05.05.2020
Göğe mil çektik, azizim.
Aşkın şadırvan düşlerine serildik
sonra bir bir.
Aşkı hicvettik sundum söylendik bazen
sövdük.
Af eyle güzel Rabbim çünkü kulduk
kuldan öte hiçliğin de nüvesi…
Varlık ne ki?
Düşün ta kendisi o minval ki…
Iskaladığımız bazen ıslandığımız…
İhbar ettik yüreği
Aşkın da meali her kurşun madem
Matemin de peçesinde saklıydı izdiham
Gün yüzlü bir anne
Çocuk olmanın güzelliği
Saklı elbet annenin sıcak nefesinde.
Hükmettik kendimizce
Tensiye ettik kimi zaman
Tehir ettik ölümü
Zalimce yargılanan yerin göğün matemi
Hep de saklıydı mazlumun omzunda.
Talan eden ömrü o serenat
Künyesinde özlem yazan bir müsvedde
Seccadenin yumuşak desenleri
Aşkın kendisi idi ebemkuşağı.
Ne menfi bir rüzgâr
Ne dolduruşa gelen şafak
Latife yaptık yürekten sevk ettiğimiz
Hicrana bedeller öğreten
Günü kovup da
Geceydi pergeli yüreğin
Tam merkezden delen bir pergel
Oysaki acı ölçerin tininde saklıydı
açılar.
Dar açılı pencere
İhbar ettiğimiz âşık yürek
Kabristanı içinde saklı tutan
Toprağın dokusunda
Serildik de sehven
Ve o ölü mavi turna.
Bir minval ki
Bir de sergüzeşt üç beş gölge
Kinayeden uzak
Aşka umuda tutsak
Çeperinde ömrün
Cihan yüklü hazanla
Baharı kuyruğundan yakalan bir martı
belki de.
Her artıya serilip de
Eksilen ömre ithaf ettiğimiz:
Laf olsun diye de sevmedik hani
ezelden
Duracağımızı kim söyledi, azizim?
Üstelik sevmekten de asla zarar
gelmezken.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın