Alice Aynanın İçinden Lewis Carroll

Yazıda “Lewis Carroll -Alice Aynanın İçinde“ hakkında bilgiler, eserin, konusu, ana fikri, kahramanları,  “Lewis Carroll - Alice Aynanın İçinde “  “olay örgüsü,  romanın yazarı, “’nin  “hayatı, “, “şahıs kadrosu  yazarın diğer eserleri, eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar, “Lewis Carroll - Alice Aynanın İçinde “ anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, , çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

 

 

Aynanın İçinden, Lewis Carroll’un Alice Harikalar Diyarında [1] - Alice Harikalar Ülkesinde - adlı kitabının kazandığı başarının ardından yazdığı ikinci ‘Alice kitabı’dır. Eser yazarın ilk Alice kitabından sonra Alis Harikalar Diyarında adlı kitabın devamı niteliğine,  Aynanın İçinden ve Alice’in Orada Gördükleri adıyla 1871[2] yılında yayımlanmıştır.

 

Alice[3] in wonderland Lewis Carroll ( gerçek adıyla Charles Dodgson) ‘un yazdığı bir  eserdir. Oxfordlu Matematik Profesörü Charles Dodgson’un, bir sandal gezintisi sırasında üç küçük kıza anlattığı masaldan  ibaretken yazar bu masalı geliştirmiş kitap haline getirerek yayınlamıştır.[4] Lewis Carroll bu eserini  kız çocuklarına, özellikle “Alice adlı küçük kızına olan sevgisinden yaratmış; yaratırken de onları hoşnut etmekten başka bir şey düşünmemiştir”[5]Eser 1865 yılında kitap olarak  yayınlandıktan sonra  ünü tüm dünyaya yayılmış,  birçok dile birden çevrilmiş, Kraliçe dahi eseri çok beğenmiştir.[6]

Eser ülkemizde ilk kez MEB yyaınları tarafından basılmış daha sonra da sayısız kere farklı basım evleri tarafından baskılar yapmıştır. Eser ülkemizde de en çok sevilen çocuk romanlarından biri kabul edilir.

 

Eser MEB çocuklar ve ilkokullar için tavsiye ettiği Yüz Temel eser listesi içinde de yer alır.

 

 

Alice,  bu romanda, yeni bir yolculuğa çıkar. Bu kez, Kedicik’ini de yanına alır.  Evindeki aynanın içinden geçerek ayna eve girmiştir.  Bu ev tıpkı Alice’in evindeki eşyalarla dolu ama her şey ters taraftadır. Kitapları da normal kitaplar gibi ama yazıları ters tarafta, sözcükler  de tersten yazılmaktadır.

 

Olaylar bile tersine yaşanmakta, zaman tersine akmaktadır. Evdeki eşyalar canlı gibidir ve her biir bir başka insanın yüzne benzemektedir. Alice  eve girer girmez kendini bir satranç oyununun içinde bulmuştur.  Alice bu dünyada  Kraliçe olmak ister ama ikinci kareden başladığı bu oyunda kurallara uymak ve karşısına çıkan tüm engelleri aşmak zorunda kalmıştır.

 

 

 

 

 

Alice odasında, kedileriyle oynarken  ayna oda  ve Ayna’nın içine girmekten bahseder. Ayna bulanıklaşır ve Alice’i içine alır.

Alice ayna odanın içine girmiştir. Bu ev tıpkı Alice’in evindeki eşyalarla dolu ama her şey ters taraftadır. Eşyalar insanlara benzemekte ve canlıdır. Kitapları da normal kitaplar gibi ama yazıları ters tarafta, sözcükler  de tersten

Odada  yanan şömine ve  dibinde küçük satranç taşları  beyaz Kraliçe ve Kırmızı Kral gibi kişiler vardır. Beyaz Kraliçe’nin kızı ağlamaya başlar ve Alice  onu masaya çıkarır. Beyaz Kraliçe’nin soluğu kesilmiş,  Kocasına  “Her zamanki yoldan gel!” diye bağırmıştır. Kral  şömineden tırmanmaya başlar ama bu saatler sürecektir. Alice yavaş bir şekilde  kralı  masaya çıkarır. Kral korkmuştur.

