KategorilerŞİİRLERHece ŞiiriAŞK-I İLÂHÎ (TEFEKKÜR)

AŞK-I İLÂHÎ (TEFEKKÜR)

28.05.2016
Israrla methedilen; Secdedeki başlardır. 
Mutlak teslim esastır, imân alfâbesinde. 
İlahî Af`fa mazhâr, dökülecek yaşlardır; 
Adına gönül denen iklimin kâbesinde. 

Acıya taviz olmaz, dîl yâresi değilse. 
Öyle ufak rüzgârlar, sarsamaz yüceleri. 
Asîl ruhlar rükûya, tefekkürle eğilse; 
Aşıkların bir (Ah!) ı, titretir geceleri. 

Bir suskunluk hap`solur kalplerin köşesine. 
Başlar ritme tutulur, dizler yere vurulur. 
Mânâ ufuklarında varılır neş`esine; 
Gönüller otağına, 'Ulu Divan' kurulur. 

Sesler uzaklaştıkça, nefesler yükselirler. 
Gözler aynı odakta, kulaklarda (Hû!) sesi. 
Hurîler, meleklerin ardı sıra gelirler; 
Yüreklerde sevdânın, o en mâsum bûsesi. 

Geceler gündüzlere, gündüzler gecelere 
Karışmış bir zamandır, zamanlar ötesinde. 
Cümleler parçalanıp, dönüşür hecelere; 
Ayaklar yere değer, bir kudümün sesinde. 

Nefis, mahkûmdur şimdi; Mânâ hüküm bulmuştur. 
Sırlar bir bir açılıp; Ayıp, günah örtülür. 
Tedbir yoktur arada, artık olan olmuştur; 
Aşk âteşi vurunca, ar perdesi yırtılır. 

'En Sevgili' şân ile, kalbe girdiği anda 
'Ölmeden evvel ölmek', âşıklar ilkesidir. 
Duru pınar gibidir, zihinler bu zamanda; 
Varılan her mertebe, huzûrun ülkesidir. 

Başlar mutmain kalkar, eller arş`a yükselir. 
Yüzlerde nûr şavkları, çöker kalplere huşû. 
Uzak, çok uzaklardan ılık rüzgârlar gelir; 
Âlemleri mest eden, Aşk-ı İlâhî`dir bu!
 
Esat ANIK
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da