03.03.2012
ADANA HAKKKINDA GENEL BİLGİLER
ADANA'NIN İLÇELERİ
Seyhan,Yüreğir , Aladağ, Ceyhan, Feke, İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Tufanbeyli ve Yumurtalık-
Adana Taş Köprü
ADANA
1.591.518 nüfusuyla Türkiye'nin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'dan sonraki 5. büyük şehridir. Şehir merkezi, Güney Anadolu'da Akdeniz'den
ADANA'NIN TARİHÇESİ
M.Ö. 1900 Luvi Kralligi (Hititlerin bir kolu), M.Ö. 1500–1333 Arzava Krallığı (Hititlerden ayrı doğu kökenli bir grup), M.Ö. 1900–1200 Hitit Krallığı, M.Ö. 1190–713 Kue Krallığı (Frigler), M.Ö. 713–660 Asur Krallığı, M.Ö. 663-612 Kilikya Krallığı, M.Ö. 612-333 Pers Satraplığı, M.Ö. 333-323 Helenistik dönemi, M.Ö. 312-1333 Selökidler, M.Ö. 178-112 Karsunlar dönemi, M.Ö. 395-638 Bizanslılar ve M.S. 638 İslam devri sırasıyla Ermeni Krallığı, Mısır Türk Memlukluları, Ramazanogullari Osmanlılar, Fransızlar tarafından işgal edilen Adana 5 Ocak 1922'de kurtarılmıştır. Böylece tarih boyunca on ayrı ve büyük medeniyete, 18 ayri siyasi yapılaşmaya şahit olmuştur.
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasında verimli sulak arazide kurulu Adana’nın tarihi, cografi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yıllarına uzanmaktadır. Adana, Antik Kilikya Bölgesinin en önemli şehirlerinden birisidir. Hititlerden Osmanlı ı’ya, gelmiş geçmiş birçok medeniyetlerin beşiğidir. Adini Yunan Mitolojisine:göre Gök tanrısı Uranus’un oğlu Adanus’dan almıştır. Toroslardan ovada geniş kıvrımlar yaparak Akdeniz’e dökülen Seyhan (Sarus)nehrinin kıyılarında kurumuştur. Adana’nın merkezinde bulunan Tepebag höyüğü, İnsanoğlunun yerleşik hayata geçtiği neolitik döneme aittir. Tarihi M.Ö.6000 lere kadar dayanan Dünyanın en eski yerleşim birimlerinden birisidir. Adana, Kiznuwatna Krallığı’nın Merkezi iken M.Ö.1350 lerde Hitit Federasyonuna dâhil olmuştur. M.Ö. 9.yy.da Asurlular’In M.Ö. 7.yy.da İranlıların eline geçmiştir. M.Ö.
M.Ö. 1. yy. da Bölgede Eyalet valisi olarak görev yapan ünlü Hatip Çiçeron zamanında Roma devletinin hakimiyetine giren Adana, Doğu Roma ’nın en büyük ticaret merkezi olmustur. M.S. 260’da Sasaniler’in, M.S. 4. yy. da Bizanslıların , 8. yy. da Abbasilerin, 10, yy, yine Bizanslılar ’in, 11. yy. da Selcuklular,’in, 12. yy. da Ermenilerin, 14.yy.da da Memluklularin eline geçerek tamamen Türklerin olmuştur.
Türk Memlük Devleti zamanında Orta Asya’dan Çukurova’ya gelen Türkler, bu verimli ve sulak topraklar üzerine yepyeni bir medeniyet kurulmasında öncülük etmişlerdir. Çukurova'daki Seyhan Ceyhan, Sarus nehrinin adi ise Seyhan olmuştur.