 

Alice not defterinde bir şiir görüp okumaya çalışır. Ama yazılar terstir, Ayna odadan evine dönmeden  önce bahçeye çıkar.

Bir tepe görür, ama her çıkmaya çalıştığında eve geri dönmektedir.  Alice bu sefer çiçeklerin çok olduğu bir yerle karşılaşır ve çiçeklerle  konuşmaya başlar, kimisi Alice’i kötülerken kimisi sever. Alice yaprakların arasından kraliçeyi görür  ama ne  zaman ona gitmeye kalkışsa yine eve  dönmektedir. Alice her şeyin tersten olduğunu anlayınca. Bu sefer ters yönde yürür ve kraliçeyle göz göze gelir. Kraliçe ona, düzgün bir hanımefendi gibi konuşmasını söyler ve  neden burada olduğunu sorar. Alice tepeye çıkmak istemiştim der. Sonra koşmaya başlar. Âmâ hala aynı yerdedir.

 

Alice her şeyin  satranç karesi üstünde olduğunu farkeder. Kraliçe ona beyaz kraliçenin piyonu olursan kraliçe olabilirsin der ve bir süre sonra kaybolur.

 

Alice fil gibi bir şey görür. Daha sonra kareleri geçmek için bir trene biner, trende at da  ve Alice’in sırtında bir böcek vardır. Böcek bir ayna böceğidir. Sonra Alice bir ormana varır, karanlıktır. Girmek istemez ama kraliçe olmak istediği için girmeye karar verir. Ormandaki Hiçbir şeyin ismi yoktur. Alice de görevini unutmuştur ama   karaca gelir ve Alice görevini hatırlar. Ormandaki iki ok yolu göstermektedir.  Alice o yoldan gider ve Eciş ile  Bücüşle tanışır.

Eçişle bücüş, Alice’e şiir gibi bulmacalar okur.  Ecişle bücüş  gittiğinde Alice kraliçeyi görür. Alice  kraliçenin uçuşan şalını  yaklar ve ve kraliçeye iğneler. Garip bir sohbet başlar. Alice gözünü açıp kapadığında ise Kraliçe’nin koyuna dönüştüğünü ve dükkânda olduğunu görür. Koyunla konuşur ve koyun ona kürek çekebilir misin dediğinde salla yolculuğa başlarlar.  Alice dev yumurta gibi bir şey görür. Bu Kumkumadır.

 

Kumkuma her sözcüğün anlamını bildiğini söyleyerek  Alice’yi  test eder. Alice okuduğu şiiri anlamaz, Kumkuma  hafif bir dille anlatır ve  sözleri yarıda kesilir.  Ormandan  sesler gelmeye başlar.

 

Birkaç bin asker ilerlemektedir. Sonra Kralı ve ulağını görür. Kral ona askerleri gördün mü diye sorar.  Kral ona tek boynuz ve aslanın taht için savaştığını ama tahtın hep kendisinde kaldığını söyler. Sonra tekrar her şey değişir ve Alice beyaz şövalye ve kızıl şövalyeyi görür. Onlarla konuşur, savaşın kurallarından bahsederler.

 

Alice kraliçe olur. Yanında beyaz ve kızıl kraliçe vardır. Bir sınavdan geçmesi gerektiğini öğrenir. Kraliçeler Alice’in görgüsüz olduğunu düşünür ve ondan hoşlanmazlar. Alice’e çok baskı uygularlar. Alice kızıl kraliçenin baskısına dayanamaz ve onu tutup sallamaya başlar. Her şey bulanıklaşır ve Alice ayna odadan çıkar. Elinde kedisi vardır.[7]

 

---