Altay Dil Ailesi Türkçenin Lehçeleri

10.12.2017


ALTAY DİL AİLESİ .

 

Türkçenin de içinde yer aldığı Hint Avrupa dilleri arasında Ural-  Altay kolunun, Altay dil ailesi koludur. Bu terim  “Türkçe, Moğolca ve Mançu-Tunguzcayı, daha az kabul gören bir görüşe göre ise Korece ile Japoncayı da içine alan dil ailesinin genel adıdır.”

Altay dilleri Avrupa'nın doğusundan Orta Doğu'nun kuzeyinden ve Orta Asya'dan Uzak Doğu'ya kadar uzanan ama daha ziyade de Asya’daki Ural ( bat sınırı ı ) Altay ( doğu sınırı)  Dağları arasındaki coğrafyada konuşulan dilleri kapsayan ve dillerin dâhil olduğu dil ailesini ifade eder. Altay dilleri içerisine Türk dilleri, Moğolca ve Tunguzca tartışmasız olarak alınırken ve Japonca ve Korece dillerini de bu grubun içinde gören görüşle de vardır.

Çin, Rusya, Balkan ülkeleri, İran, Irak, Suriye, Ukrayna, Afganistan, Batı Avrupa’daki çeşitli ülkelerde Avusturalya, Ermenistan, Litvanya, Moldovya, Polonya, Tacikistan, Yunanistan ‘da Altay dillerinin alt dilleri/lehçeleri konuşulmaktadır.

Bu tabir Paltova savaşında Ruslara esir düşen ve  on üç yıl boyunca Sibirya’da kalan  İ sveçli  subay Johann  Philipp Tabbert (von Strahlenberg)    topladığı dil verileri üzerinden Ural-Altay dillerinin aynı ana dilden geldiği yönündeki tartışmaları başlatmıştır .[1] Johann subay Philipp Tabbert (von Strahlenberg)    yardımcısı olduğu Daniel Messerschmidt ile Göktürk yazıtlarını da bulmuş,  “Das Nord und Östlicher Theil von Europa und Asia”, (Stockholm 1730)  adlı eserinde Orhun ve Yenisey yazıtların da tanıtarak Ural Altay Dilleri teorisini de ortaya atmıştır.

Finlandiyalı Matias Aleksanteri Castren (1813-1852)  de Ural Altay dillerini tasnif etmiş, kimi dilciler Estonca, Fince ve Macarca’yı da Ural-Altay dil ailesinin parçası olarak görmüşlerdir.  Buna rağmen pek çok dilbilimcisi Türkçe’nin Moğolca, Japonca, Macarca, Fince ile olan alakaları üzerinde ısrarcı olmaktadır.

Fakat bazı dilciler Estonca, Fince ve Macarca’yı Ural ve Altay grubunun dışında tutmaktadır. Ural Altay dil ailesini sınıflandıran en son dilcilerden biri olan H. Winkler,  Türkçe’yi Altay dilleri kümesine dâhil etmiş,  Sü- mer ve Akad ölü dillerini de bu aileden saymıştır.[2] Finli bilgin Ramstedt i Japonca ve Korece ile ile eski Türkçe arasında akrabalık belirtileri olduğunu savunmuştur.  [3]   Fakat Sovyet bilim adamları da Korece ve Japoncayı Altay dili kabul etmezler.

Bu durumda Altay dilinin Türkçe, Moğolca ve Tunguzcadan oluştuğu  en çok kabul gören görüş olmaktadır. Buna rağmen Benzing, Sir Clauson, Şçerbak, Doerfer  gibi dil bilimciler Türkçe, Moğolca ve Tunguzca gibi Altay dillerinin akrabalığının ve tek bir ana dilden geldiğinin  kanıtlanamayacağını , ama bu üç dilin birbirlerinden pek çok kelime ile dil öğesini birbirlerine alıp  verdiklerini; yapısal yönlerden de benzediklerini kabul de etmektedirler  

Ural ve Altay kollarına dâhil edilen ve en çok kabul gören tasnifi aşağıdaki gibidir.

 

A- Ural Dilleri                    B- Altay Dilleri

 

1. Yukagir                                     1. Türkçe

2. Samoyed                                 2. Moğolca

3. Eskimo                                     3. Tunguzca

4. Fin                                             4. Korece

5. Ugor (Macar)                           5. Japonca

 

Türkçenin alt dilleri ve lehçeleri  

 1. Çuvaş veya Bulgar Grubu,

2. Güney-Batı veya Oğuz Grubu,

3. Kuzeybatı veya Kıpçak Grubu,

 4. Güneydoğu veya Çağatay Grubu,

5. Kuzey veya Güney Sibirya Grubu,

6. Yakutça veya Halaçça

 

Ural ve Altay Dillerinin Ortak Özellikleri

 

Ural ve Altay dilleri yapı yönüyle eklemeli diller grubundadırlar

Genellikle son ekli dillerdir ve hiç birinde Ön ekler (artikeller) yoktur.

Kökleri sabit ve değişmez. Kelime türetmeleri son eklerle yapılır. Yapım ve çekim ekleri kökten sonra gelir.

Çok sayıda yapım ve çekim eklerine sahiptirler

Tamlamalarda (tamlayanlar, belirtenler) önce, (tamlananlar, belirtilenler) sonra gelir

Sıfatlar isimlerden önce kullanılır:

Bu gruptaki dillerde isimlerin çekiminde iyelik ekleri kullanılır.

Cümle kuruluşlarında özne-nesne-yüklem sıralaması vardır ve Türkçedeki cümle yapısına benzer

Bu dillerde dişil veya eril kelime ya da dişillik erillik yapan ekler yoktur.

Müdür – müdire, memur – memure, Hâlit – Hâlide; he – she gibi.

Bu dil ailesine mensup dillerde, ünlü ve ünsüz uyumları da görülebilmektedir. 

 


[1] N. Demir-Emine Yılmaz, “Ural-Altay Dilleri ve Altay Dilleri Teorisi”, Türkler, c. I, 394-402, Yeni Türkiye yay., Ankara 2002.

[2] Winkler, H.: Die altaisclıe völker-ıınd SpraCııwelt, Berlin, 1921.- Memet Fuat Bozkurt, Altay Dil Ailesi ve Japoncanın , Türkçe ile Akrabalığı Sorunu, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20DILI/

[3] Memet Fuat Bozkurt, Altay Dil Ailesi ve Japoncanın , Türkçe ile Akrabalığı Sorunu, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20DILI/


 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da