Adana’da 1352 yılında kurulan Ramazanoğlulları Beyliği 1517 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihte, Mısır seferine giden padişah Yavuz Sultan Selim, , Adana’yı Osmanlı İmparatorluğuna bağlamıştır. 1535 yılında doğu seferine çıkan Kanûnî Sultan Süleyman ’a, 1638’de Bagdet seferine çıkan padişah lV. Murat’a,1833’de Osmanlı devletine bas kaldıran Mısır valisinin oğlu İbrahim Paşa’ya ve ordusuna ev sahipliği yapmıştır.
I.Dünya Savasının bitis tarihi olan 1918’de Türkler için yen bir mücadele başlamıştır. 31 Ekim 1918’de Adana’ya gelerek Alman mareşali LIMAN Von Sanders’den Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı devralan Mustafa Kemal , “Savaş, müttefikler için bitmiş olabilir; Ama bizi ilgilendiren savaş, kendi istikbalimizin savası, ancak simdi başlıyor” diyerek, Adana’da Kurtulus savaşının ilk işaretini vermiştir. Bu sırada düşman kuvvetleri Adana ve yöresini işgal etmeye başlamışlardır. Amaçları, Avrupa devletlerine destek veren bir Ermeni devleti kurmaktır. 1918–1919 yıllarında, işgalciler, Adana’da zulüm ve işkence uygulamışlardır. Bunca baskıya dayanamayan Adanalılar örgütlenerek “Kilikya Milli Kuvvetler Teşkilatı”nı kurmuşlardır.
5 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal, Fevzi Bey (Çakmak) ve milletvekilleri Pozantı’ya gelerek burayı il merkezi haline getirmişler ve Pozantı kongresini yapmışlardır. 1920 Kasım ayında Fransızlar yenilgiye uğramışlar ve Fransız Hükümeti, T.B.M.M. Hükümeti’ni resmen tanımıştır. 20 Ekim 1921’de Fransizlar’la “Ankara Antlaşması” imzalanmıştır. Bu antlaşmaya uygun olarak 5 Ocak 1922’de Fransızlar, Çukurova’dan tamamen ayrılmışlardır. ( Kaynak: https://www.adana-bld.gov.tr/adananin-tarihi-sayfa.html )
ADANA'DA TURİZM
Yat Turizmi: Karataş yerleşmesinde, büyük bir balıkçı limanı bulunmaktadır. Bu tesisin batı kesiminin gerekli tüm donatıları (akaryakıt, su, elektrik, tele iletişim şebekeleri, pis su arıtma, kumanya sağlama, alışveriş olanakları ve yeme içme tesisleri) sağlanarak; yat yanaşma yeri ve çekek yeri olarak kullanılmasına yönelik potansiyel mevcuttur.
Kıyı Turizmi: Akdeniz Kıyısındaki Karataş ve Yumurtalık ilçelerinde plajlar, göller, kumsallar ve kıyılar başlıca turizm merkezleridir.
Yayla Turizmi: Yazları oldukça sıcak olan Adana'nın yüksek kesimleri Ramazan oğullarından beri göçer Türkmenlerin Kışlık alanıydı. Ahalisi zaten göçer Türkmenlerden gelen Adana yöresi çok eskilerden beri yaz sıcaklarında Adana'nın dağlık kesimlerine göç ediyorlardı. Bu bakımdan Torosların yüksek kesimlerinde çok sayıda yayla bulunmaktadır.Aladağ Meydan Yaylası,Akpınar Bıcı ve Kosurga Yaylaları,Feke İndiresi , Karaisalı Kızıldağ ,Kozan-Horzum ve Çulluuşağı ,Pozantı-Akça Tekir,Pozant, Armutoluğu,Pozantı Fındıklı Köyü,Pozantı Belemedik,Pozantı Asar, Saimbeyli Çatak Yaylası,Tufanbeyli Kürebeli Yaylası, Tufanbeyli Obruk Yaylası başlıca yaylalardır.
