri batı resmi ve resim anlayışları ile sentezlemek fikir resimlerinin hareket noktasıdır. Yerli ve batılı anlayışı özgün bir yorumla ele alan resimler yapmıştır.
Özellikle siyah resimler dizisi ile kendine özgü bir fark yaratmayı başarmıştır. Sanatçının sanatı hakkında bazı değerlendirmelere yer vermek istenirse onun ressamlık detayları hakkında şunlar yazılmıştır. “Adnan Çoker resimlerinde, geometrik - minimalist biçimleri bir araya getirirken daima simetri ve dengeye bağlı kalmıştır.”
“Resimlerin arası tarihsel çıkış noktasından niteliksel bir geçiş olduğu kadar, sanatçının hayal gücünün beslemiş olduğu bir alana da vardırır bizi. Hayal gücünün nesnesi tuvallerde estetik betime dönerken içinde genel olanın özel yoluyla görüldüğü resmin tasviri bütünüyle alegoriktir. Sentezci değil analizci bir kompozisyonun izleklerini süren sanatçı parçalara ayırma, tarihsel imleri diriltme, yeni bir espas yaratma gibi eylemlerle yükler tuvali.”[6]
“ Adnan Çoker resimlerinde, geometrik - minimalist biçimleri bir araya getirirken daima simetri ve dengeye bağlı kalmıştır. Bu iki kavram, onun resimlerinin vazgeçilmezidir. Mor, pembe veya eflatun biçimlerini siyah bir arkafon üzerinde konumlandırırken, siyah fon, belirli aralıklarla yan yana yerleştirilen, yapay ışıkla belirli noktalardan aydınlatılmış biçimlerdeki ışık vurgusunun kavranmasının yanı sıra, sonsuz bir boşluk hissini de uyandırır ”[7]
Onun siyah rengi kullanmasıyla ilgili olarak “Siyah renk sanatçıya göre bir renk olmaktan daha çok bir espastır, boyut duygusudur ve yapıtlarla bütünleşir. Sanatçı tuvalde madde illüzyonunu gerçekleştirirken resimsel elemanların yardımıyla görsel alandan dokunabilinir espasa geçmektedir.” Şeklinde bir yorum getirilmektedir.
“Tematik açından bakıldığında; resimlerinde bir büyük kubbe ile çok sevdiği İstanbul kentini anlatırken, daha ötede tarihsel imajların yorumlandığı bir kompozisyon bizi karşılar. Sanatçının ağırlıklı konuları yapıtların isimlerinden de anlaşıldığı gibi Gök Kubbe, Çifte Anıt, Sinan'a Saygı, Oryental Nişler gibi geleneksel değerlerden ve doğadan yola çıkılarak yapılan bu çalışmalardır.”[8]
Beşiktaş Belediye Meclisi’nin aldığı bir kararla Akatlar Mahallesi’ndeki bir sokağa “Ressam Adnan Çoker” adı verildi. Ressam Adnan Çoker Sokağı”, Beşiktaş Cihannuma Mahallesi’ndeki “Ressam Hamdi Bey Sokağı”nın ardından Beşiktaş’ta bir ressam adını taşıyan ikinci sokak olma özelliğini taşımaktadır. [9]
Ressam’ın resimleri yaşarken de büyük alaka görmektedir. 22. Beyaz Müzayede’de, 20.12.2012, Adnan Çoker'in en önemli başyapıtlardan ''Retrospektif III'', 650 bin TL'ye alıcı bulmuştur. [10]
Kişisel Sergileri
Grup Sergileri
KAYNAKÇA
[1] https://www.baktabul.net/ressamlar/113980-adnan-coker-kimdir-adnan-coker-
[2] https://www.baktabul.net/ressamlar/113980-adnan-coker-kimdir-adnan-coker-
[3] https://www.baktabul.net/ressamlar/113980-adnan-coker-kimdir-adnan-coker-hayati-adnan-coker-biyografisi.html
[4] https://www.baktabul.net/ressamlar/113980-adnan-coker-kimdir-adnan-coker-hayati-adnan-coker-biyografisi.html
[5] https://www.muhalefet.org/haber-ressam-adnan-coker-besiktasta-yasayacak-19-3001.aspx
[6] Gülseli İnal, “Adnan ÇOKER, “https://www.turkishpaintings.com/index.php?p=37&mod
[7] Serkan Azeri , DNAN ÇOKER ESTETİĞİNDE "MİNİMAL DENGE",.turkishpaintings.com/index.php?p=
[8] Serkan Azeri , DNAN ÇOKER ESTETİĞİNDE "MİNİMAL DENGE",.turkishpaintings.com/index.php?p=
[9] https://www.muhalefet.org/haber-ressam-adnan-coker-besiktasta-yasayacak-19-3001.aspx
[10] https://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/sergi/2012/12/20/adnan-coker
Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye benzeri çalışma ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak , bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya s_kuzucular@hotmail.com
Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere başvurulacaktır.