23 NİSAN'A BİR KALA

22.04.2017

       Bazı coğrafyalarda insanoğlu bambaşka sıkıntılarla, acılarla hayat sınavını veriyor. Çocuklar, hayata daha yeni merhaba diyen bebekler; açlıkla, hastalıklarla, savaşın kapkara bulutlarıyla ve kanayan yüreklerle baş başa... Evet çoğu zaman baş başalar.
       Yapılan çeşitli yardımlarla ayakta ve hayatta kalmaya çalışsalar da savaş, sömürü ve açlık adeta onların "kaderi" olmuş. Açlıktan bir deri bir kemik kalan masum çocuklar, bir kap yemek, biraz erzak için birbirini ezen insanlar... Kupkuru topraklar, soluk yüzler ve açlığın hüküm sürdüğü coğrafyalar... İnsanlığa haykıran, aç, hasta ve bitkin insanların "imdat" diyen yüzleri... İnsanlığa aç olan yüzler. Ekranlarda geçen ama yüreklerimize yeterince işlemeyen ve artık kanıksadığımız görüntüler. O coğrafyalardaki insanlar, insanlığa sesleniyorlar aslında. Ama sessiz bir çığlık bu. Sadece yüzlerden okunan ama kulaklarımızda yankılanmayan, yüreklerimizin ne yazık ki alıştığı bir acı bir çığlık bu. Açlığın, insanlığa duyulan açlığın sessiz çığlığı. Özellikle çocukların yüzlerinden haykıran o masum çığlığa dikkat çekmek istiyorum. O masum çığlığa kulak vermek için daha ne bekliyoruz?Şunu unutmayalım: Bir çocuğun gülmeyen yüzü ve açlıkla, hastalıkla, savaşla imtihanı, insanlığımızın da gerçek imtihanıdır. Onların kaderini, o sessiz çığlığı duyan insanlık değiştirebilir. Insanlığa aç olan o çığlığa yürekten kulak verelim ve insanlığımıza hayat verelim. 23 Nisan'a bir kala çocukların güldüğü bir dünya düzenini hep birlikte kurmak zor biliyorum. Ama yine de umut etmekten ve bunu haykırmaktan vazgeçmeyelim. Unutmayalım ki çocukların geleceğinden tüm insanlık sorumludur. Süslü cümlelerin ve sloganların arasında nefes almakta zorlanıyor insanlık. Çocuklara nefes aldırmıyor insanoğlunun bitmeyen hırsı, sömürü zincirinin yarattığı büyük yıkım... O yoğun toz bulutunun içinde çocuklar, çocukluğunu arıyor. Onların çığlığıyla sarsılmalıyız.
         Kendine gelmeli insanlık. İşimiz gücümüz, gayemiz, onlarıın üzerindeki kapkara bulutları dağıtmak olmalı. Onların bugünlerinden ve yarınlarından tüm insanlık sorumludur. Bir çocuğun açlığı ve bir çocuğun kanayan yarası tüm insanlığın açlığıdır, kanayan yarasıdır. 
         Yazımı, değerli  bir şairimizin, Ataol Behramoğlu'nun o güçlü dizeleriyle noktalamak istiyorum.
          ...
        "İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
         Bebeklerin ulusu yok
         Bebekler, çiçeği insanlığımızın
         Ve geleceğimizin biricik umudu..."
                                  ( Bebeklerin Ulusu Yok)
 
                                                                                                                                22.04.2017

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Sevim Kınalı

Sevim Kınalı

8 years ago

Sevgili Ceren, duygu ve düşüncelerimi destekleyen güzel yorumundan dolayı teşekkür ederim. Sen de bu konularda her zaman duyarlı ve inançlısın. Yetenekli kaleminle ve güçlü vicdanınla bunu ortaya koyuyorsun.Güzel dileğine en içten duygularımla katılıyorum. Senin de kalemine ve güzel gönlüne sağlık. Sevgiler. Selamlar.