04.03.2012
AFYONKARAHİSAR
Afyonkarahisar, termal turizm,Mermer ve İşçiliği ve gıda sektöründe Türkiye içinde ve dışında isim yapmıştır.
Afyonkarahisar Mermer tesisleri ile 2005 yılı itibariyle büyüklü küçüklü 356
mermer işletmesinin faaliyet gösterdiği Afyonkarahisar'da, zengin ve kaliteli
mermer yataklarının işletilmesi ve işlenmesi, sektörün hızla gelişmesini
sağlamıştır. Gıda sektörü de gelişmiş durumdadır Afyonkarahisar Doğuda Konya,
batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya , güneybatıda Denizli , güneyde Burdur,
güneydoğuda Isparta ve kuzeyde Eskişehir illeri ile komşudur. Denizden
yüksekliği l.034 m. olup, 37o 45 ve 39o17 kuzey enlemi, 29o40 ve 31o43 doğu
boylamı üzerinde yer almaktadır. Afyonkarahisar İli arazisinin % 47,5'nı
dağlar, %
Merkez ilçe Afyonkarahisar'la birlikte, 16 ilçe, 19 Merkeze bağlı belde, 78 ilçelere bağlı olmak üzere beldeleriyle 490 köylük bir il merkezidir. Afyonkarahisar, Çobanlar ve İsçehisar bucaklarıyla 62 köyün bağlı olduğu merkez ilçeyi oluşturur.
Afyonkarahisar ilinin bulunduğu
toprakları ilkin Hitit İmparatorluğu'nun sınırları içinde görüyoruz. Sonra Firig
ve Lidya'lılara geçen bölge, M.Ö.6. Yüzyılda tüm Anadolu ile birlikte Pers egemenliğine geçiyor. Büyük İskender ile Makedonya İmparatorluğuna katılan
topraklar, onun ölümünden sonra parçalanıyor. Büyük İskender'in generalleri Anadolu 'yu paylaşmak için savaşa girişiyorlar.
Bundan sonra Afyonkarahisar
topraklarında Seleaukoslar ve BERGAMA Krallığı hüküm sürmekte. Roma İmparatoru
I.Kanstantin zamanında, yöre Roma'ya bağlanıp halkı Hıristiyanlaştırılmaya
çalışılıyor. Roma'nın ikiye ayrılmasından sonraki dönemde bölgeyi Bizans'ın
egemenliğinde buluyoruz. M.S. 5. Yüzyılda Bizans İmparatoru Zenon,
Afyonkarahisar yöresinde, Sasani'lerle savaşa tutuşuyor. 7. Yüzyılda
Müslümanlığın birleştirdiği Arapların gözü Bizans'ın başkenti İstanbul 'da.
Bizans başkenti almak için yola çıkan Araplar, 739 yılında Afyonkarahisar
kapılarına kadar geliyorlar. İslam inanışına göre; Battal Gazi, Bizans'la
yapılan bu savaşlar sırasında şehit düşmüştür.
1071 zaferinden sonra Anadolu
Türklere açılmış, Kutalmış oğlu Süleyman Şah emrindeki Türkler, tüm Batı
Anadolu'yla birlikte Afyonkarahisar yöresini de fethetmişlerdir. Bizansı
korumak ve kutsal toprakları geri almak isteyen Batı devletlerinin orduları, I.
Haçlı seferiyle kısa bir süre yeniden Türklere katılması Selcuklu iSultanı
Alaaddin Keykubat dönemine rastlar. Keykubat, Afyonkarahisar'a ayrı bir değer
vermiş, kenti onarttırıp, kalesini yeniden düzenletmiştir.
13. yüzyılın sonlarına doğru
Afyonkarahisar, Türk beylikleri arasında güçlü bir durumda bulunan Germiyanoğulları'nın
buyruğuna girmiştir. Yıldırım Beyazıt'ın 1390 yılında Osmanlı topraklarına
kattığı Afyonkarahisar, O'nun 1402'de Timur'a yenilmesinden sonra yeniden
Germiyanoğullarına verildi. Osmanlıların kısa sürede kendilerini toparlayıp,
güçlenmeleri Germiyanoğulları'nın barışçıl yollar aramasına neden oldu. Devrim
Sultan, Osmanlı sarayına gelin verildi. Germiyanoğlu 2. Yakup'un ölümünden
sonra da, bu beyliğin tüm topraklarıyla birlikte Afyonkarahisar da Osmanlılara
katıldı. O yıllarda adı Karahisar-ı Sahip olan Afyonkarahisar ve yöresi,
İmparatorluğun 14 sancağından biri durumuna girdi. Anadolu beylerbeyliğine
bağlı olan sancağın merkezi Kütahya idi. Tanzimattan sonra Hüdavendigar
Valiliği kurulunca beş sancakla birlikte Afyonkarahisar'da bu merkeze bağlandı.
1971'edeğin Bursa'ya bağlı mutasarrıflık olan Afyonkarahisar, bu tarihte,
bağımsız mutasarrıflığa dönüştürüldü.
XVII. yüzyılda Celali isyanları, 1833 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa istilasıyla kara günler yaşayan Afyonkarahisar, en karanlık günleri 1921'deki I. Dünya Savaşı sonuyla, Kurtuluş Savaşı sonu arasında yaşadı. I. Dünya Savaşı sonrasında bütün Batı Anadolu kentleri gibi Afyonkarahisar da Yunanistan tarafından istila edildi. 28 Mart 1921'de kente giren Yunan birlikleri bilinemeyen bir nedenle 10 gün sonra çıkıp gittiler. 13 Temmuz 1921'de yeniden girdikleri kentte 1 yıl 1 ay 25 gün kaldılar. Afyonkarahisar, Büyük taarruzun ikinci günü 27 Agustos 1922'de düşman işgalinden kurtuldu.
Afyonkarahisar & Afyon Kalesi
Afyonkarahisar şehri ile özdeşleşen Karahisar Kalesi'nin günümüzden yaklaşık 3 bin 340 yıl önce, İsa'dan Önce 1340'lı yıllarda Arzava ülkesine sefer düzenleyen Hitit Kralı II.Murşil tarafından, askerlerinin kışı geçirmeleri amacıyla yapıldığı sanılmaktadır.Kale'nin o zaman ki adı Hapanuva, yani " Yüksek Tepe Şehri " dir. Sırasıyla Lidyalılar, Persler ,Helenler, BERGAMA Krallığı,Pont krallığı, Romalılar ve Bizanslılar'ın egemenliğinde kalan Kale, Hicret'ten sonra İstanbul'u fethetmek amcında olan Emevi Halifelerinin ,Anadolu'ya yaptıkları seferler sırasında birkaç kez el değiştirdikten sonra , Alparslan'ın oğlu Melikşah zamanında Selçuklu topraklarına katılmıştır. Anadolu Beylikleri döneminde Sahipoğulları ve Germiyanoğulları'nın hüküm sürdükleri Karahisar-ı Devle, 1392 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılır. Ankara Savaşı'ndan sonra Timur ordularının hâkimiyetine giren Karahisar-ı Devle, Timur'un beylere, topraklarını geri vermeleri üzerine Germiyanoğulları'na, daha sonra vasiyet yoluyla 1428 yılında Osmanlı Türk Birliği'ne katılır.
Frig Vadisi
Dünya üzerinde önemli bir konumda bulunan Anadolu'nun, stratejik öneme sahip köprüsü konumundaki bir noktasında yer alan Anadolu'nun kilidi Afyonkarahisar ili de coğrafi konumu nedeniyle Anadolu'yu yurt edinmiş birçok kavmin yerleşerek yaşamlarını sürdürdüğü, kendi kültürlerini yerel kültürlerle yoğurarak yeni kültürler ortaya çıkartıp medeniyetlerin gelişmesine katkıda bulunarak önem kazanmış ve bu önemi günümüze kadar kaybetmeden korumuştur.
İlimizde, Turizm Bakanlığı
tarafından Turizm Merkezi ilân edilmiş 4 adet Turizm Merkezi vardır.
1-Arkeoloji Müzesi
Bölgedeki 40 kadar höyük, 20 kadar Antik Kentlerden derlenen eserlerle, kalkolitik, eski taş çağı, Hitit, Frig, Hellenistik,Roma ve Bizans devrine ait kazı çalışmaları sonucu bulunan eserleri sergilemektedir. Ayrıca müzenin bahçesinde Herakles, İmparator Hadrion tipi kolossal(büyük) heykeller, İon, korinth tipi sütun başlıkları, üzerleri yazıtlı veya kabartmalı ve bölgenin tipik eserleri arasında olan “Kapı Tipi Mezar Stelleri”, pişmiş toprak lahidler ve çeşitli mimari eserler sergilenmektedir.
2-Zafer Müzesi (Başkomutan Tarihi Milli Park Müdürlüğü):
1913-1914 yıllarında yapılmıştır. Zemin katta 10 oda, 1 toplantı salonu ve sahnesi, üst katta 9 oda ve sergi salonu vardır. Başkomutan Meydan Muharebesinin planlandığı ve taarruz emrinin verildiği yerdir. Zafer Müzesinde, Başkomutan savaşı ile ilgili bilgi verilmesinin yanında, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Batı Cephesi Harekat Şube Müdürü Tevfik Bıyıkoğlu anısına, kaldıkları odalar düzenlenmiştir.
3-Sultan Divani Mevlevihane Müzesi
Anadolu’da kurulan ilk Mevlevihanelerdendin. Kuruluşu 13. yüzyıla kadar dayanır. Tarih boyunca birçok önemli icraata merkez olmuş Afyonkarahisar Mevlevî hanesi, Konya Mevlevî hanesinden sonra en önemli Mevlevîhane’dir. Bu özelliği bütün bilim adamları tarafından tescillenmiş olan Afyonkarahisar Mevlevî hanesi, özellikle 16. yüzyılda Hz. Mevlâna’nın yedinci kuşak torunlarından Sultan Divanî zamanında Mevlevilik açısından çok önemli bir merkez olmuştur. Ayrıca “40 Hatimli ŞifalıAşûre” geleneği ilk defa Sultan Divanî zamanında Afyonkarahisar Mevlevîhânesi’nde başlamış ve birçok Mevlevîhane’ye buradan yayılmıştır. (Günümüzde bu geleneği devam ettiren tek Mevlevîhane’dir)
4-Bolvadin Belediye Müzesi
Afyonkarahisar'ın Bolvadin
ilçesinde yer alan hem arkeolojik, hem etnografik eserlerin sergilendiği
belediyeye ait karma bir müzedir.
Afyon'daki başlıca yayla alanları şunlardır:
Afyon coğrafik özelliklerinden dolayı Mağara Turizmi aççısından da zengin bir ilimizdir. Sınırları içerisinde bulunan mağaraların envanteri kesin olarak yapılmış değildir. Ancak Sandıklı ilçemizden bulunan “Kurtini” mağarasında Turizm Müdürlüğünün isteği üzerine M.T.A. Genel Müdürlüğünden gelen uzmanlarca inceleme yapılmış olup, mağara hakkında rapor uzmanlarca hazırlanmıştır.
1-Kurt İni Mağarası : Sandıklı
ilçemize
2-Buzluk Mağarası: Buzluk mağarası,
Sultandağı ilçesine bağlı Dereçine Kasabası’nın güneyinde Sultandağları’nın
3-Dipevler/İnsuyu Mağarası:
Bolvadin’e
5-Balcam Mağarası: Emirdağ ilçemize
6-Karacamal ve Dipsiz Mağarası:
Şuhut ilçemizin Balçıkhisar kasabasına
7-Kuzu İni Mağrası: Karacamal
Mağarasından daha yukarıdadır. Giriş kısmında koyun beslendiği için Kuzu İni
Mağarası denilmiştir. Dar koridor şeklinde bir galeriden ilerlenerek mağaranın
sonunda orta büyüklükteki bir galeriye ulaşılır. İçerisinde sıkça sarkıt ve
dikitler görülür. Mağaralar içerisinde çok fazla dikkat çekici özelliklere sahiptir.
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın