Artvin'in Tarihi Turizmi Yayla ve Vadileri

15.04.2012


Artvin Kalesi 

Artvin'in Coğrafi Konumu
Artvin ili 400 35'  ile 410 32' kuzey enlemleri ve 410 07' ile 420 00' doğu boylamları arasında yer alan, 7 367 km2 yüzölçümünde, Karadeniz Bölgesinin bir ilidir. İl alanı Türkiye yüzölçümünün (783.577 km2) % 0.9’u kadardır.  Doğusunda Ardahan, güneyinde Erzurum, batısında Rize, Kuzeyinde Gürcistan ile komşudur. Kuzey-batısında Karadeniz vardır ve kıyı uzunluğu 34 km’dir. Yüzölçümü: 7.436 km²

Yeryüzü Şekilleri
Karadeniz kıyısına paralel olarak uzanan Doğu Karadeniz Dağları’nın il sınırları içindeki uzantıları; Kaçkar, Altıparmak, Kükürtlü, İskaristi Dağları adıyla sınıra kadar uzanmaktadır. Bu dağ sırasının üzerinde çok sayıda dağ ve yüksek tepeler yer alır. Karadeniz kıyısını takip ederek batıdan doğuya doğru iki sıra halinde uzanan 3937 m. yüksekliğindeki Kaçkar Dağı Karadeniz Dağları’nın en yüksek noktasını oluşturur. Bu dağın su bölüm çizgileri; Artvin, Rize, Erzurum il sınırlarını belirler. Şavşat ve Borçka ilçeleri arasında yer alan, Çoruh ve Berta vadileri ile Gürcistan sınırına kadar uzanan Karçal Dağı 3428 m. yüksekliği ile ilin diğer önemli bir dağıdır.
İlde, Arhavi ve Hopa’daki  aluviyal düzlükler dışında ova denebilecek düz alanlar mevcut değildir.  Yaylalar ilde geniş yer kaplamaktadır( il topraklarının % 51’i).İl nüfusu 1927-1980 dönemi arasında sürekli artış gösterirken bu tarihten itibaren nüfus miktarı sürekli azalış göstermiştir. Bunun temel nedeni ekonomik nedenlerle yapılan il dışına göçlerdir. 2009 Sayımına göre toplam nüfusu 165.580, merkez ilçenin nüfusu ise yaklaşık 33. 000 dir.


ARTVİN'İN İLÇELERİ 
  • Ardanuç
  • Arhavi
  • Borçka
  • Hopa
  • Murgul
  • Yusufeli
  • Şavşat
Artvin, ili ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar yükselen birbiri ardına sıralanmış yüksek dağları, balta girmemiş doğal ormanları, yüksek dağların doruklarında Krater gölleri, Karagülleri, yeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği, tarihi kilise, kale ve kemer köprüleri, geleneksel mimarisi ve festivalleri ile çeşitli turizm değerlerini içinde barındıran otantik bir turizm beldesidir.Kaçkar ve Karçal dağlarında yapılan dağ tırmanışları, bölgenin değişik yörelerinde doğal güzellikler içinde bulunan trekking parkurlarında yapılan doğa yürüyüşleri, Çoruh Nehri ve Barhal çayında yapılmakta olan rafting, katamaran ve kano gibi akarsu sporları Artvin'in turizm çeşitliliğini zenginleştirmektedir. 4. Dünya Akarsu Sporları Şampiyonası 1993 yılında Çoruh nehrinde yapılmıştır.

ARTVİN'İN TARİHÇESİ

Tarih Öncesi  Artvin 

Artvin ve çevresi oldukça köklü ve zengin uygarlıkların yaşadığı bir bölgedir. Toprak yapısının elverişsiz olması ve bilim merkezlerinden uzaklığı nedeni ile planlı ve bilimsel tarzda arkeolojik çalışmalar yapılamamıştır. Buna rağmen Prof Dr. İbrahim KÖKTEN’in Kars civarında ve Çıldır Gölünün karşısına yaptığı kazılarda dolmen ve menhir kalıntıları bulunmuştur.  1933 ve 1955 yıllarında Yusufeli ve Şavşat yörelerinde halkın bulduğu bakır baltaların MÖ 3000-4000 yıllarına ait olduğu sanılmaktadır.

