ARKADAŞIMA

12.06.2016

ARKADAŞIMA
 
Özleminle doldu içim be Halil
Yıllar var ki görüşmeyeli
Eskiden ne güzel günlerimiz vardı
Yaprak rengi dünyamız vardı, türlü umutlarla
Doğaya açılırdı hep senli benli
Yıllar ne zalim değil mi, hayat ne çekilmez
Dökülen yaprak misali…
Sen dağ yolunda türlü türküler söyler
Odun kesen baltan gibi kuvvetin vardı
Dağlar seninle arkadaştı
Yollar seninle sırdaş
Tabiatla ortak yaşantın vardı
Türlü yaramazlık ederdik bağ yollarında
Ve seninle ayrı olmazdı içtiğimiz
Şimdi sen odun yerine
Telefon telleri çeker
Dilindeyse eski türkülerin olsa ne güzel
Seni düşündükçe kahrolurum
Dinle be Halil
Kaç gün evveldi köye gittiğim
Evinize uğradım isteksiz isteksiz
Üçer üçer atladığımız taş merdivenleri
Şimdi ben tek tek geçmeye kıyamıyorum
Anneni gördüm elinde yün vardı çorap örerdi
Uzaklara, uzaklara dalmıştı gözleri
Bir şey arıyordu sanki
Ve babanı gördüm namaz başında
Ellerini açmış dua ederdi
Yaşamlarında bir eksiklik
Bir başkalık vardı
Öpünce annenin ellerinden ağlayıverdi
Dudaklarından senin ismin dökülürdü
Gelmedi Halil’im derdi gelmedi, gelmedi
Hasreti yakar beni diyordu gözü yaşlı annen
Dayanamadım be Halil
Dönüverdim seni sormaksızın
Sonra duydum ki eve para yollarmışsın
Üstünde ise hala eski giysilerin var
Senin için deli derlerdi
Varsın desinler be Halil
Sen yine eski Halil’sin be
Yiğit… Fedakar Halil…

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Selma Ciner

Selma Ciner

8 years ago

çok içten yazılmış tebrik ederim yüreğinize sağlık

Ecir  Demirkıran

Ecir Demirkıran

8 years ago

@ecirdemirkiran404 | Sebile hanım çok teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.