Bir çoğunuz onu iyi tanırsınız. Bizim mahallenin en yufka yüreklisidir. Tatlı mı tatlı dilli, güleç mi güleç yüzlüdür. Herkesle iyi geçininen, kimseyi kırmamaya özen gösteren bir mizaca sahiptir.
Hayat semtine uğrayanlar iyi bilirler. Hani mahallenin tam ortasından geçen "sevgi yolu" var ya!... İşte o yol üzerindeki muhabbet çeşmesinin hemen karşısında, iyi birer dost oldukları "merhamet" ile birlikte aynı evde yaşarlar.
Kendisi, kişilik okulunda öğretmenlik yapar. Talebeleri onu çok sever ve derslerini kaçırmamaya büyük özen gösterirler. Hatta onun için "okulun en sevilen öğretmenidir" denilse hiç de mübalağa edilmiş olmaz. Verdiği derslerden bir çok talebe nasiplenmiş olsa da ondan feyz alamamış talebeleri de yok değildir. Onun en tembel talebeleri ise "kin" ve "nefret"tir. Buna rağmen o, onlara dahi iyi davranmaktan geri durmaz ve onlar için de elinden geleni yapmaktan vaz geçmez.
Misafiri çok sever. Garip gurabaya ikram etmeye bayılır. Onun zengin gönül sofrasından nasiplenmeyen çok az kişi vardır. Seveni çok, düşmanı neredeyse yok denilebilecek kadar azdır. Aslında onun bir tek "riya" ile arası iyi değildir. "gurur" ve "kibir" dahi onun karşısında el pençe divan duracak kadar aciz ve çaresizdir.
Eğer hala onu tanımayanınız varsa, tanışmak için yukarıda vermiş olduğum adresten ona ulaşabilirler.
Cemil Baştürk