ALPEREN MERSİYESİ

25.03.2025

     

                  

Karakış ortasında ölüm bozdu bağları

Vicdanlar sağırlaştı, hüz(n)ün tuttu dağları

Hakikatin yankısı, sesin aştı çağları

O gün bugünden beri yürekler nâr Muhsin'im!...

İçimde sana dair bir sevda var Muhsin'im!...

 

Sen göçünce doğmadı bahtımızın güneşi

Keş Dağları'nın karı, üşütür kor ateşi

Çağın Köroğlu'sunun gelmez bir daha eşi

Önünde duramazdı kral ve çar Muhsin'im!...

Üstüne giydirilen bu kefen dar Muhsin'im!...

 

Ey göklerin kartalı, kırdılar kanadını!

Milletin yüreğinden silemezler yâdını

Vicdanlı tarihçiler yazacaktır adını

Keş Dağı ölüm kustu, yürekler kar Muhsin'im!...

Hainlerde arama iffet ve ar Muhsin'im!...

 

Ölüm bahar ülkesi, yiğitler karda ölür

Gözü arkada kalmaz, yüreği harda ölür

Vatan tehlikedeyse âh çeker, zârda ölür

Sağır vicdana çarpar bu âh û zâr Muhsin'im!...

Ayrılık bir uçurum, ölümcül yar Muhsin'im!...

 

Aklımıza düşünce, yaş dolar gözümüze

Tebessümün gölgesi uğramaz yüzümüze

İzini iz etseydik dönerdik özümüze

Köz köz olmuş yaranı hele bir sar Muhsin'im!...

Halayları unuttuk, ağlıyor bar Muhsin'im!...

 

Hakk'a kavuştuğunda yüzü ak'tı yârenler!...

Bulut gözyaşı döktü, şimşek çaktı yârenler!...

Ateş yine düştüğü yeri yaktı yârenler!...

Gülün yanı başında bitermiş hâr Muhsin'im!...

Nalla mıh arasında Allah'tır yâr Muhsin'im!...

Hasretin yangınında kül oldu ak bedenler

Muhayyilemde kezzap, niçinler ve nedenler...

Âh yerde kalır sanma, elbet bulur edenler

Merhamet gönüllerden eyler firar Muhsin'im!...

Gönül avizesini filler kırar Muhsin'im!...

 

Maraş'tan gelen haber yürek dağladı canlar!...

Sivas'ta Fidan Ana, kara bağladı canlar!...

Yiğit yola düşünce yer gök ağladı canlar!...

Köz köz olmuş yüreğe taşlar basar Muhsin'im!...

Kolay tamir edilmez, büyük hasar Muhsin'im!..

 

Hasretin ateşinden yüreklere nar düştü

Temmuzun ortasında payımıza kar düştü

Her mevsim zemheridir, takvimden bahar düştü

Çağın Nemrutlarına surat asar Muhsin'im!...

Adresini şaşırmaz bu inkisar Muhsin'im!...

Karanlık gıpta eder dolunayın hâline

Ay dolanır geceden, dönüşür yay hâline

Senden uzak geçecek çağların vay hâline

Nefis konuştuğunda vicdan susar Muhsin'im!...

Nefretle bilenenler, nefret kusar Muhsin'im!...

 

Ömründe ne yaptıysan, inanarak yaptın sen

Kırdın nefis putunu,  yalnız Hakk'a taptın sen

Cennete revan oldun, beratını kaptın sen

Kanayan yarasını nasıl sarar Muhsin'im?

Mâzideki günleri mumla arar Muhsin'im!...

 

Gönüller mimarını karşılıksız severdik

Hasretin koyusuyla yürekleri everdik

Vefa çiçeklerine, gözyaşından su verdik

Gün olur asra bedel, hasret uzar Muhsin'im!...

Bize bir kere düşeş gelmez bu zar Muhsin'im!...

 

Düşmanlık güdenlere, hep kardeşlik güttün sen

Kökün filizler verir, kim demiş ki bittin sen

Sonsuzluğun sahibi çağırınca gittin sen

Aynayı tuz buz eder bu kem nazar Muhsin'im!...

Yakar kül eder bizi, bu intizar Muhsin'im!...

 

Hicranın ateşinden Keş Dağı'nda kar yandı

İntizarın közünden yürek yandı, nâr yandı

Zulmün yüzü maskeli; iffet yandı, ar yandı

Zamanın akışını akrep bozar Muhsin'im!...

Kula nasibi düşer, dünya pazar Muhsin'im!...

 

Zannetmeyin silinir hakikatin gölgesi

O kanlı gömleğindir şehadetin belgesi

Şimdi bayram yeridir güvercinler ülkesi

Onca çileden sonra düştün bîzar Muhsin'im!...

Kalplerde yaşıyorsun, yürek  mezar Muhsin'im!...

 

Maddenin çeperini aşıyorsun sen Reis!...

Toprağın kucağında üşüyorsun sen Reis!...

Alperen yüreklerde yaşıyorsun sen Reis!...

Yiğitler meydan okur, korkak pusar Muhsin'im!...

İman kalelerinde tunçtan hisar Muhsin'im!...

 

                                               M. NİHAT MALKOÇ

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar