Açılın Kapalı Kapılar Ardındaki Pazarlıkları Açıklıyorum

11.03.2025

Eveeeeeet! Gelelim kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklara... Adamlar pazarlık yapıyorlar ama nasıl pazarlık yapıyorlar bilen yok, kapılar kapalı. Bizde kulak kabartalım dedik kapalı kapılar ardındaki pazarlıklara... Amca diyor ki ''Vallahi benim kız hem güzeldir hem de beceriklidir onun için bayağı bir başlık parası istiyorum, yok eğer olmaz derseniz siz bilirisiniz bir de Allah bilir.'' Biz de kulağımız kapıda dinliyoruz bir takım pazarlıkları...


Geçen gün Büşra'nın annesi ile babası kızlarının odasına grip kapıyı bir güzel kapattılar, sonra başladılar sazı ellerine alıp nasihatlere ''Bak kızım iyi hoş çocuk şu çıktığın Osman ama daha okuyormuş okulu bitirmesine de epey zaman varmış, bir bitirsin okulu gelsin istesinler, hem bakalım annesi babası nasıldır bize uygun bir aile mi onlar? Değil mi ama bunların hepsini bilmemiz lazım.'' Kızda pazarlık etmek istememektedir. ''Yahu ne yapacaksınız ailesini biz birbirimizi seviyoruz bu yetmez mi?'' Baba ile anne dalarlar lafa yine... ''Yetmez kızım yetmez bazen iki gönül bir olunca samanlık seyran olur deseler de sen o laflara aldırma, seni geçindirecek mi bakalım bu delikanlı?'' Pazarlıklar böyle gecenin geç saatlerine kadar sürer...


İsmail bey mahalle bakkalına dalar bir anda ''Bak bakkal kardeş sana epeyce bir borcum varda en kısa zamanda ödemeyi düşünüyorum ama işte bir türlü olmuyor sen yine de geçen veresiyeyi keserim demişsin benim kıza, kesme be arkadaşım kesme kaçtık mı biz buradayız her zaman borcumuzun kölesiyiz evvel Allah.'' Bakkal da kendi açısından haklıdır ''Tamam kaçmadın ama İsmail Bey ara sırada borcunu ödeyiver durmadan yaz yaz nereye kadar benim etim ne budum ne, bende gariban bir bakkalım değil mi ama?''


Futbolcu Hakan'ın menajeri sezon sonuna doğru büyük bir kulübün başkanıyla pazarlık masasına oturmuştur kapalı kapılar ardında... ''Vallahi başkanım siz bizim futbolcuyu az çok oynadığı oyundan tanıyorsunuz sadece siz değil ayrıca bütün Türkiye de tanıyor, kalitesini biliyorsunuz. Zaten Hakan 'çığım çok küçükten beri de sizin taraftarınızmış, bir bileğimi kesseniz o renklerde akar diyor kanım, ama siz de parayı az verdiniz biraz arttırın da başka takıma  gitmesin Hakan' çığım, beni biliyorsunuz paragöz bir menajer değilimdir asla.'' Başkan oflayıp puflamaktadır oturduğu koltukta ''Tamam canımın içi o senin dediğin paraya çok kaliteli yabancı topçular var, o paraya iki tane yabancı bile alırız diyeyim sana biraz indirim yap indirim forma aşkına yahu!'' Böyle sürer gider pazarlıklar...


Bir baba oğluyla kapalı kapılar ardında pazarlık etmektedir. ''Bak oğlum şu derslerini çalışta sana harcadığımız paraların bir zahmet karşılığını ver artık, eğer ki yok baba ben okumayacağım beni sanayiye İsmet Usta'nın araba tamir dükkanına çırak ver diyorsan onu da yaparım bilmiş ol.'' Oğlan oflayıp puflamaktadır. ''Okuyacağım ben baba sen bakma şimdiki karnemin zayıflarına iki tanesi zaten dört kurtarırım onları öbür iki derste de Hoca taktı bana, onları da çalışıp kurtarırım sen merak etme.'' Baba öfkelidir az da olsa... ''Ben bilmem ya okul ya da sanayi de çıraklık, hem herkes de okuyacak diye bir kural yok işçi de lazım usta da lazım memlekete.''


Nasıl yakaladım ama kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkları. Ne yapalım pazarlık sünnettir de derler büyüklerimiz, o zaman bazı pazarlıkların yapılmasına da sesimizi çıkartmayacağız haliyle. Yeter ki istiklalimiz, bağımsızlığımız, vatanımız, dinimiz İslam üzerine kimse pazarlıklara girişmesin girişmeye en ufak bir teşebbüs de etmesin. Daha önce teşebbüs edenlerin hali ortada zaten, ibret alsınlar onlardan...

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar