Bir ana dile ait bir lehçenin ve al dalı olan şive grubunun içinde belirli bir bölgede konuşulan ve mahalli hususiyetler taşıyan en küçük kolu ağız.
Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi
Türkçe açısından düşünürsek Anadolu Türkçesi Türkçenin batı kollarındaki İki ana lehçesi Azerbaycan ve Türkiye Türkçesi içinde, Batı Anadolu şive grupları içinde Denizli ağzı, Kütahya Ağzı, Aygın Ağzı birer örnek olabilir.
Ağızlarda küçük bir bölge bu küçük bölgede oluşan yöresel ifade ve seslendirme nüansları ortaya çıkar. Ait olduğu lehçenin ve şivenin alt, küçük ve mahalli aksan özelliklerini taşır. Bu aksan ve ağızların bazı seslerinde telaffuz nüansları göze çarpar. Hatta yöreye özgü birkaç kelime de ortaya çıkabilir.
Ağızlarda ortaya çıkan sözlü telaffuz farklı yazı dilinden farklıdır. Başka bir deyişle ağızlarda gözüken mahalli söyleyiş ağzı ve aksan farkları yazı diline geçmez. Sadece o yöredeki konuşma dilinde kalır. Kendine özgü ağızları olan yöreler yazı dili ve iletişim araçlarındaki resmi dile dönmeye meyillidir. Radyo televizyon vb yöresel ağızlar üzerinde hemen etkili olmakta, ağızlar resmi dile yaklaşmaya meyl etmektedir.
Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Prof. Dr. Sadettin Buluç, Prof. Dr. Tuncer Gülensoy , Türkiye Türkçesindeki ağzılar konusunda çalışmalar yapmışlardır.