ALİ  METİN TOKDEMİR’İ BİLİR MİSİNİZ?
 
Metin TOKDEMİR ülkücü-milliyetçi hareketin yetiştirdiği abide şahsiyetlerden birisidir. Allah’ın verdiği kısa ömrünü Müslüman Türk’ün değerlerini yüceltmeye ve yaşatmaya çalışmış bir güzel insan. “Kısa ömrünü” diyorum çünkü 1959-1995 tarihleri arasında yaşamış ve ebediyete göçüp gitmiş. Sadece ve sadece 36 yıl şereflendirmiş şu yalancı dünyayı. 36 yıl şereflendirdi desem de; Ali Metin Tokdemir’in şanı, şerefi ebediyete kadar yaşayacak ve yaşatılacağına da inanıyorum. Şimdi Peygamberimize komşu olduğuna da inanıyorum. Çünkü onu tanıyanların hepsi onun samimi bir Müslüman Türk’tü diye şahitlik yapıyor. Çünkü o “Muhammedi şuur” içinde hareket etmesini şiar edinmiş, “Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti”ni yaşamış ve yaşanması içinde mücadele vermiştir.
Metin Tokdemir Gümüşhane-Kelkit mezarlığında istirahatğâhında bulunuyor. Rabbim yolumuzu Şiran’a düşürünce, Şiran’la Kelkit arası yarım saatlik bir mesafe de olunca ilk işimiz Metin Tokdemir’i ziyaret etmekten başka işimiz olamazdı. Bizde öyle yaptık ve Metin Tokdemir’i ziyarete gittik. Kelkit’e gitmeden önce Kelkit’teki güzel insan İsmail Gürsoy’u arayıp ziyaretine geleceğimizi bildirdik. Sabah saat dokuz sularında Kelkit’e vardığımızda sevgili İsmail Gürsoy ve eşi Emine ablamız bizleri bekliyordu. Önce güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamışlar bizim için. Kahvaltı sofrası hazırlamışlar da, gözümüzde kahvaltı değil de önce Metin Tokdemir’i ziyaret etmek var. “Kahvaltıyı sonra yaparız” diyoruz ve hemen arabamıza binip “Kelkit Şehir Mezarlığı”na doğru yol almaya başlıyoruz. Arabamızı mezarlığın kapısına yakın bir yere park edip mezarlığa girip önce “selamünaleyküm ey kabir ehli” diye yatanlara selam verip ruhlarına Fatihalar okuyoruz.  Sevgili İsmail Gürsoy Metin Tokdemir’i yakınen tanıyanlardan birisi olduğu için, “her hafta Cuma günleri sabah namazından sonra ziyaretine gelir erzaklarını teslim ederim” diyor. “Ne güzel değil mi her hafta içinde manevi hazların dolu olduğu erzak paketini vermek. Ne güzel değil mi dostlar tarafından unutulmamak ve sürekli ziyaret edilmek”
Doğruca Metin Tokdemir’in de içinde bulunduğu  “aile kabristanlığına” varıyoruz. “Aile kabristanlığı” diyorum da çevrilmiş bir kabristanlık değil ama çevresinde yatanların hemen hepsinin de soyadı Tokdemir olması bana bu cümleyi kullanma cesaretini veriyor. Metin başkanın ayakucunda durup “selamünaleyküm sevgili başkanım. Selamünaleyküm ey güzel insan, selamünaleyküm ey ülkü devi” diye selam veriyoruz. Önce getirdiğimiz ve içinde “Fatihaların, ihlâsı şeriflerin” doldurduğu erzak paketini hediye ediyoruz.  Daha sonra mezarın üzerine elimizi sürüp, kurumuş otları temizliyoruz. Metin başkanın huzuruna varılırda hatıra fotoğrafı çektirmemek olmaz elbet. Biz de öyle yapıyoruz. Yalınız önce Metin Tokdemir başkandan müsaade istemeyi ihmal etmiyoruz. Sevgili Metin Tokdemir o heybetli duruşuyla, o gür ve davudi sesiyle “müsaade ne demek sevgili dostlar sizin beni unutmamanız izin için kâfi değil mi?” der gibi bir his hâsıl oluyor içimizde ve hatıra fotoğrafları çekiliyoruz.
 Her zaman mutlaka sonludur ve ziyaretinde bir sonu olmalıdır deyip tekrar Fatihalar okuyup “Allahaısmarladık sevgili başkanım, Allahaısmarladık güzel insan. Hakkını helal eyle” deyip manevi huzurundan ayrılıyoruz. Ayrılıyoruz da dönüp dönüp arkamıza bakıyoruz gözlerimizde nem, gözlerimizde yaş.(02.05.2016)
Musa SERİN