Artvin’de İlk Devletler ve İstilalar
 MÖ 2000 tarihinden başlayarak Hurilerin Artvin ve çevresinde site devletleri kurmuş oldukları   Hitit  kralı II. Murşil MÖ 1360’ten itibaren 20 yıl sürdüğü seferler ile Artvin’i ele geçirdiği bilinmektedir.
Urartuların Kuzey sınırlarını Artvin’e kadar genişletikleri İskitlerin baskısına dayanamayıp yöreden çekilmişler ve Artvin bu kez de Kafkasya merkezli İskit devletinin batı sınırında yer almıştır.Eski  Yunan,tarihçisi Heredot’un İskit diye adlandırdığı bu devlet  tekerleği icat eden, atı evcilleştiren, tarihte ilk beyin ameliyatını gerçekleştiren bir kavimdi. İskitler, Artvin’i ele geçirerek bu alanı askeri üs olarak kullanmaya başlamışlardır. İskitler sonrası Arsaklar adı verilen sülale Artvin’e egemen oldu. Şamanist dini öğretiye inanan bu sülale MS 350’li yıllarda Bizans etkisinde kalarak İsevi dini kabul ettiler. Daha sonra da Bizans’ın tahakkümü altına girdiler. 575 yılında İran Kralı I. Darivs Bizans ’a saldırınca bundan istifade eden Hazar Türkleri (11) Çoruh boylarına egemen olmuşlardı.Hz.Osman döneminde İslam orduları kumandana Mesleme Oğlu Habib,   Bizans'ı yenerek Şavşat-Ardanuç-Artvin’i ele geçirdi. Hazar denizine ilerlemek istese de Musevi yeti kabul eden Hazarlar tarafından durduruldular. Emeviler döneminde Hazarlar ile birleşen Artvin halkı İslam ordularına karşı direndi. 786’da Abbasi Halifesi Harun Reşit Çoruh bölgesini başkenti Bağdat’a bağladı.

Alparslan 1064’te Gürcistan seferine çıkarak Çoruh boylarını ele geçirir. Alparslan’ın ölümü üzerine Bizans’tan yardım alan Gürcü Kralı Gorgi Artvin’i tekrar ele geçirdi. Fakat 1081’de Melikşah’a yenilince Melikşah’ın desteği ile Çoruh’uda içine alan Erzurum-Bayburt –Kars merkezli Saltukoğlu beyliği kuruldu. Türk nüfusunun Artvin’e yayılması hızlandır.Büyük Selçuklu Devletinin yıkılışı sonrası Artvin Azerbaycan merkezli İldeniz oğlu Atabeyliğine bağlandı. 1263’te Kubilay Artvin’i ele geçirerek bu yöreyi İlhanlı topraklarına kattı. 1265’te Kıpçak Türkü olan Sark is bu yörede Çıldır Atabeyliğini kurdu.1458-1463-1466 yılları arasında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Çoruh boylarına üç sefer düzenlese de Osmanlı hükümdarı II. Mehmed’e Oltukbeli savaşında yenilince zayıflama süresince girerek Safevilerin 1502’de eline geçmiştir.Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon Rum Devletini yıkarak Karadeniz bölgesinin sahil kıyısını ve Artvin İlinin kıyı kesiminden itibaren ele geçirdiği bilinmektedir. Bu esnada Artvin-Yusufeli-Ardanuç-Borçka Çıldır Atabeyliğinin elinde bulunuyordu. Yavuz Sultan Selim,  Trabzon valisiyken Gürcistan’a yaptığı seferle Borçka-Hopa ve Artvin’i ele geçirdi. Çaldıran seferinden sonra Erzurum Beylerbeyi Mehmed Han Yusufeli civarına akınlar yapmıştı. 13 Haziran 1551 günü Ardanuç Kalesini de fetheden Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa bu bölgeyi de Osmanlı ülkesine kattı.

Artvin ve çevresi Çıldır eyaleti ile birlikte yaklaşık 250 yıl Osmanlı Devletinin egemenliğinde kalmıştır. 1828 Osmanlı Rus savaşı ve savaş sonucu imzalanan Edirne Anlaşması ile Ahıska Osmanlı elinden çıkınca Çıldır eyalet teşkilatı bozuldu. Anlaşma gereği Çıldır eyaletinin bir kısmını Osmanlı kaybetti. Buna karşılık Artvin-Borçka-Ardanuç-Şavşat-Yusufeli Osmanlı elinde kaldı.1877-78 (93 Harbi) Osmanlı -Rus savaşı çıktı. 24 Nisan Rusya  Kars-Ardahan-Batum’u işgal ettikten sonra Türk topraklarına doğru ilerlemeye başladı. 3 Mart 1878’de Osmanlı ile Rusya arasında 29 maddeden oluşan Ayestefanos barışı imzalandı.19. maddesinde yer alan 245.207.301 altın tazminatını ödemeyen Osmanlı, Kars-Ardahan-Batum topraklarını Rusya’ya tazminat karşılığı vermek zorunda kalmıştır.

Milli Mücadele Döneminde Artvin
1917 Ekiminde Bolşevikler Rusya’da yönetimini ele geçirerek Ramonov hanedanlığını devirince yeni kurulan Sovyet Rusya I. Dünya savaşından çekilerek 18 Aralık 1917’de Artvin ve Şavşat’tan çekildi. Sovyet Rusya 3 Mart1918’de I. Dünya savaşına katılan devletlerle imzalandığı Bresk-Litovsk Anlaşması hükmünce  Kars-Ardahan-Batum’u Osmanlıya bıraktı. 15 Kolordunun başında bulun Kazım Karabekir Erzurum-Erzincan-Erivan bölgesine girdi. 18 Haziran 1918’de Osmanlı Hükümeti Gürcistan Milli hükümeti ile anlaşarak Kars-Ardahan-Batum illerinde hak iddia etmelerini engelledi.I. Dünya savaşı sonunda  Mondros Ateşkes Anlaşmasından bir  ay sonra 17 Aralık 1918’de İngiltere Batum’u işgal etti. 19 Mayıs 1919’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Türk yurdunun düşman işgalinin kurtuluşu için Samsun’da ele aldığı meseleyi Havza ve Amasya Genelgeleri ile tutuşturdu. 1920 başında Gürcistan’da bulunan Gürcü İslamaiyesi adlı cemiyet Batum ve Artvinli Gürcistan’a katarak istiyordu. Bu olayı haber alan Kazım Karabekir olayı önledi.  İngiliz işgal kuvvetlerinin Batum’dan çekilmesi üzerine Gürcistan hükümeti 1 Temmuz 1920’da Batum’u işgal etti. 

Artvin’in Kurtuluşu
Gürcistan sefiri Siman MİDİVANI 17 Ocak 1921’de Ankara’ya gelerek itimatnamesini M. Kemal’e iletir. M. Kemal Gürcü sefaretinden derhal işgal ettikleri toprakları boşaltmalarını ister. 23 Şubat 1921’de TBMM ve Gürcü hükümetleri arasında Batum anlaşması imzalandı.Bu tarihten itibaren Artvin-Ardanuç-Borçka ve Şavşat’tan Gürcü kuvvetleri çekildi. 45 yıllık esaret sona erdi. Diğer yandan Trabzon’dan Artvin’e kuvvetleri ile hareket eden Miralay Şükrü Bey Oruçlu köyünden Kamil Beyi Kaymakam vekili tayin ederek kendisi Batum’a geçti. 7 Mart 1921’den itibaren Artvin’de Türk bayrağı dalgalanmaya başladı. Alıntı: https://www.artvin.gov.tr/?page=icerik&file=detay&id=56

 

ARTVİN'İN YAYLALARI  VADİLERİ , MİLLİ PARKLARI VE  MESİRE YERLERİ
Artvin'de yaylaların, vasilerin ve muhteşem doğal güzelliklerinin ap ayrı bir yeri vardır. Başlıca yaylalar; Kaçkar, Sahara, Bilbilan, Mersivan ve Kafkasör yaylalarıdır.

ÇORUH NEHRİ VE VADİSİ
Artvin ilinin en önemli akarsuyu Çoruh nehri, Erzurum'un kuzeyindeki Mescit dağından doğmakta, Bayburt'a kadar batı yönünde akmakta, daha sonraları kuzeye yönelmektedir. Çeşitli kaynaklardan beslenen Çoruh nehrinin en önemli kolları Tortum ve Oltu dereleridir. Artvin ili sukavuşumu mevkiinde birleşerek dağlar arasına gömüşmüş dik vadiler arasından geçerek akan Çoruh, Artvin ili zeytinlik mevkii kuzeyinde Merhevi suyu ile birleşerek kuzeybatı yönünden döner, Artvin yakınlarından geçer, Borçka'da Murgul suyunu da alarak Muratlının kuzeyinden Gürcistan topraklarına girer ve Batum Limanının güneyinde Karadeniz'e dökülür. Türkiye'deki uzunluğu 335 km.dir.
  

Kafkasör Yaylası ve Festivali:
Şehir merkezine 8 km. uzaklıkta Belediye hudutları içerisinde, ormanlık bir alan olan Kafkasör, dinlenmeye ve av yapmaya elverişli bir ortama sahip ilginç manzaraları olan bir yerdir. Artvin Belediyesi tarafından yaylada yaptırılan 80 yatak kapasiteli 22 bungalov ev ve 100 kişilik gazino yerli ve yabancı turistlere turizm sezonu boyunca hizmet vermektedir. 
Kafkasör Yaylası ve Festivali her yıl Haziran ayının 3. haftasında düzenlenen Boğa güreşleri, karakucak güreşleri, folklor gösterileri müzik eğlence programları gibi çeşitli etkinliklerden oluşmaktadır

Camili:Artvin'in Borçka ilçesine bağlı 6 köyden (Camili, Düzenli, Efeler, Kayalar, Maral, Uğur) oluşan coğrafi bir bölgedir. Sözü geçen 6 köy, belirli bir dönem, Camili Köyü merkezli bucak (nahiye) olarak da yönetilmiştir. Bu nedenle Camili ismi, halen 6 köyü kapsayan bir anlama da sahiptir.  Türkiye'den komşu ülke Gürcistan'a bağlı Acaristan Özerk Cumhuriyeti sınırları içerisine doğru yayılan uzun bir vadinin genel adıdır. Vadiye Macahela (veya Maçahela) vadisi de denir. Vadi boyunca akan, ana kollarını Uğur-Maral ve Efeler derelerinin oluşturduğu akarsu Macahel Suyu olarak anılmakta olup, sınırı geçtikten sonra, Acar Suyu'ndan önce sağdan Çoruh Nehrine karışır. Bu akarsuyun, dolayısıyla vadinin sağında ve solunda toplam (göçlerden önce) 26, (göçlerden sonra) 18 köy bulunmaktadır. https://08ayhanca06.blogcu.com/artvin-in-tarihi-ve-turistik-yerleri/3281272

Hatila VadisiTürkiye'deki 33 Milli Park alanından birisi olan Hatila Vadisi Milli Park sahası, Artvin merkez ilçe sınırları içerisinde, Hatila Vadisindeki Hatila Deresi ve birçok yan derelerini içerir. Ulaşım, Artvin il merkezinden 10 km.lik stabilize bir yol ile sağlanır. Vadi boyunca değişik kayaç türleri görülmekle birlikte, bu kayaçların hemen hepsi derinlik volkanizmasının ürünüdür. Hatila Vadisinin genel karakteri; V tipi, dar tabanlı, genç vadi özelliğindedir. Vadi boyunca litolojik farklılıklardan kaynaklanan eğim kırıkları ortaya çıkmıştır. Bu eğim kırıkları, akarsuda şelalelerin oluşumunu sağlamıştır. Vadi yatağının derine aşınmasının, yana doğru açılımından daha kuvvetli olmasından dolayı vadi yamaçlarının eğimi %80 hatta kimi kesimlerde %100'e ulaşır. Yamaçların gerek fiziksel parçalanma ve kütle hareketleri gerekse yan dere ve heyelanlarla işlenmesi sonucu vadide çok haşin bir topografya ortaya çıkmıştır. Bu topografya, vadinin orta kesimlerinde kanyon ve boğaz oluşumunu sağlamıştır. Vadinin orta ve yukarı ağzında çok zengin ve yoğun olan vejetatif örtü; bünyesinde çok çeşitli bitki türlerini barındırmaktadır. Bu türler içerisinde dikkati çeken belirgin özellik, bitki örtüsünün genel olarak Akdeniz iklim karakterini yansıtmasıdır. Dolayısıyla buradaki bitki örtüsü relikt bir özellik gösterir. Ayrıca bitki türleri içerisinde endemik karakterde olanlar da vardır. Bu türlerin sayısı 500'ü geçmektedir. Hatila Vadisi, zengin bir fauna da içermektedir. Bu fauna içerisinde en çok rastlanan türler; ayı, domuz, tilki, porsuk, yaban keçisi, sansar, atmaca, kartal, çakal, dağ horozu, Hopa engereği ve alabalıktır.Hatila Vadisinin gerek ilginç jeolojik ve jeomorfolojik yapısı ve gerekse özgün bitki toplulukları yöreye Türkiye'de ender rastlanan bir alan özelliğini vermektedir. Ayrıca bu doğal öğelerin birleşimi sonucu eşsiz peyzaj güzellikleri ortaya çıkmakta ve bu durum da zengin rekreasyonel potansiyel oluşturmaktadır.Milli Park sahası içerisinde ziyaretçilerin günübirlik ve kamp kullanımı için belirlenmiş yerler bulunmaktadır. Çadırla, karavanla ve belirli kapasitelere sahip bungalov tipi doğal ortamla uyumlu tesislerde konaklanabilir. Ayrıca Milli Park Artvin il merkezine 10 km. uzaklıkta olduğundan, burada da konaklamak mümkündür.

Sahara - Karagöl Milli ParkıKaragöl Sahara Milli Parkı, Türkiye'deki 37 Milli Park alanından birisidir ve Artvin'in Şavşat ilçesi sınırları içerisinde yer almakta olup iki ayrı sahadan oluşur: Bunlar Karagöl ve Sahara Yaylası'dır.Karagöl, Şavşat ilçe merkezinin 45 km. kuzeyinde yer almaktadır. Sahara yaylası ise ilçe merkezine 17 km. uzaklıktadır.Karagöl ve çevresi yer yer vadilerle yarılmıştır. Bu yarılmalar yörede heyelan ve kütle hareketlerinin aktif olmasına neden olmaktadır. Karagöl,  çanakta biriken suların meydana getirdiği bir heyelan gölüdür. Göl çevresi ladin ve çamların meydana getirdiği yoğun ormanlarla kaplıdır. Ormanlarla çevrili olan Karagöl, ender manzara güzelliklerine sahiptir. Ayrıca gölün kuzeydoğusundaki Bagat mevkii ve çevresinde çim kayağı pisti niteliğine sahip alanlar vardır.Sahara yaylası yer yer derin vadilerle parçalanmış  eğimli bir arazide 1700-1800 m.lerde yer alan sınırlı düzlüklerdendir. Orman örtüsü, ladin ve köknarlardan meydana gelmiş olup alt zkısımlarında sarıçam da bulunur. "Sahara, Pancarcı Şenlikleri"nin yapıldığı sahadır. Bu şenliklere ilçe dışında oturan yöre insanları da katılarak bölgeye iç turizm açısından ekonomik katkı sağlamaktadır. Sahanın  doğal güzelliklerinin korunması amacıyla 3766 hektarlık kısmı 1994 yılında Milli Park kapsamına alındı. Milli Parkın Karagöl kesiminde kır gazinosu olarak kullanılan ve 12 yataklı konaklama hizmeti veren bir de tesis bulunmaktadır.

Borçka KaragölBorçka ilçe merkezine 27 km uzaklıktadır.  Göl,heyelan gölüdür ve 19.yüzyıl başlarında,bugünkü "Klaskur (Aralık) Yaylası"nın yakınlarındaki bir tepenin heyelan sonucu Klaskur (Aralık) Deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Borçka Karagöl, anıt sayılabilecek çeşitli yaşlı ağaçlarla çevrelenmiştir. Zengin bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğine sahiptir. Gölde yöreye özgü kırmızı pullu alabalık bulunmaktadır ve  balık avlamak mümkündür. Yörenin yırtıcı kuşların göç yolu üzerinde bulunmasından dolayı yırtıcı kuşları rahatça gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca diğer yaban hayvanlarına rastlamak da mümkündür. Borçka Karagöl,kamp ve karavan turizmi için ideal bir yerdir. 

Cehennem Deresi KanyonuArdanuç ilçe merkezinin 7 km kuzeybatısında  ve Artvin-Ardanuç karayolunun 25. km´sinde bulunmaktadır. İçerisine doğru ilerledikçe ilginç manzaralarıyla ilgi çekmektedir; ancak kanyonun tanıtımı yapılmadığından ve ilgili kişilerin ilgisizliğinden dolayı pek fazla bilinmemektedir.

Gorgit-Efeler Tabiatı Koruma AlanlarıDoğal yaşlı ormanı, her biri anıt olma özelliğine sahip ağaçları bünyesinde barındıran ve dünya doğal koruma kriterlerinden son derece önemli parametre olan Doğal Eski Ormanlardandır. 3200 mm. Yıllık yağış ve sürekli bağıl nemin egemenliği altında derin vadiler boyunca yükselen bakir bitki örtüsü ile bir Yağmur Ormanı Ekosistemidir.

Bilbilan Yaylası Karanlık meşe ve çam ormanlarından geçilerek gidilen, Ardahan ile hudut olan meşhur Bilbilan Yaylası, yöre insanının yaylacılık yaptığı yaylalardandır. Yaylaya, Ardanuç ilçesinin doğusundaki 51 km’lik stabilize yolla ulaşmak mümkündür. Bu yaylalarda haziranın ilk haftasından başlayarak eylül ayının son günlerine kadar devam eden büyük bir pazar kurulmakta ve bu pazarda hayvan pazarlaması başta olmak üzere her türlü alışveriş yapılmaktadır. Ayrıca, berrak soğuk suları ve yemyeşil bitki örtüsünün yanında sütü, kaymağı ve yağı ile ünlüdür.ww.artvinkultur.gov.tr/belge/1-58669/bilbilan-yaylasi.htm

ARTVİNDEKİ TARİHİ ESERLER VE TURİSTİK ALANLAR


İşhan Manastırı (Kanlı Kilise) 
İşhanKöyün içinde bulunan İşhan Manastırı,  9.yüzyılın ilk yarısında yapılmış ve kilise ile şapelden (küçük kilise) oluşmaktadır. Manastırı Bagratlı Gürcüler yaptırmıştır. Manastır piskoposluk makamı olarak da kullanılmış ve bu görevini 16.yüzyıla kadar (Osmanlıların Artvin ve çevresini ele geçirene kadar) devam ettirmiştir. https://www.karadenizgezi.net/Artvin_Tarihi_Eserleri.htm

Tekkale (Dört Kilise) ManastırıGünümüze kadar ulaşabilmeyi başarmış Tekkale Manastırı, köyün mezrasında, yerleşim yerlerinden uzakta bulunmaktadır. Manastır, 9.yüzyıl sonunda Bağrat Krallığı tarafından yapılmıştır. Çok karışık bir yapıya sahiptir.Tekkale Manastırı,kilise,seminer odası,trapeza ve bu yapı grubunun güneydoğusunda ayrı bir yapı olarak inşa edilen şapelden oluşmaktadır.

Barhal (Altıparmak) KilisesiM.Ö. 130 yıllarında Dağıstan'dan gelen yarısı  Kars'ta yarısı Çoruh solunda yerleşen Bulgar Türklerinin 2100 yıllık milli adlarının hatırasıdır..." Barhal Manastırı, Yusufeli ilçesinin 12 km kuzeybatısında, yukarıda bahsedilen Barhal (Altıparmak) Köyünde bulunmaktadır. Aslında bir manastırdır; fakat geçen yılların ardından günümüze ancak kilise bölümü ulaşabilmiştir. El yazması bir kitapta, manastırın 10.yüzyılda 2.Bağrat döneminde, Vaftizci Yahya adına yaptırıldığı yazmaktadır. Bina oldukça sağlamdır ve anıtsallığı ile dikkat çekmektedir. Şu anda ise cami olarak kullanılmaktadır. 1770 yılında (Hicri 1184), 3.Mustafa tarafından verilen berata göre, İmam Süleyman'ın ölümünden sonra Ahmet'in yarım akçe karşılığında imam hatipliğine getirilişini doğrulayan belge caminin önemini ortaya koymaktadır. 

Pırnallı (Porta) Manastırı - Bağlık Mezrası
Artvin Merkez ilçeye bağlı Pırnallı köyünün Bağlık mevkiinde bulunmaktadır. Kral 1. Aşot'un torunu Prens Khaouli tarafından 896-918 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Bir çan kulesi, bir şapel ve bir çeşmeden oluşmaktadır. Manastırın yerleşim planına bakıldığında Tao Klarjheti bölgesinin o dönemlerdeki en önemli kültür ve dini merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Manastıra, Artvin-Şavşat karayolunun 30. km.sinden sonra 5 km.lik yaya patika yolla ulaşılmaktadır

İbrikli Kilisesi İbrikli Köyü-Fındıklı MahallesiBorçka ilçesine 20 km. mesafedeki İbrikli köyündedir. Ortaçağ dönemi Bagratlı eserlerindendir. Kiliseye, Artvin'den veya Borçka ilçesinden araç kiralanarak veya Borçka ilçesinden kalkan köy servisleri ile ulaşım sağlanabilir.

Şavşat (Satlel) KalesiBagratid Krallığı kalelerine olan benzerliği de dikkate alındığında kalenin, günümüze ulaşan şekliyle IX.yy.'da kurulmuş olduğu söylenebilir. Bundan sonra bir zaman Atabeklerin; XVI.yy.'da Osmanlıların eline geçen kaleden, XVII. yy.'ın ortasında bölgeyi dolaşan ünlü seyyahımız Evliya Çelebi "Ocaklık olarak idare edilebilir. Şavşadistan içinde sarp bir yerdir." diye bahsedilir.

Ardanuç (Gevhernik) KalesiBu kale Ardanuç Adakale Köyü´nün hemen yakınında bulunmaktadır. Hemen bu kalenin diğer bir isminin "Gevhernik" olmasının nedenini aşağıda açıklayalım. Bu kalenin çevresinde gümüş madenleri olduğundan,bu kale maden ve cevher anlamına gelen "Gevheri Nik" kalesi ismiyle de anılmaktadır. 5.yüzyılda yapıldığı tahmin edilen bu kale Gürcü krallarına ve Çıldır atabeylerine başkentlik yapmıştı

Bilbilan KalesiYapım tarihi kesinlik kazanamamış olan bu kale,Şavşat´ın 8km doğusunda Hanlı (Hantuşet) Köyü´nde bulunmaktadır. Köyün büyüklerinden duyduklarıma göre,kale içinde bulunan kilise yapısının (tahminen şapel), köye uğursuzluk getirdiği düşüncesiyle, kale birkaç kez yıkılmaya çalışılmıştır. Ancak hala belli bölümleri günümüze kadar gelebilmiştir.

İskender Paşa Camiiİskender Paşa Camisi, belki de Artvin'de yapılan ilk camidir. Bu nedenle çok önemli bir camidir. Cami 3.Halife Hz.Osman döneminde,7.yüzyılda Müslüman Araplar tarafından yapılmıştır. 1551 yılında Ardanuç Kalesi'ni fetheden Erzurum Beylerbeyi Çerkez İskender Paşa tarafından onarılmıştır; çünkü Cami Akkoyunlular'dan sonra kullanılmaz hale gelmişti. Bu onarımdan sonra cami 1553 yılında ibadete açılmıştır. 


KAYNAKÇA
  • https://www.artvin.gov.tr/?page=icerik&file=detay&id=56
  • https://08ayhanca06.blogcu.com/artvin-in-tarihi-ve-turistik-yerleri/3281272
  • https://www.karadenizgezi.net/Artvin_Tarihi_Eserleri.htm
  • ww.artvinkultur.gov.tr/belge/1-58669/bilbilan-yaylasi.html
Artvin'de bir göl

 

Çoruh Vadisi
 

Borçka Karagöl

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar