Adliyelik vakalar.1

22.03.2020
Adliyelik vakalar. 1.
 
Bir olay anlatacağım, bugün burda sizlere. 
Aman dikkat eyleyin konuşulan sözlere. 
 
Şimdi  ilki geliyor Adliyelik vakanın 
Olan biten hep gerçek,  sırası mı şakanın
 
Olay cinsel istismar, müşteki şikayetçi.
Sanık ile dalgası, birbirine niyetli. 
 
Sanık evli bir herif, dalgası dul bir hanım.
Canlanıyor gözüm de, cana sığmaz bu cinim.
 
Müşteki sanık eşi, farkındadır dümenin,
Bacısı tanık olur, şurda boyun bükenin.
 
Bir bir söyler müşteki, açık saçık derdini. 
Sanık bir sebep yokken, terkedermiş yurdunu. 
 
Şu şırfıntı nedir ki, bizim köyün kahpesi.
Benim herif alırmış, bu kadında hevesi.
 
Sanık söze atılır, efendim hanım hasta.
Görevini yapamaz, söz atmakta pek usta.
 
Bende heves koymadı, nöbetteyim nöbette.
Ben erkek değil miyim, canım çeker elbette.
 
Tanık ordan söylenir, yalan söyler bu herif.
Köyün birçok evine, atanmış sanki şerif.
 
Hakim sus der tanığa, sorarsam sen cevap ver. 
Seninle ne yaparım, bu gidişle işim zor.
 
Sanık kuvvet alır, Hakim beyin jestinden. 
Ağzı pek kalabalık, atar dilin üstünden. 
 
Efendim sözüm doğru, yalanla işim olmaz. 
Bu karımın bacısı, olan biteni bilmez.
 
Hakim sorar tanığa, hanım nedir bildiğin. 
Vicdanınla cevap ver, varmı şahit olduğun. 
 
Efendim bu kör herif, harama uçkur çözer.
Ne perde var ne örtü, olana şahit mezar.
 
Geziyor sağda-solda planlar kura kura. 
Nerde boş bir liman var, sığınıyor zampara. 
 
Hatta bir gün beni de, zoraki sıkıştırdı. 
Yüz vermeyince dürzü, tokadı yapıştırdı.
 
Bu yüzden diyemedim. Yuvası yıkılmasın. 
El gözünde ablama dul diye bakılmasın. 
 
Bizim köyde dula, kolay lokma deniliyor. 
Ne zaman yalnız kalsa, sırtına biniliyor. 
 
Diklendikçe bu herif, erkekliği kurusun. 
İnanmazsan hakim bey, köylülere sorulsun.
 
Sürekli götürürmüş başka başka kadını.
Şimdi burda ikisi, vallah demem adını.
 
Son diyeceğim Hakim bey, bu eniştem çok beter. 
Karısı hasta değil, bütün  köylüye yeter. 
 
Garibimin niyeti, ablasını kayırmak.
Hasta olmadığına Hakimi inandırmak.
 
Hakim bey ayaklanır, konuşmayın bir susun. 
Bu adamla beş sene, bütün köylüler küsün. 
 
Sanık şaşkın mı şaşkın, verilen bu cezaya.
Çekememiş bir türlü kendisini hizaya. 
 
Anlamadım cezayı, duyamadım söyle ney.
Kabahetli ben miyim, deki bana Hakim bey. 
 
Hikayemiz bu kadar, kurşunladım imlayı.
Dönüp baktım ardıma, bir bir kurdum cümleyi.
 
Üstüme gölgeliktir, kurduğum bu beyitler. 
Birisi' ne dost olur, yorum yapan yiğitler. 



zekeriya duman
 
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
Hakimin cezasındaki anlamı anlayamadım. Bütün köyün küsmesi de bir çeşit mahpus hayatı olduğundan herhalde...
cemiluygun182
Cemil UYGUN5 years ago
Güzel bir çalışma olmuş tebrikler. müşteki şikayetçi. (aynı anlamda iki kelime yan yana,) Şu şırpıntı nedir ki, (şırfıntı) varmı (var mı) uşkur (uçkur)
zekeriyaduman332
Zekeriya Duman5 years ago
Şiirime ilginize teşekkür ederim Seferi (Nurcan Bedir Ören) üstadım. " Küsme cezası " anladığınız gibi mahpusluk.... Saygılarımla efendim.
zekeriyaduman332
Zekeriya Duman5 years ago
Şiirime ilginize ve yorumunuza teşekkür ederim Cemil Uygun üstadım. Şiirimde kullandığım " ŞIFRINTI" ve UÇKUR kelimeleri maddi hata sonucunda kullanılmıştır. Ayrıca bunun için teşekkür ederim. Ancak, her ne kadar Müşteki ve Şikayetçi kelimeleri aynı anlamda ise de, yargılama' da müştekiye sorulan " sanıktan şikayetçi misin, değil misin " sorusunun karşılığı olarak " sanığın cezalandırılması yönünde şikayetçi olduğunu belirlemek için yazılmıştır şiire efendim. Saygılarımla....