İçme, Kaplıça ve Su kaynakları: Kurttepe içmesi: Kurttepe Köyünün 1.km. kuzeybatısındadır. Ali Hoca İçmesi: Adana’nın
ADANA MÜZELERİ
Arkeoloji Müzesi : 1924 yılında kurulmuştur. Türkiye’nin en eski ilk on müzesinden biridir. Müzede özellikle Gözlükule, Yumuktepe, Sirkeli ve Misis kazılarında çıkarılan, Çukurova’nın zengin tarihine ışık tutan özgün eserler yer alır.
Etnografya Müzesi: 1845 yılında inşa edilmiş olan kilise binasından “Eski Müze” adıyla de düzenlenmiştir. Çukurova ve Toroslar’da yaşayan Yörüklere ait eşyalar sergilenmektedir.
Atatürk Müzesi: Müze binası, Tepebağ’da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Ramazan oğullarından Suphi Paşa’ya ait olan bu eve Atatürk, 15 Mart 1923’te eşi Latife Hanım’la birlikte misafir olmuşlardır.
Misis Mozaik Müzesi : 1956 yılında Misis Höyüğü'nden çıkan mozaikleri korumak amacıyla kurulmuştur. Bizans devrine ait bir kilisenin zemininde yer alan mozaiklerde Hz. Nuh’un tufan esnasında gemisine aldığı hayvanlar betimlenmiştir. Müze ören yerlerinden ve Adana Arkeoloji Müzesi’nden getirilen diğer MOZAİK ve mimari parçalarla da zenginleştirilmiştir.
ADANA KALELERİ:
Yılan Kale( Ceyhan), Dumlu Kalesi: Ceyhan’ın
ADANADAKİ TARİHİ YAPILAR
Ulu Cami Ve Külliyesi: İldeki sivil mimari eserlerinin en önemlilerindendir. 1513 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından başlatılmış, oğlu Piri Bey tarafından bitirilmiştir.16. ve 17. yüzyıl İznik ve Kütahya çinileriyle kaplanmıştır. Gri çiniler 18. yüzyıla aittir.Birbirine bağlı dört kolon, ibadet alanını ikiye böler. Caminin dış yüzeyinde ve giriş kapısında siyah beyaz taşlar kullanılmıştır. Bitişiğindeki türbe Ramazanoğlu ailesinindir.
Yağ Camii:“Eski Cami” 1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey’in emri ile kiliseden camiye çevrilmiş, günümüzdeki haline Piri Paşa tarafından yaptırılan eklemelerle kavuşmuştur.
Akça (Ağca) Mescit: Adana’nın en eski Türk yapısıdır. Ulucami Mahallesinde, Ulucami’ye 60 mt.Ağca Bey isminde bir Türkmen ağası yaptırmıştır.
Bebekli Kilise:1880-90 da yapılan kilisenin esas ismi Saint Paul’dür. Kilisenin tepesinde Meryem Ana’nın 2.5 metrelik tunç heykeli bulunmaktadır.
Hasan Ağa Camisi: Ali Dede Mahallesi’nde bulunan Hasan Ağa Camii, Adana’nın Osmanlı devri klasik mimari tarzını taşıyan tek cami olması bakımından çok önemlidir.
Tepebağ Evleri: Eski Adana evleri, aynı adlı Tepebağ Höyüğü’nün üzerinde ve eteklerindedir.
Tepebağ Evleri
Ramazanoğlu Konağı: Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1495 yılında yaptırılmıştır. Üç katlıdır. Kesme taştandır. Adana` nın ve Türkiye`nin en eski ev örneklerindendir.
Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medreseleri planındadır.
Kurtkulağı Kervansarayı:Kurtkulağı Kervansarayı, Ceyhan’ın
Ramazanoğlu Çarşısı: Ramazanoğlu Halil Bey. 15.yy`da kurulan çarşı tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Adana`nın en canlı ticaret merkezidir. Bugün ise, iki bedesten, sadece portali ayakta kalmış Gön Hanı ve Çarşı Hamamı bulunmaktadır.
