8 Ağustos 17'

01.10.2018
Her şey çok garip ilerliyor. Sanki tüm bunlarda ufak bir parçayım, sona asla ulaşamayan ama aradaki bir boşluğu kapatan kişiyim. Bir ömürlük bir oyun ve benim rolüm bir cümlelik -o cümlenin de yarısında diğer repliğe giriliyor ve ezan okunuyor-. Hani vazgeçilmez değilim yerime bir başkası konabilir ama benden başka kimse kabul etmiyor gibi. Ben neden kabul ettim bilmiyorum. Utancımdan belki ya da başaramam korkusundan. Etrafımı izlerken bile baskı altındayım. Yolda yürürken arkama bakıp duruyorum sağı solu kontrol ediyorum. Gerçek olmadığını iddia ettiğim birini gördüm ve onun sevdiğim olduğunu iddia ediyorum. Aslında herkes kadar ben de kafayı sıyırıyorum. Ama onlar başroldeler, onların delilikleri ses getiriyor beni bile etkiliyorç Oysa ben ufağın da küçüğü bir karakterim, hatta tiplemeyim ben, delirsem farkedilmiyor bile cümlenin başından sonuna kadar geçen zamanda. Bunun numarası da burda denip geçiliyor. Benim hislerim daha yoğundu daha korkunç daha içinden çıkılmazdı. Kimse bilmiyor ki kimse anlamıyor öylece selam verip çıkıyorum sahneden. Anlamalarına zaman kalmıyor. Oysa ki başroldeki benden daha mı üzgün? Alakası bile yok aslında. Hayatı böyle yaşayıp gidiyorum ve bugün bunlar daha hiçbir şey değil farkındayım. Önüme bakınca ileriyi rahatça görebiliyorum.Düşündüğümden korkunç olmasa bari. Yine her şeyin başına dönelim mi? Öhm! Çok şey istemiyorum aslında falan filan ama bunlar için çabalamıyor gibiyim filan falan. Ağzı laf yapan bir figüranım ben. Ama yükselmeden işe yaramıyor sadece kendi kafamı şişiriyorum. Her şeyin güzel olduğu, güneşin daima parladığı ama havanın serin olduğu o günleri görebilmek isterdim. Geçmişe gidip o iki bina arasındaki sokağın değerini bilmek isterdim. Anca anlıyorum bunu. Yeni binaların arasına bir sokaktan çok daha fazla mesafe koyulunca. Karşıya geçtiğimde çalacak bir kapım olmayınca. Yapayalnız evimde oturup o zamanlar aklıma bile gelmeyecek garipsorunlarla karşılaşınca. Keşke tek derdim adaptörün ısınması olsa. Bir sabah uyansam geçmişte olsam. Odaya sessizce girip yarım saat sonra götürecekleri konsolu kimseyi uyandırmadan açmaya çalışsam. Zaman öyle çabuk geçmiş ki evde oturup gün saymayı bile özlemişim.Ne zaman on gün olacak anne diye mızmızlanırdım üstünden yıllar geçti. Çok güzeldi o zamanlar çok rahattı hayat büyümek isterdim hep. Şimdi büyüdüm keşke küçük olup da büyümeyi dert edinsem diyorum. Nasılsa bir arada değiliz nasılsa her şey çok eskide kaldı. Ne olurmuş ki zaman geçmese?
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
gulbintezel611
Gülbin Tezel7 years ago
İçimden sizi tebrik etmek geldi. Amacınıza ulaşmışsınız.
sibelcolak295
Sibel Çolak7 years ago
özü dolu güzel bir eserdi.tebrikler
hurkantanser150
Hürkan Tanser7 years ago
@hurkantanser150 | İçten yorumunuz için çok teşekkür ederim.
hurkantanser150
Hürkan Tanser7 years ago
@hurkantanser150 | Yüreğimden geçenlerin başkalarının da yüreğine hitap etmesi çok güzel. Teşekkür ederim.