Zamanın mengenesinden sıyrılabilen tek bir an sonsuzluğun penceresi oluverir. Gözünü ayıramaz insan manzaradan; rengarenk çiçekler, binbir türlü meyveler, dile gelmiş hayvanlar, misk i anber kokular.. Sarıp sarmalar aşk kainatı. Nerede mi cennet köşk, olabildiğimiz her doğruda, her iyide ve her güzelde.
Alın yazımızın edibinin Hak olduğunu bilerek her yazılana seve seve boyun eğmek, ömrümüz boyunca hayata miras bırakacağımız desenlerin manasını nakşettiriyor bize. Ayrılığın, tek sevgiliden ayrı kalmanın sebeplerini düşününce yaptıklarımızı buluruz karşımızda. Çekilen bir azap varsa hep kendi yaptıklarımız yüzündendir. Zaten bu dünyanı her hayali eksik, her umut daha baştan zayıv bir ihtimal... Burada ne yaparsak yapalım eksik, yarım ve dolayısı ile bizi mutlu etmeye yetmiyor. İyiliğimizi de kötülüğümüzü de kendimiz yetiştiriyoruz. Onun için imkansız zannettiğimizi mümkün kılmak cesaretimizde ve gayretlerimizde gizlidir. Bize ayrılan mükafatı kazanmak için yaşamıyorsak açık çekimizi karşılıksız zannederiz.
Sildi süpürdü rüzgar hazandan kalma gazellerimi.
Yağmur duasında cümlelerim.
Toprağa kavuşmayı beklerken şiirlerim.
Hoş geldin şiir hayatıma sen hep hoş geldin
Hoş bulunamayan bendim
Sen yakışırsın söze aşk ülkesinde
Şiir ölmesin kendi öz vatanına, seninle dillenir aşk iki yürek arasında
Hoş eylersin olduğun yeri onun için minnettar sana seni bulan her fani..
Seninle nefes alacak benim Yüreğim de Rabbimin istediği gibi
Aşkı yaratan elbet onun yaşamasını ister şiirlerce
Yaratılana nakşolmuş aşkı kim okuyacak yazmazsa Hak aşığı
Fesleğen kokulu bahçelerin misafiri yaz aksamlarinin ziyareti bitelidir hazanı ağırlıyor gönlüm hayatla beraber. O kışa karşılama partisi veriyor ben sıkıntısını eşyalarını değiştirerek atmaya çalışan bir ev hanımı gibi cümleleri değiştiriyorum sanki söylediğim değişecek gibi... Ayaza dayanacak aşk giyinme derdindeyim.
Düzeni bozuk cümlelerde aşkı yerleştirmeye uğraşıyor kelimelerim. Halbuki aşk ile nefes alıyor harf harf söyleyebildiklerim
bedenlerin ruhlar için taşıdığı aşk, cenazesini bulur mu tekrar diriltilmeden bedenler
Ne derse desin söz, anlayacağını anlıyor yürek. İyi denen kötü, kötü denen iyi olabiliyor işte. Bazen de söylenen ne olursa olsun anlaşılan hep kötü oluyor. Kötüyü hep iyiye yoranlar olabildiği gibi.
Hicran mani olamaz ol ebedi vuslata
Acı aşka tac ise onsuz lezzet bulunmaz
Hazan cani olamaz şol sebeb i haslete
Tohum düşmeden hake izzet ikram bilinmez