AHFEŞ'İN KEÇİSİ
Ahfeş adlı bir Arap âlimin keçisi ile yaptığı işler divan şiirimizde üzerinde durulan bir misal olmuştur. Ahfeş, Arap gramerinin en büyük âlimlerinden üç ayrı kişinin adıdır: Ebü'l-Hasan Said b- Mes'ade, Ebü'I-Hattâb Abdülhamid ve Ali b. Süleyman. [1] Ancak i birinin adı, keçisi ile çalışma sisteminden dolayı adı ibretle anıla gelmiş ve şiirimizde bir mazmun ve deyim olmuştur. Bu deyim genellikle mürayi kelimesi ile birlikte kullanılır. Mürayi- mürai مرائى eski dilde ikiyüzlü kimse, dalkavuk, riyakâr, münafık anlamlarındadır.
Ahfeş ve keçisi ile ilgili mesel divan şairlerinin ilgili duruma göre kullandıkları bir benzetme haline gelmiştir. Keçisinin karşısında ders anlatan Ahfeş, keçisinin başına bir yular bağlar, doğru veya yanlışa göre başını aşağı yukarı sallarmış. Ahfeş ders anlatırken daha zevkli geçeceğini düşünüp keçisini bir öğrenci gibi derslere de getirmeye başlamış. Dersini anlatıyor, gerekii yerlerde "Anladın mııı?" diyerek keçinin yularını çekiyormuş. Keçi, yuları her çekildikçe mecburen başını öne eğiyor, Ahfeş de bunu tasdik manasına alıp bir sonraki bahse geçiyormuş.
Buna alışan hayvan bir soru sorulduğunda başını aşağı veya yukarı sallamaya alışmış. [2]Ahfeş'in bu tavrı şiirimizde bir meseleyi anlamadığı halde başını sallayanları ifade etmek için kullanılır olmuş, . Şairlerimiz sevmedikleri zahit ve softaları bu keçiye benzetmekten hoşlandıklarından bu benzetme şiirimizde kullanılan mazmunlardan biri haline gelmiştir.
Bak mürayilere Allahı seversen zahit
Başını sallamada güya Büz-i Ahfeş gözükür. ( İzzet Ali Paşa )
Ahfeş mazmunu genellikle iki yüzlü, riyakar, dalkavuk, mürayi sözcüğü ile birlikte kullanılmıştır.
Deme koyun gibi mazlumdur müraiye
Ahfeş’in nakli kelam ettiği büzgale gibi Nabi
KAYNAKÇA
[1] https://www.mumsema.org/deyimler-ozdeyisler-ve-anlamlari/50646-ahfesin-kecisi-deyiminin-anlami-ve-hikâyesi.html
[2] M. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, İstanbul 1996, shf 88