Çarşı Hamamı: Ramazanoğlu Piri Bey tarafından 1529 yılında yaptırılmıştır. Soğukluk, sıcaklık bölümü ve halvet odalarıyla klasik Osmanlı hamam mimarisinin tipik örneklerindendir.
Büyük Saat Kulesi: Tarihi Ulu Cami Külliyesi içinde, 1882 yılında Vali Abidin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan dikdörtgen kesitli
Taşköprü: Adana Müzesi’ndeki kitabede mimar Auxentios tarafından 4. yüzyılda yapıldığı yazılıdır.
Adana'da Giyim, Kuşam ve Geleneksel Sanatlar
Kırsal kesimde erkek ve kadın giyiminde "şalvar" ön plandadır. Kadın giyiminde şalvarla birlikte "güdük" olarak adlandırılan uzun kollu, yakasız, önden yırtmaçlı bir bluz, başa takılan kenarları oyalı, renkli desenli "yağlık" denilen yazmalar ve ayağa giyilen "yemeni" veya "lastik pabuçlar" yer almaktadır.Erkek giyiminde ise şalvarla birlikte bedene giyilen "mintan" ve başa takılan "kasket" görülür.
Kadın Giysileri: Fes, taç, yazma, tülbent, genç kız başlığı, gelin başlığı, evli kadın başlığı, kalıplı fes, kefiyeler, gazi, Mahmudiye, Dul kadın başlığı, İhtiyar kadın başlığı
Giysi: üçetek dolama, fistan, cepken, yelek (güdük), şalvar, don, gömlak, kuşak, kolçak, yemeni, çorap.
Erkek Giysileri: Başlık: Börk, Fes, Terlik, Gömlek, Şalvar, Yelek, Kuşak, Yemeni, Çorap, Aksesuar.
Geleneksel El sanatları ve Hediyelik Eşya: Önceleri bölgede çok yaygın ve gelişmiş olan el sanatları 20. yy.da teknolojinin gelişmesiyle eski önemini kaybetmeye başlamıştır. Köy ve ilçe merkezlerinde dokumacılık, küçük el sanatları ile uğraşanlar bulunmaktadır. Bunların başlıcaları, halı, kilim, çul, çuval, heybe, torba,savan, çorap, vb. Ayrıca sandık, dolap, ekmek tahtası, oklava gibi tahta işlerine de Pozantı, Aladağ, Karaisalı ilçelerinde rastlanır.
ADANA VE ÇEVRESİNDEKİ DAKİ MİLLİ PARKLAR
Karatepe-Aslantaş Milli Parkı, Aladağlar Milli Parkı, Yumurtalık Lagünü Milli Parkı, Akyayan Gölü, Ağyatan Kuş Cenneti ve Tuzla Göl
Adana Mutfağı
Türk ve Akdeniz Mutfağının birçok özelliğini barındıran Adana mutfak kültüründe; acı, ekşi, narenciye, deniz ürünleri, zeytinyağı ve yeşillikler sıkça kullanılmaktadır. Adana Mutfağı'nda et oldukça önemli bir malzemedir ve mutfak ürünlerinin çoğunda et kullanılmaktadır. Adana Mutfağı'nın en ünlü yemeği tabiki lezzetiyle bağımlılık yapan, dünyaca meşhur Adana Kebap'tır. Kebap, genellikle bol salata çeşidinin yanı sıra yanında şalgam ile tüketilir. Son yıllarda Adana Kebabı Adana Ticaret Odası tarafından tescillenmiş ve restoranlarda Adana Kebabı olarak kebap satılmasına çeşitli hijyen ve lezzet standartları getirilmiştir. Adana Mutfağı'nın diğer ünlü yemekleri ise şunlardır:
Analı Kızlı, Kabak Çintme, Şalgam suyu, Karakuş Tatlısı, Bici Bici (nişasta ile yapılan tatlı),Karsambaç (buzlu tatlı),Yüksük Çorbası, Kısır, Mahluta çorbası,Sıkma
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın