Asırlar Öncesinde Dört Kıtaya İlimle İrfanla Edeple Merhameti Götüren Neslimiz
Asırlar öncesinde dört kıtaya ilimle irfanla edeple merhameti götüren neslimiz ecdadımız, bu güzelliklerle gönüllere girerek insanlığa mutluluk ve saadeti götürerek hüküm etmiş, nesli bu şekilde yetiştirmiştir. Bir ilim irfan edep medeniyeti olan İslamiyet, ilimle donanmış nesillerin katkısıyla dört kıtaya yayılmış, tüm insanlığı kucaklayarak sadece mutlulukları için gece gündüz çalışmış ömürlerini seferlerle at üstünde, zalimleri yok etmek, bir daha zalimlik yapmamaları için gereken dersi vererek yeryüzünde silmek için çalışmış çabalamışlardır. Asırlarca insanlığa ışık olmuş medeniyetimiz, batı hayranlarının bu imparatorluğu yıkmak için içten ve dıştan akınlarıyla yıkmış, insanlık yalnız mutsuz ilimsiz irfansız kalmıştır. Köklü ilmin koruyucusu olan ilim sahiplerini ve âlimleri yeryüzünde yok etmek için türlü oyunlarla, hilelerle hapislere atarak idam ederek, yok etmek için gereken ne ise yapmışlardır. Bu âlimlerle ilimlerle çağları aşarak yeniden inşa etme dönemi maalesef sona ermiştir.
Günümüzde hala bu yaramız kanarken, insanlık zulüm altında batı zalimlerince zulüm görmekte ve hor görülmektedir. Duyarsız kalan batı ve onun uşakları her ne kadar uğraşsa da yeniden dirilişin önüne geçemeyeceklerdir. O yok olan medeniyetimizi yeniden gönüllere ilim irfan edep imanla inşa ederek bu zalimleri yeniden yeryüzünde, Âlemlerin Rabbi Allah C.C. yardımıyla inşa edeceğiz. İnsanlığı yeniden yeryüzünde yaşayan ve bakışı gülüşü ile yeniden yorumlayarak, yumuşak dokunuşuyla gönüllere dokunması için gece gündüz mücadele edeceğiz, zalimler bilsinler ki bu defa işleri çok zor ve başaramayacaklardır. Yeniden kaybettiğimizi sananların suratlarına ilmi irfanı edebi çarparak, insan olmak ne demekmiş öğreterek, yerin binlerce metre altına gömerek, yeniden insanı güldürerek mutlu ederek dünyayı inşa edeceğiz.
İslam’ın bu güzelliğini, fikirde düşüncede hayatın her adımında hayata geçirmeye çalışan bizleri, o batı ve uşakları zalimler engel olamayacak, çünkü zulümle gelen yok olmaya mahkûmdur, karanlık hiçbir zaman aydınlığı esir alamaz, aydınlık ortaya çıkınca karanlık yok olmaya mahkûmdur. Edep ile uslanmayanın hakkı kötektir(dayaktır), edep ile yaşamayan her türlü çirkinliği mubah sayan batı ve uşakları bilsinler ki, edep bir örtüdür nurdur, bu nur başımıza taçtır, tekrar giyinerek başımıza taç ederek, âlemi edeple örterek tüm çirkinliği edepsizliği örterek yok edeceğiz inşallah, vesselam.
Mehmet Aluç
Melike Erzinli
7 years ago
Fahri Madenci
7 years ago