Anlam Genişlemesi Tanımı Açıklamalar ve Örnekler

02.08.2013


Anlam Genişlemesi Hakkında İzahatlar

Dildeki sözcükler ilk kez üretilirken tek bir anlamı karşılasın diye üretilir. Fakat ihtiyaçların ortaya çıkması, üretilen kelimelerin karşıladığı kavramın kullanımdan düşüp o kullanıma veya kavrama benzer yeni aşamaların meydana gelmesi sözcüklerin ilk anlamların düşmesine, bazılarının tamamen kaybolmasına, bazılarının da münasebetler sayesinde başka anlamlara da gelir hale gelmesine yol açar.

 Örneğin temren ( – kargı, mızrak,) aba, ( kalın derviş elbisesi ) culus bahşişi, kethüda gibi kelimeler değişen çağlarda kullanım alanı bulamadığı için kullanımdan düşmüş kelimelerdir.


Örneğin mum kelimesi  asıl anlamıyla  "ışıtmaya yarayan bir nesne”  anlamındadır. Bu sözcük, anlam genişlemesine uğrayarak ve bir terim haline de genişleyerek fizik biliminde "ışık birimi" olarak da kullanılır.

Aşı sözcüğü ağaçlarla, bitkilerle ilgili bir terim olduğu halde “ ağaca aşı vurmak” “ çiçeğe veya dalını aşılamak “  örneklerinde olduğu gibi kullanılırken; anlam genişlemesine uğrayarak bir tıp terimi olarak kullanılmaya başlanmıştır "Çiçek aşısı, kolera aşısı..." gibi.

 Fransızca’da iki veya dört tekerlekli, atla veya büyük baş hayvanlar aracılığıyla çekilen, tarımsal gereksinmeler için kullanılan araç “char = araba, kağnı” olarak adlandırılmaktadır. Zaman içinde gönderge evrimleşmiş ve “savaş arabası” anlamını “tank” anlamına taşımıştır. Bu evrime karşın, nesne aynı adla “char” anılmaya devam etmiştir. Gönderge “kağnı, araba, savaş arabası” anlamlarından “tank” anlamına ulaşmıştır. Fransızca önceleri bu yeni nesneyi İngilizce’den aldığı “tank” sözcüğüyle adlandırmıştır. Ancak kullanıcıların ısrarlı çabalarıyla “char” “tank” sözcüğünü dil dışına itmiştir.” [1]

Bazı Kelimeler ise kullanımdan münasebet ilgisi ile anlam münasebetiyle anlam genişlemesine uğrayarak yaşamını devam ettirebilir. Örneğin büyük çadır anlamına gelen “yurt “ sözcüğü anlam genişlemesine uğrayarak “vatan” anlamıyla varlığını sürdürmüş, fakat sözcük büyük çadır anlamına gelen temel anlamını zaman içinde kaybetmiştir.

 


ANLAM GENİŞLEMESİNİN TANIMLARI

Örneklerden de yola çıkarak bir tanım yapmaya kakışırsak Anlam Genişlemesi : “Bir varlığın bir türünü anlatan, kullanılış alanları sınırlı olan sözcüklerin zamanla o varlığın bütününü, bütün türlerini anlatır duruma gelmesine, daha geniş alanlar da kullanılmaya başlanmasına “anlam genişlemesi” denir diye bir tanım getirebiliriz.

Başka şekilde de tarif etmeye çalışırsak: Kullanılış alanları veya ilk anlamları sınırlı olan sözcüklerin zamanla anlamıyla ilintili ve mantıksal yönlerden alakalı olarak daha geniş alanlar­da kullanılmaya başlanması veya anlamının mantıksal ve işlevsel bağdaştırmalarla başka kavram ve anlamları da karşılar hale gelebilmesine “anlam genişlemesi” denir

 

 


ÖRNEKLER

Yukarıdaki tanımlardan yola çıkarak izahı derinleştirmeye çalışırsak; sözcükler eski ve ilk anlamları yanında yeni anlamlar kazanıp anlamca daha başka manaları da karşılar, daha başka manaları da izah eder haline gelebilmektedir. Örneğin bir göl adı olan” terkos “ anlam genişlemesiyle evlerde akan su anlamına da genişlemiştir. Mal kelimesinin anlam genişlemesi yolu ile canlı cansız hayvan, eşya, taşınır taşınamaz her türlü gayrimenkul anlamına genişlediği görülür.

Örneğin, Türkçede “ödül” sözcüğü eskiden sadece “güreşlerde kazananlara verilen bir mükâfat” anlamında kullanılırken, günümüzde “her türden yarışma sonunda verilen mükâfat” için kullanılmaktadır.

Öte yandan kimi Kelimeler zamanla yeni anlamlar kazanabilir. Buna da “anlam genişlemesi” denir. Bu tür sözcükler çok anlamlıdır.

Örneğin, “yüz” sözcüğünün ilk anlamı “surat’tır. Ancak bu sözcük, zamanla suyun yüzü (yüzey), evin ön yüzü (taraf, cephe), yorgan yüzü (bir şeyin görünen bölümünü kaplamakta kullanılan kumaş) anlamlarını da kazanarak anlam genişlemesine uğramıştır.

Yine “tatlı olmayan” anlamında kullanılan “acı” sözcüğü acı yeşil (koyu), çok acı çekti (ıstırap) anlamların da kullanılmaya başlanmış, dolayısıyla sözcük birden çok anlamı ifade etmeye başlamıştır.

Buradan da anlaşılacağı üzere sözcüklerin bazı tek anlamlı, bazıları da çok anlamlıdır.

Kol – organ            Dal – Ağacın uzantısı

Kol – bölüm           Dal – Bölüm, Kısım

Mareşal sözcüğü Fransızcada "at bakıcısı, nalbant, seyis" gibi anlamlara gelirken, zamanla başka dillere geçerek "ordudaki en büyük rütbe" anlamını kazanmıştır.

Yağlı” sözcüğü “yağı çok olan”  temel anlamındayken “Yağlı bir müşteri görse hemen ellerini ovuşturur.” Cümlesindeki gibi “varlıklı, zengin” ;“Böyle yağlı bir iş hiç kaçırılır mı?” cümlesinde ise “ getirisi yüksek, zahmetsiz kolay kazanç” anlamında kullanılmıştır. Görüldüğü gibi “yağlı” sözcüğü anlam genişlemesi yoluyla yeni anlamlar kazanmaktadır.

"alan" sözcüğü, "düz ve açık yer" anlamını içerirken anlam genişlemesine uğrayarak "iş, meslek, araştırma-inceleme" anlamlarını da kazanmıştır.

Konmak fiilinden türeyen "konak" sözcüğünün anlamının "konma yeri" olması gerekir. "Konak" sözcüğü, Türkçede "yolcuların konup geceledikleri yer, iki konak arasındaki uzaklık, kentlerdeki büyük ve görkemli ev" yerine de kullanılmaya başlanılarak anlam genişlemesine tabi olmuş olur.

Araba” sözcüğü  temel anlamıyla “atlı araba” anlamındayken günümüzde “motorlu taşıtlar” olarak genel anlam kazanmıştır.

”Şeytan”, Allah’ın cennetten kovduğu bir melek, anlamından, mecaz yoluyla genişlemiş ve “kurnaz, kötü” anlamlarında da kullanılır hale gelmiştir. “Nemrut” bir tarihi kişiyken “acımasız, suratsız, sert” anlamlarında kullanılarak genişler.

 "alan" sözcüğü, "düz ve açık yer" anlamından genişleyerek   "iş, meslek, araştırma-inceleme" anlamlarını da kazanmış olur.



[1] Bahattin SAV, Anlam Değişmeleri Üzerine Artzamanlı Bir İnceleme, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23, Sayı 1


Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar